'Erdoğan 'ishal' gerekçesi ile duruşmaya gelmedi, dosyası yeniden açılmalı'

Erdoğan'ın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olduğu dönemde belediyeye bağlı Belediye İktisadi Teşekküleri'ni (BİT) soruşturan dönemin Yargıtay Savcısı Ömer Faruk Eminağaoğlu, "O dosyalar yeniden raflardan inmeli" diyor.

Yayınlanma: 15.12.2017 - 10:51
Abone Ol google-news

AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olduğu dönemde hakkında ihaleye fesat karıştırma, Akbil yolsuzluğu gibi suçlamalarla soruşturuluyordu. İşlendiği iddia edilen suçların çıkar amaçlı örgüt çerçevesinde işlendiği yolunda dönemin Devlet Güvenlik Mahkemesi soruşturma başlatmıştı. Büyükşehir belediye başkanlarının işlediği suçlar ise Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturuluyordu. Soruşturmayı yürüten savcılardan biri de Ömer Faruk Eminağaoğlu’ydu.

 Eminağaoğlu, "Toplumsal" haber sitesinden Çiydem Dağdeviren'in sorularını yanıtlayan Eski YARSAV Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu, o dönem kapanan dosyalar için "yeniden açılmalı" diyor.

 Eminağaoğlu'nun konu hakkındaki sözleri şöyle:

 İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olduğunda Erdoğan, belediyeye bağlı BİT dediğimiz Belediye İktisadi Teşekküleri, belediye şirketleri üzerinden yapılan ihaleler ve kamuoyuna akbil ve diğer ihaleye fesat karıştırma gibi başlıklarla yansıyan o konularla birçok soruşturma açıldı. Ayrıca bu suçların bir çıkar amaçlı örgüt çerçevesinde işlendiği yolunda da o zamanki İstanbul DGM soruşturma açmıştı. DGM Başsavcılığı, Büyükşehir belediye başkanlarının o zaman suçlarını Yargıtay Başsavcılığı soruşturuyordu. Bende Yargıtay savcısı olarak o suçlama yargılamasına bakıyordum. Ve Erdoğan hakkında bu konuda belediye başkanlığı dönemine yönelik olarak yaptığımız yürüttüğümüz soruşturmalar vardı. Bu soruşturmalar devam ederken, DGM başsavcılığındaki soruşturmalar bir taraftan sürerken, bizdeki soruşturmaların bir kısmı o dönemde Rahşan Affı diye nitelendirilen yasa kapsamında kaldı. Diğer soruşturmalar ise daha sonra Erdoğan Milletvekili seçilince dokunulmazlık nedeniyle dokunulmazlık sürecini bekledi. Bugün Erdoğan Cumhurbaşkanı olduğu için 2014 yılında, o dosyaların yeniden açılması lazım. Ama adli merciler hiçbir şekilde o dosyaları açma yoluna gitmiyor. Cumhurbaşkanı milletvekili dokunulmazlığına sahip değil.

 1994-1999 arasını kapsayan soruşturmaların bugün tekrar açılması gerekiyor. O süre soruşturulması milletvekili dokunulmazlığı nedeniyle soruşturmaya engeldi. Milletvekili dokunulmazlığı 2003-2014 yılları arasında başladı. O dönem arasında hiçbir şekilde dosyaya dokunulmazlığı kaldırılmadığı için el sürülemedi, ama 2014’de artık dokunulmazlık bittiği için, sorumsuzlukta 2014 ve sonrasını kapsadığı için o dosyaların inmesi lazım.

 ‘İSHAL’ DİYE DURUŞMAYA GELMEDİ

 Bugün malvarlıkları tekrar gündemde, Büyükşehir Belediye başkanları, belediye başkanları seçimle göreve gelen kişiler göreve başladıklarında göreve başladıklarında mal beyanı veriyor. Öte yandan parti başkanları da mal beyanı veriyor. Adalet ve Kalkınma Partisi 2001 yılında kurulduğunda partinin bütün evrakı Yargıtay’da partiler sicil bürosu olduğu için ben büronun da sorumlusu idim. Sicil bürosuna gelmişti. Erdoğan’ın hem kamuoyunda da yer alan bilgilerden de hareketle hem büyükşehir belediye başkanı olarak vermiş olduğu mal bildirimini, hem de parti genel başkanı olarak vermiş olduğu mal bildirimini inceledim. İncelediğimde iki mal bildirimi arasında ortaya çıkan farklılık nedeniyle bunun bir adli soruşturmaya konu edinme zorunluluğundan hareketle Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına oluşturduğum dosyayı ilettim. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı da bilirkişi raporu ile Erdoğan hakkında haksız yere mal edinmekten kamu davası açtı. Ancak açılan o dava sırasında Erdoğan duruşmaya “İshal” mazereti nedeniyle gidemeyeceğine ilişkin rapor alarak duruşmaya gidemediğini hatırlıyorum. O yargılama sürecinde de yeni bir bilirkişi raporu alarak haksız mal edinme yoktur şeklinde bir bilirkişi raporu. Dava açılmadan önce vardır, dava açıldıktan sonra yoktur şeklinde iki çelişkili rapor varsa normalde mahkemenin bu çelişkiyi gidermesi için üçüncü bir rapor alarak, her iki rapordaki durumları karşılaştırıp değerlendirecek rapora göre hüküm vermesi gerekirken mahkeme Erdoğan’ın beraatine karar verdi. O karar dava açan savcılarca da temyiz edilmedi, Ankara başsavcılığınca da temyiz edilmedi… Şu yazıda o dava sürecinde yer alan (oda tv ishal haberi) kimlerin nasıl yükseldiği tek tek yer alıyor. O dönemin Ankara Başsavcısı bilahare Adalet Bakanı bile oldu. Kararı temyiz etmeyen kişi. Bugünde Cumhurbaşkanı genel sekreteri. Tabi bunlar ister istemez üzerinde soru işareti barındırıyor. Bu dosyalar neden gerçek anlamda adil bir yargılamaya tabii tutulmadı. Eğer kişi kuşkusuz haksız ithamlara maruz kalmamalı ancak ortada soruşturma ve yargılanmayı gerektirecek bir dosya varsa da yargıdan kaçınılmamalı. Bu dosya bu soru işaretleri ile arşive kaldırıldı.

Röportajın tamamı için


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler