Edirne’den Ardahan’a...

15 Temmuz 2018 Pazar

“Edirne’den Ardahan’a kadar
Bir toprak uzanır,
Boz kanatlı üveyikler üstünden uçar
Ardahan’dan Edirne’ye
Edirne’den Ardahan’a kadar.”
 
Cahit Külebi’nin “Atatürk’e Ağıt” başlıklı muhteşem şiiri bu dizelerle başlar... Çocuk yaştaydım üveyiklerin tüm Anadolu’nun üzerinden uçurduğu bu dizeleri ilk okuduğumda... O gün bugün yeminliyim, ülkenin her köşesini görmeden ölmeyeceğim... Kars’a defalarca gitsem de Ardahan’a ulaşmak şimdi nasip oldu.
Siz bu yazıyı okuduğunuzda ben Ardahan’da olacağım. 14. Dursun Akçam Kültür ve Sanat Günleri’nde.
Öyküleri, romanlarıyla olduğu kadar eğitimciliğiyle de kalplerimizde yer eden Dursun Akçam (1930 - 2003) her yıl paneller, açık oturumlar içeren bir şenlikte edebiyatla, müzikle, şiirle, belgesellerle ve Dursun Akçam Ormanı’na fidan dikimini de kapsayan bir etkinlikle anılıyor...
 
Kültür zenginliği
Dursun Akçam’ı tanıma şansına erişmiştim. Onunla yaptığım bir röportajda söylediği şu sözler beni hiç terk etmedi: “Sanatın özünde dünyayı değiştirme; daha güzel bir dünya yaratma amacı yatar. Bu nedenle sanatçı devrimci kişidir.”
Türkiye’nin farklı yörelerinden gelen eğitimciler, yazarlar, şairler Kars’ta buluşup, Ardahan’a yol alırken, önce temiz havayla ciğerlerimiz bayram etti, sonra bitki örtüsünün güzelliğiyle büyülendik. Yeşilin, sarı ve mor çiçeklerin sonu yoktu. Dünyanın en muhteşem balını, sütünü, peynirini Dursun Akçam Sanat Evi’nde tatmadan önce insanların sıcaklığını konukseverliğini tattık. Kente on kilometre kala Dursun Akçam Ormanı’na varmadan “Urumun Düzü”nde davul zurna ve halaylarla karşılandık.
Bu yıl 14’üncü yapılan Dursun Akçam Kültür ve Sanat Günleri’nin açış konuşmasını bu etkinliklerin mimarı, Dursun Akçam Kültür Sanat Vakfı Başkanı Alper Akçam ve ben yaptık. “Kültürde Yerellik ve Evrensellik” teması altından paneller birbirini izlerken, yöreyle ilgili birbirinden değerli çalışmalar yapıldığını görmek çok etkileyiciydi.
Burada kültür zenginliği denli dil zenginliği de çarpıcı! Şelaleye “Su uçan” dendiği başka nerede görülmüş!!!
Dursun Akçam Günleri bu akşam Sadık Gürbüz konseriyle sona erecek... Emeği geçen, katkıda bulunan herkesi kutluyorum. Sadece değerlere sahip çıktıkları, Dursun Akçam’ı yaşattıkları, yörelerini ve edebiyatı yücelttikleri için değil, aynı zamanda imecenin en güzel örneğini vererek toplumsal depresyonu gerilettikleri, umut filizleri yeşerttikleri için de...
Dursun Akçam önemli bir eğitimciydi. Şimdi bir başka öğretmenin çağrısını sizlerle paylaşıyorum.
 
Aynur Öğretmen’in çağrısı
Ne zamandır internette bir çağrı dolaşıyor... Ancak malum internette öylesine yalan yanlış haber ve sahte hesap var ki buna da dikkatle yanaştım. Ama sonunda Aynur Öğretmen’e ulaştım ve kendisiyle konuşup ikna oldum.
Aynur Özdal, Türkçe Öğretmeni. Samsun’da bir köy okulunda...
Çağrısında Karadeniz köyleri coğrafyasını, koşullarını ve sosyal yapılanmayı paylaşıp, Milli Eğitim’e sunduğu ve kabul ettirdiği projeyi anlatıyor. Özetle: Atıl okulları birer köy kütüphanesine, yetişkin eğitim alanına dönüştürmek için “Sürdürülebilir Okur-Yazarlık Seferberliği” başlatıyor.
“Her şey çok taze. Ve olabildiğince çok kitaba ihtiyacım var!” diye haykırıyor.
“Özellikle psikoloji, çocuk gelişimi, bahçecilik, tarım, roman vb. kitaplara; eski sayıları da olsa dikiş, hobi, bahçecilik, dekorasyon dergileri ve Atlas, National Geographic, Bilim Teknik gibi ufuk açıcı yayımlara ihtiyacım var. Ya da belki sizin daha güzel fikirlerinize...” diyor.
Haydi bakalım şimdi sıra sizde:Kolları sıvayın ve Aynur Öğretmen’e istediklerini yollayalım. Adresi: Eyüpsultan mah. EÜAŞ sitesi 15/A Ayvacık-Samsun (Telefonu bende saklı. Zaten telefon açmaya vakti yok)
Unutmayın! Pes etme lüksümüz yok. Bedbinliğe, umutsuzluğa hele hiç yer yok. Çok çalışacağız. Herkes yaptığı işin en iyisini yapmaya devam edecek. Cehalete karşı mücadele sürdürülecek!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları