Ömür boyu diyet

Kalp ve damar hastaları, özel diyet yapmayı hayat felsefesi haline getirmeli. Sofralarından zeytinyağını eksik etmemeli, tuzu kaldırmalı.

Yayınlanma: 31.08.2017 - 18:37
Abone Ol google-news

Sağlıklı ve dengeli beslenmek hayatımızın olmazsa olmazları arasında. Ancak bir grup hasta var ki onlar için beslenme daha da önem taşıyor. Haşimato, çölyak, kanser, kalp ve damar, şeker, tansiyon bu hastalıkların yalnızca birkaçı.

Tedavilerinde beslenmenin önemi büyük olan bu grup hastalar, özel beslenme programlarına yani diyetlerine uymadıkları takdirde ciddi sağlık sorunları ile karşı karşıya kalabilirler. Peki, bu hastalar sofralarından neleri uzak tutmalı, nasıl beslenmeli, nelere dikkat etmeli? İşte bu soruların yanıtları...

Sadece zayıflamak ve formda kalmak isteyenlerin diyet yaptığını düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Bir grup var ki hastalıkları nedeniyle ‘özel diyet’ yapmak zorunda, hatta bir ömür boyu... Tıpkı haşimato, çölyak, kalp ve damar, kanser, şeker, tansiyon hastaları gibi... Bu gruptaki hastalar, özel beslenme programları dahilinde yaşamlarını daha kaliteli sürdürüyor. Uzmanlarla, bu hastalıkları, özel diyetleri, beslenmenin önemini, tedavi sırasında dikkat edilmesi gerekenleri konuştuk. Yazı dizimizin ilk gününde kalp ve damar hastalıklarında beslenmeyi ele aldık. Kalp ve damar hastalıkları, tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de en sık karşılaşılan ölüm nedenleri arasında. Korunmada ve tedavide, beslenmenin önemi büyük. Hekimler, doğru beslenme alışkanlıkları kazanıldığı takdirde, koroner kalp hastalıklarına karşı korunmanın da kolay hale geleceğini söylüyorlar.

‘Hazır gıdadan kaçının’

Bayındır İçerenköy Hastanesi Kardiyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Timur Timurkaynak, “Akdeniz mutfağı kalp sağlığı için koruyucu. Son yapılan çalışmalarda sızma zeytinyağı, ceviz, fındık ve badem tüketimine de dikkat çekiyor. Bu nedenle uzun yıllar sağlıklı ve zinde kalmak, kalp hastalığından korunmak için sadece ve sadece zeytinyağı tüketmek yeterli” diyor. Timurkaynak, tuz ve hazır gıda tüketiminden kaçınılması gerektiğinin de altını çiziyor. Kilonun korunmasının önemli olduğunu söyleyen Timurkaynak şunları aktarıyor: “Kilo öncelikle insulin direnci, sonrasında diyabet, hipertansiyon ve kolesterol yüksekliğine yol açar. Tüm bu hastalıklar da kalp hastalığını tetikleyen en önemli riskler.”

Kuyruk yağı ve margarin asla

Diyetisyen Esra Örün İncekara ise kalp ve damar hastalıklarına karşı şu önerilerde bulunuyor:

-Yağ tüketiminizi sınırlayın

Yiyeceklerle aldığımız günlük enerjinin yağlardan gelen kısmı yüzde 30’u geçmemeli. Her an bu hesaplama yapılamayacağı için daha pratik çözümlerle yağ tüketiminizi sınırlayabilirsiniz. Mutfağınızı ve kullandığınız yağları tanıyın. İşe katı yağları mutfağınızdan çıkartarak başlayın (margarin, kuyruk yağı, iç yağı vb.). Bunların yerine, öncelikle zeytinyağı tercih edilmeli. Kalp hastalıklarını önleyen bilimsel olarak kanıtlanmış tek yağ erken hasat sızması zeytinyağı, beraberinde düzenli olarak çiğ fındık, ceviz ve badem tüketilmeli. Zeytinyağı tüketilemiyorsa diğer sıvı yağlar tercih edilebilir (fındık, ayçiçeği yağı ve mısırözü yağı).

-Kızartma ve kavurmadan uzak durun

Pişirme yöntemi önemli

İkinci önemli adım ise pişirme yöntemlerini gözden geçirmeniz. Kızartma ve kavurmalardan uzak durmalı; daha çok haşlama, kendi suyunda pişirme, ızgara ya da fırında pişirme yöntemlerini tercih edin.

-Eti tamamen beslenmeden çıkarmayın

Kolesterol hayvansal kaynaklı gıdalarda bulunur ancak bu gruptaki besinlerin tamamen beslenmeden çıkarılması bizi daha farklı hastalıklarla karşı karşıya getirir. Bu nedenle, hayvansal kaynaklı süt, peynir, yoğurt, et gibi ürünlerin yağsız ya da az yağlı olarak tüketilmesi uygundur. Et seçiminde yağsız dana eti ya da derisi alınmış kanatlı hayvan etleri tercih edilmeli.

-Omega-3 içeren balıkları tercih edin

Kırmızı ve beyaz et tüketiminde tercihlerinizi doğru belirleyin. Kalp rahatsızlığına sahip bireylerde, kırmızı etin yanı sıra beyaz ete (tavuk, hindi, balık) ağırlık verilmeli. Haftada 2-3 gün omega 3 içeriği yüksek balıklar yenmeli.

-Transyağ asitlerinden uzak durun

Transyağ asitleri damarlarınız için çok tehlikeli. Özellikle, margarinlerle hazırlanan işlenmiş yağlı-unlu ürünlerin (kurabiyeler, bisküvi, gofret ve cipsler) birer transyağ asidi deposu olabileceklerini unutmayın.

Posalı gıdalar

Posa, kolesterolü düşürücü etkiye sahiptir. Diyetimizle aldığımız posa miktarını artıran pratik çözümlerle, kalp sağlığımızı koruyabiliriz.

-Fazla kilolarınızdan kurtul

Vücudumuzdaki aşırı yağlanma, hem kan yağlarımızın hem de kan şekerinin yükselmesine ve diyabet gelişimine neden olur. Diyabet, kalp hastalığı demektir. Bu nedenle kilo problemimiz varsa öncelikle ideal ağırlığımıza ulaşmalıyız.

-En az 5 porsiyon

Meyve ve sebzeler özellikle potasyum açısından çok zengin olduğu için yüksek kan basıncını dengelemeye yardımcıdır. Rafine ürünler yerine tam tahılları ve ürünlerini tercih edin. Haftada en az iki kez kurubaklagil tüketin.

Kalp dostu besinler

Kalp dostu besinlere beslenmenizde sıklıkla yer verin.

-Balık (özellikle uskumru, somon)

-Sebze

-Çiğ ceviz, fındık, badem

-Keten tohumu

-Fitosterol ve stanoller ile güçlendirilmiş besinler 

-Yulaf kepeği

-Tam tahıllar, bulgur, kepekli makarna

-Avokado

-Elma

-Üzüm ve üzüm suyu

-Nar

-Domates

-Karpuz.

Aktif olun

Hareketsiz bir yaşam şekli obezite için en önemli sebepler arasında görülmesinin yanı sıra, kalp hastalıkları için de risk faktörüdür. Oysa ki, aktif bir yaşam kan kolesterol ve trigliserid seviyelerini normalde tutar ve HDL kolesterol seviyesini artırır. Fiziksel aktivite aynı zamanda stresi kontrol etmeye ve kan basıncını düşürmeye yardımcıdır.

YARIN: Haşimatoyla savaş


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler