Nereye?..

15 Eylül 2008 Pazartesi

Türkiye’nin bugünkü durumu soru işaretlerinin gittikçe büyüdüğü, huzursuzluk ve güven bunalımının yoğunlaştığı bir manzara sergiliyor.

Oysa yaklaşık yüzde 47 oy oranıyla iktidara oturmuş bir siyasal parti, huzuru ve güveni sağlayabilmeliydi.

Peki, bu huzursuzluk ve güvensizliğin kaynağı nerededir?

*

Yukarıdaki sorunun yanıtı artık açık seçik ortaya çıkmıştır ve ne yazık ki Başbakan Erdoğan -bizzat- bu durumun sorumlusu olduğunu, her gün televizyonda sergilenen öfkeli, tepkili, saldırgan kimliği ve üslubuyla kanıtlamaktadır.

Başbakan kendinden yana olmayan medyaya adeta savaş açmıştır.

Zaten daha önce de yönetiminde hiçbir uzlaşmaya açık olmadığını ilan etmiş, Biz milletle uzlaştık diyerek hedefine dosdoğru yürüyeceğini kamuoyuna bildirmiş; AKP’de bir merkez sağ partisi görmek isteyenleri düş kırıklığına uğratmıştı.

*

Türkiye’nin bugünkü halini vurgulamak bakımından bir çarpıcı örneği sergilemek istiyoruz.

AKP’nin büyük çapta Bush yönetiminin bir projesi olduğu dünyaca biliniyor; kuruluşu, ekonomi yönetimi, siyasal stratejisi daha başlangıçta dışarıdan düzenlenen bu partinin dincilik politikasıyla Güneydoğu sorununu çözebileceği sanılıyordu.

Oysa Kuzey Irak’ta Amerikan işgalinin şemsiyesi altında merkez üsleri korunan PKK terörünün Türkiye’deki etkinlikleri gün geçtikçe artmakta; çoğalan şehit cenazeleri toplumda büyük tepkilere yatırım yapmaktadır.

Buna karşı dincilikten medet uman grupların son günlerde Diyarbakır’da düzenlemek istedikleri toplantılar iptal edilmiştir ki olayın anlamı çarpıcıdır.

*

Amerika’da yaşayan Fethullah Gülen’e bağlı grupların Diyarbakır’da düzenledikleri gövde gösterisine katılacak kurumların önde gelenleri Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası, Ticaret Borsası, Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği, Güneydoğu Sanayici ve İşadamları Derneği, Diyarbakır Sanayici ve İşadamları Derneği girişimden vazgeçtiklerini açıklamışlardır.

Bu açıklama Fethullah Gülen ile PKK arasında (etnikçi terör ile dincilik arasında) kalanların çaresizliğini dile getirmektedir.

*

Ülkede devlet güvenliğinin güvensizliğe dönüştüğünü sergileyen bu olay Türkiye’nin hangi koşullarda yaşadığını gözler önüne sermeye yeterlidir.

AKP altı yıllık iktidarında terörü bitireceğine azdırmıştır. Ancak bu gerçek Başbakan’ın umurunda değildir; Erdoğan yandaş olmayan medya ile mücadeleyi öne çıkarıyor ve ürettiği polemiklerle kamuoyunu oyalamaya çalışıyor.

*

Bu tabloda huzur ve güvenin oluşması mümkün değildir; iktidar partisinin başı muhalefetsiz bir düzene doğru yürümeyi hedef bellemiş görünüyor; bu yolda devlet kurumlarını ele geçirmek ve medyayı dize getirmek istiyor.

Başarı mı kazanacaktır?

Yoksa ülkeyi daha derin ve büyük bunalımlara mı sürükleyecektir?

Türkiye ne yazık ki diktatörlük heveslerini sergileyen bir Başbakan’ın açtığı tartışmalarla çalkalanmaktadır.

Başbakan’ın dincilik şaibesi altında bulunması ve partisinin laikliğe karşıt olduğu Anayasa Mahkemesi kararına bağlanması, olayı büsbütün ağırlaştırmaktadır.

Cumhuriyet



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Son Kale Cumhuriyet 24 Ocak 2024
Sonsuza dek 10 Kasım 2023

Günün Köşe Yazıları