Erdoğan'dan Hazinedar'a Bilal'li yanıt: Oğlumun puanı Boğaziçi'ne yetiyordu

AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Fransa ziyareti öncesi öncesi düzenlediği basın toplantısında kabine değişikliği iddialarını yalanladı. Beşiktaş Belediye Başkanı Murat Hazinedar'ın görevden alınmasına ilişkin, "Eğer İçişleri Bakanlığı bu kararı veriyorsa demekki bir su kaçağı var. Ataşehir'de ne oluyorsa burada da o oluyor. Bize gelen bilgiler çok daha farklı, açık söyleyeyim" yorumunda bulunan Erdoğan, ABD'de görülen, Sarraf'ın da tanık olduğu dava için "ABD'nin adalet anlayışı bu ise dünya yandı" ifadelerini kullandı. Çocuklarının yurtdışında eğitim aldığına yönelik eleştirileri yanıtlayan Erdoğan, oğlunun katsayı engeline takılmasa Boğaziçi Üniversitesi'ne puanının yettiğini ileri sürdü.

Yayınlanma: 05.01.2018 - 09:57
Abone Ol google-news

<video:898943>

AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Fransa ziyareti öncesi öncesi Atatürk Havalima'nında basın toplantısı düzenledi.

KABİNE DEĞİŞİKLİĞİ

Kabine değişikliği iddialarını değerlendiren Erdoğan, "İddiaların doğruluk payı yok" dedi.

BEŞİKTAŞ BELEDİYE BAŞKANI'NIN GÖREVDEN ALINMASI

Erdoğan, Beşiktaş Belediye Başkanı Murat Hazinedar'ın görevden alınmasına ilişkin, "Biliyorsunuz İçişiler bakanlığının bir sürekli olarak mülkiye müfettişleriyle yaptığı kontroller vardır. Zaman zaman özel mülkiye müfettişleri çıkarmak suretiyle yapılan kontroller vardır. Bunlar  sürekli belediyelerde çalışan mülkiye müfettişlerinin verdiği bilgiler olacağı gibi daha çok istihbarat üzerine yapılan atılan adımlardır. Belediye başkanlığı yapanlar bilir. Yapmamış olanlar bilmez. Benim belediye başkanlığım döneminde mesela sürekli odalar tahsis ettiğimiz mülkiye müfettişleri vardı. Ama tabii bundan bi haber olan çıkıp konuşuyor. Orası çok çok önemli değil asıl önemli olan bu tür açığa alma kararını İçişleri Bakanlığı veriyorsa burada demek ki su kaçağı var. Şu anda da bu atılan adımlarla Ataşehir'de ne olduysa burada da bu oluyor. Ve bize gelen bilgiler çok daha farklı. Fakat işadamlarımız bakın açık konuşuyorum ; vatandaşlarımız kendisinden rüşvet talebinde bulunulduğu zaman yüzleşmeye var mısın dediğimizde bir çoğu kaçıyor. 'Benim bu işim kalır'. Hem gelip şikayet ediyorsun hem suçüstü yapalım dediğimiz zaman da bundan kaçarsanız biz burada hakikaten görevi suisitimal edenleri nasıl ortaya çıkaracağız? Burada da böyle bir süreç söz konusu. Yurt dışan çıkma vs tüm bunların hepsi içişleri bakanlığımız kendi yasal haklarıdır. Bu yasal hakkını hukuk içinde kullanmıştır" yorumunda bulundu.

"ERKEK OĞLUMUN PUANI BOĞAZİÇİ'NE YETİYORDU"

Erdoğan çocuklarının yurtdışında okuduğuna dair eleştirilere ilişkin de "Tabi orada bir başka şeyi daha kullanmış arkadaşlar bana söylediler. Benim çocuklarımın yurtdışında okuma imkanı oldu. Şimdi buraya bir düzeltme yapmamız lazım. Benim çocuklarımın yurtdışına gitmesi, sayın Belediye Başkanı'nın ben en kaliteli, en güçlü okullarda okuttum mantığından hareketle değil, benim çocuklarım kendi öz vatanında okuma hakkına sahip olmadıkları için yurtdışına gittiler. Aldıkları üniversite puanı çok çok yüksek olmasına rağmen... Mesela erkek oğlum katsayı engeline takılarak, ki o zaman aklımda kaldığı kadarıyla Boğaziçi'ne tutuyordu puanı. Mesela katsayı engeli nedeniyle farklı bir üniversiteye girmesi gerekti. Kızlarım başörtüsü nedeniyle yurtdışında okumak zorunda kaldılar. Onlar da yine dünyanın en saygın üniversitelerine girdiler. Küçük kızım da yine İngiltere'de master yaptı. Bunları da bilmiyorlar. Bilmeden de farklı farklı yorumda bulunuyorlar. Yurtdışına çıkışına hukuki bir dayanak yoksa İçişleri Bakanı'nın da böyle bir karar alacağına ihtimal vermiyorum" ifadelerini kullandı.

"HUKUKİ VE SİYASİ KUMPASLAR VAR"

Erodğan, ABD'de görülen Sarraf'ın da tanık olduğu dava ile ilgili sorulan soruya "Amerika'da şu anda çok ciddi bir kumpaslar zinciri içinde süreç işletiliyor. Sadece hukukta kumpaslar değil ekonomik alanlarda da kumpaslar var. Her tarafı adeta kendine göre yola getirimenin gayreti içinde. Örneğin Atilla meselesinde ABD'ye girişinde 6 kez giren Atilla herhangi bir engellemeyle karşılaşmıyor. 7'de alınıyor. Şu verilen kararda bile çelişkilerle dolu olduğunu görüyoruz. 6 davanın birinde yok diyor. Diğerlerinde dolaylı yoldan kara para aklamaya kadar getiriyor işi. Halk Bankası'nın kendisiyle uzaktan yakından ilgisi yok. Olayı malum Zarrab konusuyla bütünleştirmek suretiyle bir yere vardılar. Çok daha çirkin olanı da süreç çok farklı işletildi. Eğer ABD'nin adalet anlayışı buysa evet o zaman dünya yandı. ABD adalet anlayışını gözden geçirmeli. Aynı zamanda tahkim etmeli. Böyle adalet anlayışı olmaz. Dünyaya ders vermeye kalkmasın. Zarrab konusunda da yapılmakta olanlar, dönenler.. Onu geç benim ülkemde bize karşı darbe girişiminde bulunacaklar. Devlete darbe girişiminde bulunanları sene 99. Bugün 400 dönümlük arazi içinde paşalar gibi yaşatacaklar. Ülkemden çıkan yargı kararlarına hiçbirine saygı duymayacaklar. Kendilerine giden 85 kolinin üzerinde, şimdi herhalde 100 koliyi bulmuştur. Bütün bunların içerisinde olan, verilmiş kararlarla ilgili olarak da hiçbirini nazarı itibara almayacaklar. Kusura bakmayın. Böyle mi yaklaşıyorsunuz? Öyleyse aramızdaki ikili ilişkilerdeki uluslararası hukuk ve ikili hukuk anlaşmaları da ne yapıyor böylece? Hükmünü yitiriyor. Bundan sonraki süreç üzülerek söylüyorum ki böyle işleyecektir" cevabını verdi.

Erdoğan, cumhurbaşkanlığı adaylığı için toplanması gereken 100 bin imzayla ilgili soru üzerine "100 bin imzayı toplamaktan uzaksa bir siyasi hareket bunu yapmasına da gerek yok. Demek hiç güçü yok. Bu imzayı toplayamıyorsa bu mücadeleyi vermekte zor. Diğer konu maliyet. Buradan olaya giriyorsak artık onun sorunu. Bunun kararını tek başına vermedik ki" yanıtını verdi.

KADINA ŞİDDETE KARŞI DİYANET'İ GÖREVE ÇAĞIRDI

Kadına yönelik şiddet haberlerinin hatırlatılması üzerine Erdoğan, "Kadına şiddetin izahı söz konusu değil. Bunlar cani. İnsanlıktan nasibini almış değil. Gerçekten bu son dönemde yaşadıklarımız hakikaten TV ekranlarında izlediğimiz zaman acaba diyoruz medyayı mı suçlasak? Bunları göstermeyin. Toplum psikiyatrik bir bunalımın içine giriyor. Diğer taraftan ibret olabilir mi diyorsunuz? Fakat bunlar zerre kadar insanlıktan nasibini almış değil. Bunu gördüğü zaman bazı vatandaşlarımız ne diyor haklı olarak idam diyor.  O yavruları nasıl öldürürsün? Bunlar senin yavrun. Sende zerre kadar birşey yok mu? Bakıyorsun yavruları, annesini öldürüyor. Kendini öldürsen ne yazar öldürmezsen ne yazar? Yorumlar başlıyor. Ruhsal bunalıma girdi böyle oldu. Ruhsal bunalıma girmeyen de var. Buna toplumsal tepki çok çok önemli. Toplumun içinde önce kendi akrabalarından başlamak üzere yalnızlığa itmek veyahutta psikolojik sıkıntıdan çıkarmak için önce yakınlarının adımları atması gerekir. Devlet olarak eğitim sistemi içinde çok daha farklı ele alıp bu noktada nesillerimizi iyi eğitmemiz gerekiyor. Dini eğitimin de çok çok önemli olduğunu ifade etmem lazım. Diyanete düşen önemli görevler var" şeklinde konuştu.

'KARIŞTIRILAN ÜLKELER HEP İSLAM ÜLKELERİDİR'

Erdoğan, İran'daki olaylarla ilgili bir soruya "Ben de Ruhani ile bir görüşme yaptım. Hafta sonuna kadar tamamıyla normalleşmenin olacağını söylediler. Bir normalleşme sürecinin içine de girmiş vaziyette. Sayın Ruhani'nin ilk anda yaptığı açıklamada bu sokak gösterilerine kendi halkının demokratik hakları olduğu ifade, süreci ciddi manada yumuşatmıştır. Dışişleri olarak açıklamamızı yaptık. Özellikle bazı ülkelerin başta ABD, İsrail olmak üzere. Bu ülkelerin İran, Pakistan içişilerine karışmalarını bir defa doğru bulmamız mümkün değil. İçişlerini karıştırmaktır. Kendi içinde ülkelerin halklarını birbirlerine karşı getirmektir. Bunların ne yazık ki çok değişik uygulamalarını görüyoruz. Irak maalesef düzelmemiştir. ABD'nin oraya attığı adımla Irak'ta geri sayım başlamıştır. O günden bugüne Irak'ta düzelme söz konusu değil. Suriye, Filistin, Mısır, Libya, Tunus'ta aynı. Afrika'da Sudan, Çad hepsi aynı. Birşey önemli. Karıştırılan ülkeler hep İslam ülkeleridir. Buralar zerinde bu oyun oynanıyor. Kendi imkanları var. Yer altı zenginlikleri var. Bütün bu zenginlikle nasıl kendilerine ait kaynaklar haline getirebilirler. Bunların adımlarını atıyorlar. Kusura bakmasınlar bu gerçekleri başta halkımız ardında da tüm insanlığın bilmesi lazım. Bakışların değişmesi gerekiyor. İnanıyorum ben er yada geç bu bakışlar değişecek. Birilerini yalnızlığa sevk etmek isteyenler dünyada yalnız kalacaktır." yanıtını verdi.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler