İşçinin balını işveren yiyor

Türkiye’de dünyada olmayan bir dizi uygulamaya dikkat çeken ING Bank Genel Müdürü Pınar Abay, maaş hesabı ile işçinin banka seçme özgürlüğünü elinden alan işverenin promosyanları da işçiye vermediğini dile getirdi.

Yayınlanma: 15.07.2014 - 11:47
Abone Ol google-news



Son dönemde kamuda en çok tartışılan konuların başında gelen bankaların aldığı ücret ve komisyonlara ilişkin bazı çalışmalar yapılarak, bazı ücretler aşağı çekilse ya da kaldırılsa da sorun tam olarak çözülebilmiş değil. Çünkü yapılan uygulamalarda tüketicinin yapması gereken, sesini yüksek çıkarması gereken durumlar var. Bankaların bir kısmı sesini çıkaran müşterinin bazı ücretlerini almazken sesi çıkmayan müşteriden almaya devam edebiliyor.

Bu benzeri konularda aykırı düşünceleri ile bankacılık sektöründe dikkatleri çeken ING Bank Genel Müdürü Pınar Abay, hem bu konulara hem de gerek okurların gerek bizim merak ettiğimiz pek çok konuya ilişkin sorularımızı yanıtladı. Abay’ın konuşmasının satır başları şöyle:

Bankacılık alanında son dönemlerde yapılan bir dizi uygulamayı yerinde buluyoruz. Evet çok tüketim vardı, insanlar sahip olmadıklarını harcıyor, uzun taksitlere giriyor ve tasarruf yapmıyordu. Bunların yapılması ülke açısından olumlu... Bazı uygulamalar büyük bankaların lehine ne yazık ki. Kredi limetleri sınırlandı, böyle olunca pazarın büyümesi daralacak o zaman tüketicinin kredi kartını ve limitini taşıyabilmesi lazım normal rekabet koşulları açısından. Bizim gibi bankaların çoğunun kredi kartları ücretsiz. Şimdi, başvuranlara kredi kartı onaylansa bile veremiyoruz, çünkü diğer bankalardan aldığı kartlar nediyle limite takılıyor. O nedenle biz tıpkı telefonlarla da numara taşıma gibi kredi kartları limitleri taşınabilsin... Bunun üzerinde çalışma yapılıyor, çünkü biz bu gibi alanların daha fazla rekabete açılmasını istiyoruz.

Rekabet engelleniyor
Çok müşteri bankaları eleştiriyor, kart ücreti, eft pahalı, pek çok ücret ödeniyor normalde serbest piyasa ekonomisinde bu kadar eleştiri olduğunda, fiyatlar, ücretler kendiliğinde düşer... Bu kadar çok eleştiri varsa, rekabet fazlaysa birilerini çıkıp fiyatı dengelemesi lazım, ama böyle olmuyor. Peki neden birileri çıkıp da fiyatı düşürmüyor...

Neden Türk bankacılık seköründe bir banka çıkıp da ben bu ücretleri kaldırmıyorum demiyor. Çünkü bankaların önünde rekabeti engelleyen birtakım bariyerler var. Nedir bunlar: Mesala Türkiye’de hiçbir yerde olmayan ‘maaş hesabı’ diye bir şey var. Türk bankacılık icadı. Biz bankalar ve işverenler olarak çalışanların banka seçme özgürlüğünü ellerinden alıyoruz. Adı promosyon olan ve banka promosyonlarını işverenler alıyor ve çalışana da diyor ki, ben senin maaşını şu bankaya yatıracağım diyor. Böyle bir durumda biz baştan pek çok müşteriyi bankadan içeri sokmuş oluyorsunuz...

İkincisi, ters eft diyeceğim; bir bankanın müşterisi, dünyanın her yerinde şunu yapabiliyor; her ayın belli bir gününde bir bankadaki hesabından şu miktarı şu bankaya aktar diye talimat veriyor. Yani ING Bank’a, 'Başka bankadaki paramı her ayın üçünde çekin’ diyorsunuz. ING Bank’a bunu çekiyor. Ama Türkiye’de bu sistem kapalı... Neden kapalı çünkü büyük bankalar için iyi değil, bu yöntemle küçükler kendilerinden para çeker hale gelecek. Biz bu yöntemin Türkiye’de de açık olmasını istiyoruz.

Soma faciası içimizde yara

ING Bank’ın Soma faciası sonrası aldığı tutumunun çok eleştirildiğine işaret ederek “Samimiyetle şunu söylemek istiyorum. Biz Oyak’ın devamı bir bankayız, Tütünbank dolayısıyla Soma’da 27 yıldır faaliyetteyiz. Soma şubesi bizim ortalama bir İstanbul şubesinden hacim olarak büyüktür. Biz oradaki insanların yalnız madencilerin değil, esnafın, KOBİ’nin, memurun da durumunu çok yakından biliyoruz. Ben haberi duyduğumda yönetim kuruluna bile götürmeden bu kararı Twitter hesabımdan duyurdum. Çünkü biliyordum ki, kimse böyle bir şeye karşı çıkmayacaktı. Biz iyi niyetli bir refleks gösterdik o kadar. Eleştirilen noktalar doğru olmadığı gibi çok haksız” açıklamasını yaptı.

Konut projesi finansmanı yapmadıklarına da işaret eden Abay, “Biz daha çok bacası tüten yatırım finansmanı yapmak istiyoruz. Fabrika, sanayi üretim gibi finansmanlar yapmak istiyoruz. Sadece inşaat sektörü ile büyüyen bir ülke olmamalıyız. Üretim ve sanayi odaklı yatırımları finanse ediyoruz” dedi.

Emlakçiyi zengin etmeyiz

Son iki buçuk yılda bir tane şube açtıklarını, Türkiye’de binlerce şube açıp da birçok gayrimenkul sahibine yüksek kiralar ödeyip o kiraları da müşterilerinden çeşitli ücret, komisyon gibi kalemler tahsil etmeyi istemediklerini anlatan Abay, bunun yerine daha az şube ile kira maliyetlerini düşürerek kâr elde edip büyüme sağladıklarını söyledi.

Abay, böyle olunca da operasyonel maliyetilerini daha düşürdüklerini belirterek “İlk operasyonel maliyetimizi Kahramanmaraş’ta açtık. Pahalı şeyler yapmamaya çalışıyoruz. Altyapımız mobil üstüne kurulu. Bankacıların artık şubeye ihtiyaç duymadığını düşünüyoruz. Bir sistem oluşturduk ve tablet ortaya çıkardık ve tabletin içerisine bütün banka sistemlerini taşıdık ve ‘mobil pusulu (mobkom)’ adını aldı. Şube yok, bütün ticari portföy temsilcilerimizde tablet olacak gidecekler fabrikaya müşteri ne yapmak istiyorsa konuşulacak. Şube maliyeti yok”

Fatura düşük gelirli tüketiciye

Yüksek ücretlerin, hesap taşıyamamanın faturasını geliri düşük tüketicinin ödediğine işaret eden Pınar Abay, “Çünkü geliri yüksek tüketici yeri geldiğinde genel müdüre kadar ulaşabildiği için işlerini halledebiliyor. Bu nedenle de Türkiye’deki nüfusun çoğunluğu orta gelir bu neden onlar için bir banka çözümü oluşmamış oluyor. Kredi kartı limit taşıma, hesap taşıma olsa, maaş promosyonlarıyasaklansa ya da işveren bunu çalışanına ödemek zorunda olsa. Fakat Türkiye’de bunu gerçekleştiren yok. Biz o yüzden maaş promosyonlarına karşıyız, ama emeklilere direkt cebine girecek para veriyoruz” dedi. Dünyanın her yerinde hesap taşıma özgürlüğünün olduğunu kaydeden Abay şu tespitlerde bulundu:

Şu an bir bankanın müşterisisiniz. Bütün otomatik talimatlarınız var ama değiştirmek istiyorsunuz çünkü bu banka sizden hesap işletim ücreti alıyor. Siz bunu değiştirmek istediğinizde o kadar zorlanıyorsunuz ki, hesabı taşıyacaksınız, otomatik talepleri oradan alacaksınız, sonra yeniden diğer bankaya vereceksiniz, bu arada sizi ikna etmeye çalışacaklar, birkaç fatura ödenmemiş olacak filan... Oysa birçok ülkede, bu düzenlenmiş durumda, diyor ki, sen bu hesap taşıma işini çok kısa ve kolay yoldan yapacaksın.

 Bugün kamu bazı konularda daha hızlı, emekli maaşlarını bir başka bankaya taşımak daha kolay. Ama özelde değil. Biz bunu banka olarak ne kadar söylersek söyleyelim, tek başımıza gücümüz yetmez değiştirmeye. Bunu söylemesi gerekenler müşteri ve denetleyici kurumlar.

Turuncu Hesap’ı çıkarttığımızda çok fazla faiz veriyor diye eleştirilmiştik fakat şu an Turuncu Hesap milyonlarca müşteriye ulaştı. Sektörde taklitleri oluşmuş bir hesap.

Tasarrufa vurgu

Pınar Abay’ın verdiği bilgilere göre ING’nin Birikimli Çocuk Hesabı’nda çocukların küçük hesapları, aslan kumbaraları var. Buradaki amaç tasarruf alışkanlığı kazandırmak. Mikro hesap açan müşterilerimiz bile bizde tasarruf hesabı açtırmak istiyorlar. Alacağı bir sonraki şeyi kendi hesabıyla alabilmesini teşvik ediyoruz. Diğer bankalar bunu yapmaz, kredi satmak ister. İhtiyaç kredisinde büyürken ihtiyaç kredisi sahibi müşterimize tasarruf etmeyi öğretiyoruz.

Gördük ki sektörde maaş hesaplarında içimize sinmeyen, doğru bankacılık olduğunu düşünmediğimiz uygulamalar var ve biz bu şekilde müşteri tabanımızı genişletemezdik. Oysa biz müşteriye hangi maaş müşterisinin cebine girecek katkı sağlayabiliriz diye düşündük ve emeklileri bulduk. Kimi zaman düzenli tasaarrufları var, düzenli maaşları var, kimi zaman küçük ihtiyaçları var, bu bizim banka profilimize uyan bir profil. Tüketiciyi düşündüğümüz için en kârlı banka değiliz.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon