Bağış Erten

Kötü Dünya Kupası yoktur

21 Haziran 2018 Perşembe

Girizgâhı geçiyorum. Dünya Kupası’nda peşrev olmaz. İlk maçlar bitti, herkesi izledik. Geride nasıl bir tortu kaldı? Bundan sonra ne olur? Ne beklemeliyiz? Direkt onlara bakalım.
Kalite: Sosyal medyada harika bir tanım gördüm: “Kötü Dünya Kupası yoktur, az iyisi vardır.” Ama Hıncal Uluç huysuzluğunda liberal bir iştahınız varsa öyle genel kabulle yürümeyeceksiniz demektir. Müşteri cinsi talepkârlara da iyi haberi vereyim. Hiç de fena gitmiyor. En kabız gözüken maçta bile oyun kalitesi fena değil. Panama direnebiliyor, Senegal şahlanabiliyor, Peru’ya ah-vahlar çekiyorsunuz, Japonya kafayla gol atıyor, İran yeni bir devrim peşinde, Rusya yağ gibi akıyor mesela. Büyükler tökezliyor evet ama ilk maçların standardı budur. Pek çok Dünya Kupası’nda bu oldu zaten. İnanmayan eskilere baksın. Pek çoğunda kupayı kazanan takım grup maçlarında mutlaka tökezliyor. İlk aklıma gelenler 1954’te Macarlardan 8 yiyen Almanya, 1974’de Doğu Almanya’ya kaybeden Batı Almanya, 1982’de grup maçlarının hiçbirini kazanamadan üst tura çıkan İtalya. Daha da var ama yazı uzar.
Favori: Elimizdeki yayılmaya müsait ilk kesin veri şu. Favori diye bir şey yok. Var da hiçbirinde bu sıfatı taşıyacak karizma henüz yok. İlk turda turnuvayı domine etmeye en yakın görünen ekip Belçika. Onun dışındakiler kör-topal başladılar. Ama bu da bir Dünya Kupası kuralıdır. Öyle artist artist çıkarsan sahaya sonu hayırlı olmaz. Temkinlilik, futbol cimriliği şampiyonluğa giden yolun anahtarı. O yüzden kimse sihrini koymadı henüz. Yani kim alır, sorusunun cevabı havada. Boşa tüyo beklemeyin bu yazıda.
Sürpriz: İkiye ayrılıyorlar. Maç maç sürprizler, turnuvanın sürprizi. Maçlık şaşkınlıkları gırla yaşadık. İran Fas’ı yendi. Japonya tarihinde ilk kez Güney Amerikalı bir ülkeyi, Kolombiya’yı devirdi. Meksika son şampiyon Almanya’yı, Senegal grubun liderlik favorisi Polonya’yı yendi. Yetmedi İzlanda Messi’ye çalım attı, Kosta Rika son ana dek direndi, Tunus İngiltere karşısında puanın ucundan döndü, İsviçre Neymar’a bacak arası yaptı. Yani her maçta bir şey oluyor. Ama turnuvanın sürprizini kim yapar sorusunun cevabı net değil. Meksika iyi sinyaller veriyor, Hırvatistan da öyle. Afrikalılar? Tek umut Senegal gibi. O da bir ikinci maçı görsün bakalım. Yani gene tüyo yok.
Ev sahibi: Rusya bu turnuvanın en antipatik unsuru. Sadece hükümet etme biçimiyle değil, geniş coğrafyası ve futboluyla da. İki maç arası 23 saat süren tren yolculuğu mümkün mesela. Futbol deseniz, evet, Golovin büyük yetenek. Ama sonrası vasata yakın oyuncular. Tarihin en kalibresi düşük Rus takımı. Ama ilk maçların sükseli takımı oldular bile! İkinci turu geçerlerse tarih yazarlar. Bütün bu başarılar, şimdilik sorunsuz görünen organizasyon Putin’e yazmaz umarız. Daha ileri giderler mi? Tüyo yok demedik mi kardeşim?
Basın: Her ülke kupa için ayrı bir şey üretme derdinde. Oku oku, izle izle bitmiyor. Adeta gazetecilik, televizyonculuk festivalindeyiz. New York Times’ta Almanya yorumu, Le Monde’da Arjantin analizi okuyabiliyoruz. Efsane isimlerin hepsini yorumcu yapmışlar. Bır bır konuşuyorlar. Bizde ise neyse ki sosyal medya var, yoksa fakru zaruret içindeyiz. Oysa ne güzel veriler söz konusu. Misal, Arjantin-İzlanda maçının uzatma dakikalarını İzlanda’da halkının yüzde 99.6’sı izlemiş. ABD’de 18-29 yaş arası nüfusun yüzde 38’i Dünya Kupası’nı takip ediyormuş. Dün akşam oynanan İran-İspanya maçı için Azadi Stadyumu’na dev ekran kurulmuş ve uzun yıllar sonra ilk kez kadın seyirciler de alınmış. Aynı şekilde İngiliz basınında ‘Salah nasıl Mısır’ı birleştirdi’yi de okuyabiliyor, olmadı İskandinavlardan Peru’nun nasıl geldiğini öğrenebiliyoruz istersek. Ama bizde?.. Neyse buraya girmeyelim. Canı sıkılıyor insanın.
Netice: Siz gene de tadına varın Dünya Kupası’nın. İyi maç kötü maç demeyin. Şu takım, bu takım ayrımı yapmayın. Golleri ağzınızda güzelce gezdirin, her pozisyona ekmek banın, tatlı niyetine yazılar okuyun, iki kadehlik videolar izleyin. Velhasıl, dünya vatandaşı olmanın tadına birkaç hafta daha varın.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Bu sezon o sezon değil 2 Eylül 2018
Herkes biliyor 29 Ağustos 2018

Günün Köşe Yazıları