Yeşili sıfırlar

Bakanlığın ilke kararı sit alanlarının derecelerinin yeniden belirlenmesini sağlıyor ve HES’lerin önünü açıyor.

Yayınlanma: 12.08.2014 - 23:43
Abone Ol google-news

Hidroelektrik santralı (HES) projelerinde çevre ve sivil toplum örgütlerinden gelen eleştirileri dikkate almayan hükümet, doğal sit alanlarına inşa edilecek HES’lerle ilgili “ilke kararı” yayımladı. Ancak karar, dereceleri yeniden belirlenme aşamasında olan sit alanlarına yeni HES’lerin önünü açtı. Yayımlanan ilke kararına göre, sadece doğal sit alanlarında değil, koruma alanlarında da HES’ler inşa edilebilecek. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, “ilke kararı”na göre özgün ekosistem yapısına sahip ve endemik türlerin üreme ve beslenme ve göç yollarını içeren doğal alanlarda HES yapımına izin verilmeyecek. Ancak Ekolojik Temelli Bilimsel Araştırma Raporu sonucunda bu özellikleri bünyesinde barındırmayan alanlarda HES yapılabilecek. Karara göre mevcut
doğal sit alanlarında da bu özelliklerin var olup olmadığına bakılacak. Eğer bu özellikler yoksa 1, 2 ve 3. derece doğal sit alanlarında HES yapılabilecek.

Koruma alanlarına HES

Korunan Alanların Tespit, Tescil ve Onayına İlişkin Usul ve Esaslara Dair Yönetmelik’te tanımlanan kategorilere göre; Kesin Korunacak Hassas Alanlarda HES projelerine izin verilmeyecek. Ancak Nitelikli Doğal Koruma Alanları’nda aranan kriterlerin bulunmaması halinde HES’lere izin verilecek. Sürdürülebilir Koruma ve Kontrollü Kullanım Alanları’nda HES yapılabilecek. Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Komisyonu’nca izin verilen alanlarda da HES’ler kurulabilecek.

Maddeler çelişti

TEMA vakfı ilke kararının ilk iki maddesine aykırı şekilde 3. maddesinde doğal sit alanlarının derecelerinin yeniden belirlendiği geçiş döneminde HES yapımının önünün açıldığına dikkat çekti. İlke kararının 1. maddesinde, jeolojik ve jeomorfolojik açıdan istisnai özellikte olma kriterine yer verilirken aynı şekilde hidrojeolojik veya peyzaj özellikleri ile ilgili kriterlere de yer verilmesi gerektiği vurguladı.

Havza bazında değerlendirme yok

Mevcut ve planlanan projelerin kümülatif etkilerinin değerlendirilmesine ve havza bazında değerlendirme yapılmasına yer verilmemesinin çok önemli bir eksiklik olduğunun altı çizilerek “HES’lerin proje bazında değerlendirilmesi nedeniyle yaşanan çevresel tahribatlar, havza bazında planlama ve kümülatif etki değerlendirmenin önemini ortaya koymaktadır” denildi.

‘Ayağı kırık bir adım’

Çevre Mühendisleri Odası Başkanı Baran Bozoğlu, kararın önemli ancak “ayağı kırık bir adım” olduğunu söyledi. Bozoğlu, sorunlu olan “mikroHES” olarak nitelendirilen bir derenin üzerine onlarcası yapılan 1-25 MW kurulu güce sahip HES projeleri için Ekolojik Temelli Bilimsel Araştırma Raporu hazırlanmasının zorunlu olmadığına dikkat çekti. Bozoğlu, “Valiliklerin inisiyatifindedir. Dolayısıyla ilke kararı doğrudan mikroHES’leri etkilemeyebilecektir” dedi.

Koruma kalmaz

Doğa Derneği doğal sit alanlarının belirli istisnai kriterlere göre ayrıştırılmasının korunan alanların yıllardır devam eden koruma statülerini fiilen sıfırladığını vurguladı. Doğa koruma mevzuatını değiştirerek Anadolu’nun doğal değerlerini yapılaşmaya açan bu karara karşı hukuki mücadele başlatacaklarını duyurdu. Bu kararın HES’lere karşı verilen birçok hukuki mücadelenin zemininin yok edileceğine dikkat çeken Doğa Derneği “Bu karar ile, Alakır, Fırtına, Fındıklı, Papart gibi birçok vadide HES’lerin önü tamamen açılacaktır” değerlendirmesinde bulundu.

Mevzuata takılmıştı

Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Komisyonları’nda ekolojik temelli bilimsel araştırma raporunun konusu ile ilgili uzmanların bulunmaması durumunda, uzman biyologlar veya jeologlardan görüş alınması şartı da eleştirilen noktalar arasında. Uzman görüşünün eksikliği zaten tartışmalı olan raporları daha da zayıflatıyor. Bergama’daki Allianoi antik kenti için de daha önce ilke kararı alınmış ancak mevzuat bu kararları dışladığı için antik kentin sular altında kalması engellenememişti.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler