Candan dostların kurtarıcı meleği

Evinde ‘11 dost’unu ağırlayan Paçalı, ‘Daha çok kişiye ulaşırsak daha çok hayvanı kurtarabiliriz. Destek bizim için önemli’ diyor.

Yayınlanma: 19.01.2018 - 20:31
Abone Ol google-news

Şule Paçalı, 23 yaşında, gencecik yaşamını can dostlara adamış bir hemşire. Bir hevesle alınıp sokağa atılan, şiddet gören, ölmek üzere olan hayvanların kurtarıcı meleği. Onları tedavi ettiriyor sonra da ince eleyip sık dokuyarak sahiplendiriyor. Son 4 yılda 400’den fazla hayvanı yaşama bağladı. Geçen yıl, ABD, İngiltere, Hollanda gibi ülkelere gönderilen 50 hayvan dahil 120’i aşkın canı yeni yuvaya kavuşturdu. Şu an evinde 11 dostu var. Köpeklerinden Boncuk, felç olmuş. Boncuk’un, beline odunla vurulduktan sonra felç olduğu tahmin ediliyor. Şule, Boncuk’u iki aylıkken bulmuş. Felçli diye sahiplenen çıkmamış. Veterinerlerin uyutulsun önerisine karşı çıkan Şule, her gün Boncuk’a bez bağlıyor. Boncuk’un sürtünmekten tahriş olan vücuduna pansuman yapıyor. Boncuk, evine konuk olduğumuz dakikalarda, gönüllülerin desteğiyle alınan yürüteciyle tanıştı. İlk adımlarını attı. Şule’nin aynı durumda olan bir de kedisi var. Onu da traktöre sıkışmış halde bulmuş. Kedisine her gün masaj yaparak tuvaletini yaptırıyor. Nereye giderse, kedisini de kutusuyla taşıyor. Çalıştığı günlerde öğle arasında eve gelip, felçli dostlarının bakımını yapıyor.

Veteriner olacak

Şule, yaralı hayvanlara daha etkin olarak yardım edebilmek ve masrafları azaltmak için veteriner olmak istiyor. En büyük hayali ise mobil veteriner kliniği açmak. Veteriner teknikerliğini bölümünü bitirmiş, dikey geçiş sınavına hazırlanıyor. “5 yıla bu hayalimi gerçekleştiririm herhalde. O zaman daha çok canı kurtarabilirim” diyerek, devam ediyor: “Annemle babamla yaşıyorum. Canlarımızın masraflarını 3,5 kişiyle karşılıyoruz. Köpeklerin masrafı aylık 2 bini buluyor. Kliniklere borçlanıyoruz... Boncuk’un bakımı çok zor. Bizden başka şansı yok. Felçli kedimi de ölü sanmıştık, üzerinde binlerce kurt vardı. O gece kliniğe yetiştirdik. Ufacık da olsa bir umudun peşinden gittik. Artık çocuğum gibi. Okuma sebebim de bu. Tedavilerini evde kendim yapayım da sadece ilaç masrafı kalsın diye çalışıyorum...”

4 yıl önce başladı

Annesinden aldığı hayvan sevgisi, 4 yıl önce Şule’nin yaşamının odak noktası olmuş. Şehir içinde hayvan beslemeleri yaparken, Kurtköy’de bir mama firmasının etkinliğine katılmış. “Alana girer girmez bir sürü aç köpek sardı etrafımızı” diyen Şule, o anları şöyle anlatıyor: “Böyle bir yoğunluk beklemiyorduk. Yanımızda bir paket mama, bir kova da makarna vardı. Yetmedi. Herkes ağlamaya başladı. Bir bölmeye gittik. Korkunçtu. Kulübeler yapmışlar ama o kulübeler artık hastalık yuvası olmuş. İçine giren köpekler gençlik hastalığına, kanlı ishale kapılıp bir hafta içerisinde ölüyordu. 6 kardeş koyun koyuna ölmüş. Bir kulübeyi açıyoruz, içeride ölüler var. Bir hafta kendimize gelemedik... Sonra onları bir daha bırakamadık.”

‘Sahiplenin...’

Şule, işin sahiplendirme kısmında da çok titiz davranıyor. Tedavisi, aşısı ve eğitimi tam olan hayvanı veriyor. Daha önce hayvan beslemiş olmak, o hayvana ne olduğu, kısırlaştırma şartı, hayvanın kalacağı ortam gibi gibi kriterlere bakılıyor. Şule, son olarak ‘bakamayacaksanız bize geri getirin’ diyerek hayvanı teslim ediyor. “Yurtdışına yolladığım köpekler genelde sakat ve sokak köpeği oluyor. Çünkü buradaki insanlar sakat olduğu için sahiplenmiyor. Yurt dışında çok mutlu hayatları oluyor, hiç terk edilen geri dönen olmadı” diyor. Şule, hayvan severlere ise “Petshop’larda mal gibi satılıyorlar. Oralarda tuvaletlerini yapmasınlar diye az mama veriyorlar. Satın almayın, sahiplenin. Kısırlaştırma yapabilirsiniz. Çok sayıda insana ulaşmak çok önemli. Bir kişi bile bizi görüp, bez, pansuman araçları, mama gönderse çok büyük destek oluyor. Biz de yalnız olmadığımızı hissediyoruz” diyor. Yeni yasal düzenlemeyi de şöyle eleştiriyor: “Bence yetersiz bir adım ve yeni katliamların da önünü açmış oluyor. Hapis cezalarını ise destekliyorum.” 


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler