Cumhuriyet davasının 7. duruşması: Akın Atalay’a özgürlük

Gazetemiz İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay’ın 502 gündür tutuklu bulunduğu Cumhuriyet davasının 7. duruşması bugün Silivri’de görülecek. Duruşmada savcı mütalaasını açıklayacak.

Yayınlanma: 15.03.2018 - 22:00
Abone Ol google-news

Gazetemizin yayın politikasının suçlama konusu edildiği davanın 7. duruşması bugün Silivri Cezaevi’nin karşısındaki duruşma salonunda görülecek. İcra Kurulu Başkanımız ve avukatımız Akın Atalay’ın 502 gündür tutuklu bulunduğu dava kapsamında bir önceki duruşmanın ara kararına istinaden savcı Hacı Hasan Bölükbaşı’nın esas hakkındaki mütalaasını açıklaması bekleniyor.

İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesi’nin yürüttüğü davanın 9 Mart’taki 6. duruşmasında, heyet, yargılanan yazar ve yöneticilerimizin avukatlarının sayısını 3 ile sınırladı. Mahkeme Başkanı Abdurrahman Orkun Dağ, avukatlar konuşurken sık sık konuşmalarını keserek, UYAP sisteminin saat 19.00’a kadar çalışacağını, bu nedenle o vakte kadar duruşma yapabileceğini söyledi. Dağ, yazar ve yöneticilerimizin avukatlarından Bahri Belen’in sunduğu içinde daha önce çeşitli mahkemelerce verilen tahliye kararlarına ilişkin gazete kupürlerinin yer aldığı dosyayı “Tahliye kararları örnekleri bizi bağlamaz” diyerek kabul etmedi. Belen’in sunmak istediği Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) hak ihlali kararlarını da kabul etmeyen Dağ, AYM’nin Mehmet Altan ile ilgili hak ihlali kararına ilişkin konuşan Avukat Aynur Tuncel Yazgan’a da “Telkin ve tavsiyeniz için teşekkür ederiz ama biz o konuda karar verdik” dedi.

Mahkemenin tanıkları

Duruşmada, gazetemizin eski muhabirlerinden Leyla Tavşanoğlu, Aydınlık gazetesi eski yazarı Mehmet Faraç ve Cumhuriyet Vakfı davası ile ilgili Cumhurbaşkanlığı’na isimsiz ihbar dilekçesi gönderen Alev Coşkun’un avukatı Namık Kemal Boya tanık olarak dinlendi. Boya, savcılıktaki asılsız iddialarını sürdürdüğü sırada başkan Dağ, Cumhuriyet yöneticilerinin terör örgütlerinden talimat aldığına ilişkin bilgisi olup olmadığını sordu. Boya, bir bilgisinin olmadığını söyledi. Tanık Faraç da, yarım saat süren tanıklığı sırasında kendini anlattı. Duruşmadan çıktıktan sonra Twitter hesabından asılsız iddialarını sürdürdü ve duruşmada bunları belgeleriyle anlattığını iddia etti.

Savunma tanıkları

Mahkemenin tanıklarının dinlenmesinin ardından savunmanın talebiyle siyasetçi ve yazar Altan Öymen ile DİSK Genel Başkanı Kani Beko da tanık olarak dinlendi. Öymen, “Yöneltilen iddialar akıl alacak gibi değil. Cumhuriyet öncelikle Atatürk’e bağlıdır. 1924’ten beri zaman içinde çok şey olmuştur ama bu değişmemiştir” dedi. Beko da, şöyle konuştu: “Dün olduğu gibi bugün de ilkelerine sadık Cumhuriyet gazetesini takip ediyoruz. Bu ilkeleri savunduğu sürece okumaya devam edeceğiz. Cumhuriyet yayın hayatına başladığından bu yana ilkelerinden sapmayan bir gazetedir. Bugüne kadar böyle anladık, anlatmaya çalıştık. Çocuklarıma da aynı şeyi söylüyorum. Gazetede FETÖ’ye yakınlık gösteren bir yazar tanımıyorum. Yıllarca onları anlatan Uğur Mumcu’yu okumuştum. Cemaate övgü ile ilgili topluiğne kadar bir cümle okumadım, bilmiyorum.”

Ek savunma hakkı

Mahkeme başkanı Dağ, ara kararda Sabuncu’nun tahliyesini “Boğaz’ı görmeyi istiyormuş, gitsin görsün” sözleriyle, Şık’ın tahliyesini ise “Soner Yalçın dedi ki ‘Ahmet Şık’ın annesi ermiştir, onu üzmeyin” sözleriyle duyurdu. Atalay’ın tutukluluğun devamı ile ilgili de “Kaptan gemiyi en son terk eder” dedi. Dosyanın esas hakkındaki mütalaasını hazırlaması için savcıya gönderilmesine karar veren mahkeme, Ahmet Şık ve muhasebe çalışanımız Emre İper’e örgüt propagandası suçlamasıyla ek savunma hakkı verilmesine hükmetti.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon