Yeni sahip makale yazdı: Medya siyaseti dizayn etmesin

Daha önce “Bu gazeteleri kimin için aldık patron” diyerek Erdoğan’a telefonda gözyaşı döken Erdoğan Demirören, Doğan Medya Grubu'nu aldıktan medya-siyaset ilişkisine dair farklı bir tavır sergiledi. Demirören, Hürriyet’te yayınlanan “makale”sinde, “Medya siyaseti dizayn etmeyi bırakmalı” tavsiyesinde bulundu.

Yayınlanma: 18.05.2018 - 12:42
Abone Ol google-news

Demirören, patronu olduğu gazetenin sürmanşetinden anonslanan yayınlanan köşe yazısına, Hürriyet’in "Türkiye’nin birliği ve beraberliği, Türk halkının huzuru için üzerine düşen görevi yerine getirme gayreti içinde olmaya devam ettiği”ni bildirerek başladı. Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu görevini yerine getirmek konusunda gerek gazetenin gerekse bizlerin hassasiyeti ise her türlü tartışmanın ötesindedir.
Siyaseti dizayn etmeyi bırakması gereken medya günümüz gençliğini gelecek kuşaklara hazırlamalı ve bilgi ile donatmalıdır…
Tavır gazeteciliğinin sona erdiği bir dünyada artık medya bilgi dağıtımının ve paylaşımının kaleleri olmak zorundadır.
Tüm farklılıklara seslenmesi gereken medya hepsini sayfalarında ve ekranlarda ülke adına birleştirmeli ve kutuplaştırmadan uzak durmalı.
Yıkıcılıktan uzak yapıcı eleştirel bakışına dönmelidir.”

BATSIN SİZİN GAZETECİLİĞİNİZ

Hürriyet’teki bu makalesinde siyaset ve medya ilişkisinin yeniden düzenlenmesini öneren Erdoğan Demirören, ilk satın aldığı gazete olan Milliyet’te atılan bir başlıktan dolayı Başbakan Erdoğan’dan telefonla özür dilemişti.
Milliyet’in Gazetesi'nde Öcalan-BDP görüşme tutanaklarının 'İmralı zabıtları' manşetiyle haberleştirilmesinin ardından dönemin Başbakan Erdoğan'ın Erdoğan Demirören ile yaptığı konuşma internete sızmıştı. Başbakan Erdoğan, mitinglerde ve açılışlarda sürekli olarak Milliyet gazetesini, gazetenin yayın yönetmeni Derya Sazak’ı ve haberin muhabiri Namık Durukan’ı ‘batsız sizin gazeteciliğiniz’ sözleriyle eleştirmişti. Erdoğan Demirören’in Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’la yaptığı bir telefon konuşmasının ardından “Hayatında hiç kimsenin kendisine bu kadar ağır laf etmediğini, telefonu kapattıktan sonra ağladığını” söylediğini öne sürmüştü. İnternete sızan telefon görüşmesinde, Demirören’in “Bu gazeteleri kimin için patron” diyerek kendisini affettirmeye çalıştığı dikkat çekmişti.

RAPORLAR AKSİNİ GÖSTERİYOR

Demirören, bugünkü Hürriyet’te basının siyasete yön vermemesini öneriyor. Ancak ulusal ve uluslararası kuruluşların hazırladıkları tüm raporlar, hükümetin basını nasıl dizayn ettiğini çarpıcı detaylarla ortaya koyuyor. Basın özgürlüğü ve siyasetin medya kuruluşları ve çalışanlarına etkileri hakkında hazırlanan raporların sonuçlarına göre Türkiye özgürlükler adına Avrupa ülkelerini kıyasla hayli geride. Açık Toplum Enstitüsü (Open Society Institute), 2018 yılının eğitim seviyesi, medya özgürlüğü ve kamu güveni konularında rapor hazırladı. Ortaya çıkan sonuçlarda ise ülkemizin bu konularda diğer Avrupa ülkelerine kıyasla geride kaldığı sonucuna varıldı.

