Korku duvarı

07 Temmuz 2018 Cumartesi

Uzun zamandır Mata Hari’nin göbeği gibi kıvıran kalemlerle karşı karşıyayız. Kemalizm üzerine saçmalık üreten bunlardan birine bakarsanız, Türkiye’de Kemalizme uzak duran büyük bir çoğunluk varmış. Yani, “Kemalizmden toptan vazgeçilsin” demeye getiriyor. Bu lafı yıllar önce CİA ajanları da söylemişti.
Aynı yolun yolcusu da, benzer bir şeyler geveliyor, Kemalizmi öcü gibi gösterme çabasına giriyor.
Oysa, Kemalizm dediğiniz şey, bu ülkede, “korku duvarı” nın aşılmasıdır. Korku, padişahsa aşılır.
Korku, emperyalizm ise aşılır. Korku, safsataysa aşılır. Korku, gerilikse aşılır. Korku, zorbalıksa aşılır. Korku, çürümüş kurulu düzense aşılır. Korku, cahillikse aşılır. Korku, ağa, reis ya da bey ise aşılır. Korku, şeyh, şıh, seyyit, hoca efendi ise aşılır.
Yurdun yetiştirdiği önemli bilim insanlarından Prof. Dr. Cavit Orhan Tütengil , bir makalesinde (Yeni Ufuklar, Nisan 1967) “Aydınlar” der, “Korku duvarını aşmadan topluma yararlı olamazlar.”
Atatürk ’ün temel görüşlerinin tek bir ilkeye indirgenecek olursa, bunun “aklı egemen ve özgür kılmak” olduğunu da dillendirmiş olan Cavit Orhan Tütengil, “mihneti” , yani sıkıntı ve üzüntüyü göze almadan daha güzel bir dünya yaratmanın olası bulunmadığını da aktarıyor aynı makalesinde ve ekliyor:
“Günümüzün toplumlarında mutluluğun ölçüsü, insanı her türlü korkudan azade (uzak) kılmak olmuştur.”
Türkiye’de bugün “özgürlük” kavramını hâlâ algılayabiliyorsa birileri, Cavit Orhan Tütengil ve benzeri Cumhuriyetçi aydınların sokak ortasında kurşunlanma pahasına yürüttükleri “aklı egemen kılma” çabası sayesindedir. Aklını başkalarına devren kiralayanların anlayamayacağı bir şeydir Kemalizm.

Şeyh Sait’i anmak ne anlama gelir?
HDP, son seçim bildirgesinde “özgürlükçü laikliği”, “demokrasiye acil geçiş programı” nı savunuyordu.
Seçim bitti. Şeyh Sait ’i anan açıklama yaptı:
“İdamların 93. yılında Şeyh Sait Efendi ve 47 yol arkadaşını saygıyla anıyoruz.”
Şeyh Sait kim?
Nakşibendi tarikatı postinişini. Yani, tarikatın şeyhi, şıhı.
Şeyh Sait ne yapmış?
Yeni Cumhuriyet’e karşı ayaklanmış, kendi deyimiyle “kıyam” etmiş.
Neden?
Şark İstiklâl Mahkemesi Savcısı Ahmet Süreyya Bey, sormuş:
“Diyarbakır’ı aldıktan sonra ne yapacaktınız?”
Şeyh Sait yanıtlamış:
“Diyarbakır’ı aldıktan sonra hükümet ile görüşecek ve şeriatı isteyecek, kabulü halinde hükümetin raiyyesi (sürüsü, halkı) olacaktık.”
Şark İstiklâl Mahkemesi Başkanı Mazhar Müfit Bey, “Yunan bütün memleketimizi çiğnerken bu topladığınız dört bin kişi ile neden Yunan üzerine yürümediniz?” diye soruyor.
Şeyh Sait karşılık veriyor:
“O zaman yine giderdik, vaktimiz yoktu.”
“Demokrat” HDP’nin kutsadığı Şeyh Sait budur.

CHP’deki kilit
Bir kısım CHP’liler, Kemal Kılıçdaroğlu ve ekibinin eleştirilmesini istemiyorlar.
Gerçeklikleri göremiyorlar çünkü…
Değerli ekonomist Hakan Özyıldız ’ın kendi sitesinde yaptığı saptamalara göre, Türkiye’nin toplam borçları 4 trilyon 856 milyar liraya ulaşmış ve milli gelire oranı yüzde 150’ye yaklaşmış. Yani Türkiye, 100 liralık gelir yaratmak için 150 lira borçlanmış.
Böyle bir ortamda, küresel güçler, bu borcu idare etmek için ülkeyi padişahlığa mahkûm ediyor.
Kılıçdaroğlu ve ekibi, işte bu gidişe karşı duracağını son seçimde kararlılıkla gösteren toplumun aydınlanma ve bağımsızlıktan yana kesiminin yaratacağı seçeneği kilitleme görevini üstlenmekte ısrar ediyor.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Şamar örnekleri 6 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları