Antik DNA'lara göre kediler evcilleşmeyi kendileri istedi

Kedi genleri üzerinde yapılan kapsamlı bir araştırma, binlerce yıldır kedilerin -hayatımıza girmelerinden sonra bile- büyük ölçüde değişmeden kaldığını gösteriyor.

Yayınlanma: 12.08.2017 - 13:18
Abone Ol google-news

Evcilleştirilen kedilerin yayılmasına ilişkin kapsamlı yeni bir araştırmada yapılan DNA analizi, kedilerin binlerce yıldır hatta evcilleşmelerinden önce insanlarla birlikte yaşadığını gösteriyor. Bu süre zarfında, evcil kedilerin genleri ile vahşi kedilerin genleri arasında çok az değişiklik gözlemleniyor.

Araştırmacılar, Antik Roma’dan günümüze ulaşan kedi kalıntıları, Mısır kedi mumyaları ve modern Afrika vahşi kedi örnekleri de dahil olmak üzere, son 9000 yılda yaşamış 200’den fazla kedi DNA’sını inceledi. Yayınlanan bu araştırmaya göre iki büyük kedi soyu, bugün bildiğimiz evcil kedilere katkıda bulundu.

Günümüzde yerli kedilerin en eski ataları, MÖ 4400 yılları civarında güneybatı Asya’dan Avrupa’ya kadar yayılmıştı. Kediler muhtemelen yaklaşık 8000 yıl önce Bereketli Hilal’deki çiftçi topluluklarıyla ‘takılmaya’ başladılar ve burada insanlarla, onların kemirgen devriyesi olarak, iki tarafın da bundan karşılıklı fayda sağladığı bir ilişki içine girdiler.

Fareler ve sıçanlar, insan medeniyetleri tarafından üretilen bitkilere ve diğer tarımsal yan ürünler tarafından cezboldular ve kediler de muhtemelen bu kemirgen popülasyonlarını izleyerek insan yerleşimlerine yaklaştılar.

Çalışmanın ortak yazarlarından, Leuven Üniversitesi’nden Claudio Ottoni, “Muhtemelen insanlarla kediler arasındaki ilk karşılaşma bu şekilde meydana geldi” diyor. “İnsanların kedileri yakalayıp kafeslere koyması ile değil” diyor. Bunun yerine, insanlar bir şekilde, kedilerin kendi kendilerini evcilleştirmelerine izin veriyorlardı.

Mısır’a hâkim olan Afrika kedilerinden oluşan ikinci bir soy, MÖ 1500’ler civarından başlayarak Akdeniz’e ve Eski Dünya’nın çoğuna yayıldı. Bu Mısır kedileri muhtemelen sosyalliği ve uysallığı gibi insanlara cazip gelen özellikleri barındırıyordu.
Sonuçlar, tarih öncesi insan popülasyonlarının büyük olasılıkla, kemirgen popülasyonunu kontrol edebilmek amacıyla için eski kara ve deniz ticaret yolları boyunca kedilerini taşımaya başladığını ortaya koyuyor.

Tekir hakimiyeti

Ottoni, tarih boyunca yaşamış olan kedilerin DNA’sını karşılaştırarak, insanların onları yanlarında taşıyarak dünyayı dolaşmaya başlamalarından önce hayvanların nasıl değiştiğine dair bir görüntü yakaladığını söylüyor.

Şaşırtıcı bir şekilde, vahşi ve evcil kedilerin genetik yapılarında önemli bir farklılık gözlemlenmedi ve bunları ayırmak için mevcut birkaç özellikten biri tekir kürkleri idi.

Çalışma, ortaçağda evcilleştirilen tekir kedilerde ortaya çıkmaya başlayan lekeli veya çizgili kürk yapısının daha sonraları ortaya çıkışı üzerine ışık tutuyor. Tekir kürk için sahip olunması gereken genin tarihi, Güneybatı Asya’da Osmanlı İmparatorluğu’na kadar uzanıyor ve daha sonra Avrupa’da ve Afrika’da yaygınlaşıyor.

Bununla birlikte, bu işaretlerin evcil kedilerle ilişkilendirilebilecek kadar yaygın olması, 18. yüzyılı bulur ve 19. yüzyılda kedi meraklıları, fantezi ırklar yaratmak için belirli özelliklere sahip kedileri seçmeye başlarlar.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler