'Adalet arayışımız AİHM kararıyla yara alsa da sürecek'

 

Aileler adına açıklamayı okuyan Veli Encü, “ Bombalarla katledilen 34 yakınımız için sürdürdüğümüz adalet arayışımız AİHM kararı ile yara alsa da bilinmelidir ki mücadelemizdeki kararlılığımız sonuna kadar devam edecektir.  Çoğunluğu çocuk 34 akrabamızın üzerlerine bomba atanlar, emir verenler bilinmesine rağmen suçlular Türkiye’deki yargı eliyle  aklandı korundu. TBMM İnsan Hakları Komisyonu, sivil yargı, askerî yargının kararları sonrası Anayasa Mahkemesine yapmış olduğumuz bireysel başvurular mazeretten bir buçuk yıl sonra, Türkiye’deki siyasi süreç altüst olduğunda dönüp mazetere sığınmış, siyasetin gölgesi altında, bizce onun direktifiyle bir karar vermiş ve tarihine utanç eklemiştir” dedi. 

 

 

“Göz göre göre işlenmiş bir katliam, bir avukatın sorumsuzluğu sebebiyle normal olarak kaydedilmiştir” diyen Encü, sözlerini şöyle sürdürdü: “ Aynı durumu Türkiye ile ilişkilerinin bozulmasından endişe eden AİHM Roboski için verdiği skandal karar ile insan hayatını hiçe sayıp, mazlumlar için umut olma vasfını yitirmiş cezasızlık politikasına destek verip 335 haftadır Roboski mezarlığında devam eden adaletsizliğe ortak olmuştur. Önümüzde; Kuşkonar Katliamı’nı kuyumcu titizliği ile çalışan ve karanlığa fener olan Tahir Elçi örneği ile herkesin gözü önünde yapılmış devletin de kabul ettiği katliamı mahkeme önüne usulünce taşımayı becerememiş bir siyasi ve hukuki beceriksizlik durmaktadır.  Roboskî Davası’nın yeniden başlaması oldukça zor ama imkansız değildir. Bunun için iğne ile kuyu kazacak, davayı didik didik soruşturacak bir hukuki ve siyasi irade lazımdır. Tecrübe edilenler bu imtihanı kaybetmişlerdir. Başta Nuşirevan Elçi olmak üzere sorumsuzluğun parçası olan herkes; baro başkanlığı ve vekilliklerle ödüllendirilmek yerine çıkıp halkına hesap vermek ve kenara çekilmek zorundadır. Bu davayı şöhret ve başka kaygılarla değil, adaletin tecellisi duygusuyla çalışacak azimli insanlara yer açmaları gerekmektedir."