ÖZGÜRLÜKLERDE SIFIR ÇEKTİK

Freedom House ile Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) tarafından raporlanan bilgilerle ortaya çıkan medya okuryazarlığı endeksine göre de Türkiye 100 puan üzerinden 0 puan ile son sırada yer alıyor. Listenin ilk sırasında ise yaklaşık 75 puan ile İsveç ülkesi yer alıyor. Eğitim seviyesi ve ifade özgürlüğünün de baz alınarak hazırlandığı medya okuryazarlığı endeksine göre Türkiye, sondan ikinci sırada yer alıyor. Türkiye’nin 100 puan üzerinden 16 puan aldığı tabloda Finlandiya, 76 puan ile zirvede yer alıyor. Medya tarafında diğer kişilere duyulan güveni değerlendiren endekse göre de Türkiye, Bulgaristan ve Sırbistan’ın önüne geçerek sondan üçüncü sırada yer alıyor. 28 puan ile sondan üçüncülüğü yer edinen Türkiye‘nin yanı sıra listenin ilk sırasında da 100 puanla Danimarka yer alıyor.

OHAL’DEN SONRA DAHA BETER

Freedom House raporuna göre Türkiye basın özgürlüğünde geriliyor. Türkiye'nin basın özgürlüğündeki rakipleri Çad ve Zimbabve. Raporda, Türkiye’nin notunun düşürülmesine gerekçe olarak, 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında çok sayıda baskıcı önleme başvurulması gösterildi. Sansürün artması, eleştirel ve bağımsız medya kurumlarının kapatılması, gazetecilerin işten çıkarttırılmaları, gazetecilere karşı keyfi gözaltı ve şiddet olaylarındaki keskin artış örnek verildi. Özgürlük Evi’nin raporunda “Türkiye’de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a karşı girişilen 15 Temmuz darbe girişimi, bağımsız, eleştirel medya açısından sonra hali hazırda kötü olan durum daha da kötüleşti. Başarısız darbe girişiminden sonra ilan edilen OHAL altında çok sayıda medya kurumu kapatıldı, binlerce gazeteci ve medya çalışanı işlerini kaybetti, birçoğuna ülkeden çıkış yasağı getirildi” görüşüne yer verildi.

SOSYAL MEDYAYI KONTROL ÇABASI

Raporda dünya genelinde internet özgürlüğünü tehdit eden en önemli gelişmelerden biri olarak, hükümetlerin sosyal medyada bilgileri manipüle etmek için gösterdiği çabaya işaret edildi. Rapora göre son bir yılda 65 ülkeden 30'unda hükümetler, demokrasiyi zayflatmak için internetteki tartışmaları kontrolü altına almaya çalıştı. Oysa 2016 yılı raporunda bu kapsamda 23 ülkenin adı geçiyordu. Raporda son birkaç yıldır bu uygulamanın daha da yaygın hale geldiğine dikkat çekildi.

Raporda hükmetlerin ücretli yorumcular, troller, botlar, yalan haber siteleri, liderlerin popülerliğini artırmak için propaganda merkezleri gibi yöntemlere başvurduğu aktarıldı. Türkiye'de sosyal medyada hükümete muhalif kişi ve kurumlara karşılık vermeleri için hükümet tarafından yaklaşık 6 bin kişinin görevlendirildiği bildirildi. Sosyal medyadaki dezenfarmasyonun geçen yılki ABD seçimleri dahil toplam 18 ülkede seçim sonuçlarında önemli bir rol oynadığı da vurgulandı. Devlet sansürünün daha ziyade mobil bağlantıyı hedef aldığına yer verilen raporda, geçen yıl internet kapatmaya yönelik girişimlerin yaklaşık yarısının doğrudan mobil bağlantıyı, diğer yarısının ise hem mobil hem de sabit bağlantıları hedef aldığı bildirildi.

36 BİN BASIN KARTI İPTAL EDİLDİ

CHP Milletvekili Gamze Akkuş İlgezdi tarafından hazırlanan "Medya ve Özgürlük" raporuna göre, AKP iktidarı boyunca 16 bin 458 kişi basın kanununa muhalefet ettiği gerekçesiyle mahkumiyet aldı. 15 Temmuz darbe girişiminden bu yana iptal edilen basın kartı sayısı ise 708 olarak kayıtlarda yer aldı. 36 bine yakın sarı basın kartı iptal edildi.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler