Bodrum Kalesi kadar değerli festival

18 Temmuz 2018 Çarşamba

Bu günlerde Devlet Opera- Balesi’nin ve Devlet Tiyatroları’nın sanatçıları yeni bir sisteme geçmenin tedirginliği içindeler. Bir bakıma, uzun yıllardır sakıncalarını bildiğimiz bu kurumlardaki yapılanmanın değişmesi belki taze kan getirir diye düşünsek de, sanatçının güdümlü bir kontrol altına alınması tarihin hiçbir döneminde iyi sonuç vermemiştir, onu da biliyoruz. Şimdilik bütün sanat kurumlarında tedirgin bir bekleyiş var. Müzik dünyamızda özel teşebbüsün destekçileriyle devam eden festivallere de uzun ömürler diliyoruz.
Bu yıl 14’üncüsü düzenlenen Turgutreis merkezli Bodrum Festivali, 4-8 Ağustos tarihleri arasında sabah 07.00’den gece yarısı 02.00’ye kadar kocaman bir müzik paketi sunuyor. Yıllardır dünyanın en ünlülerinden bizim yeni parlayan gençlerimize kadar nice sanatçıyı kucakladı. Dünyada ilk defa bir marinada, böyle bir festival düzenleme fikri 15 yıl önce Aytaç Yalman Paşa’dan çıkmıştı. Doğuş Grubu da kurucu sponsor oldu. Giderek sponsorlar arttı: DenizBank’ın destekleri, Turkcell’in ana sahne sponsorluğu; Audi, D-Marin, The Marmara ve Zubis’in katkıları da artık bu festivali her yerde adı geçen, uluslararası bir yaz festivaline dönüştürdü. Hele marinaya bağlı teknelerdeki gezginler için bulunmaz bir fırsat: Hem birkaç metre ötelerinde çalan-söyleyen dünyaca ünlü sanatçıları dinliyorlar, hem de sabahları onların provalarını izliyorlar.
Bu yıl sanat yönetmenliğini Tuğçe Tez’in üstlendiği festivalde benim favorim günbatımı konserleri. Marinanın küçük ama sevimli amfi tiyatrosunda güneş batarken teknelere karşı oda müziği ziyafeti yapılıyor. Gencecik toplulukları tanıyorsunuz. Çok ünlü solistlerle onların kaynaşması da ayrı bir heyecan yaratıyor. Aradan yıllar geçince orada ilk kez duyduğunuz gençlerin ünlendiğini görüyorsunuz. Bu yılki günbatımı konserlerinde, Sevil Ulucan ve Çellist Hillel Zori’nin keman-çello ikilisini; kemancı Erman Türkili, çellist Çağ Erçağ ve piyanist (şef) İbrahim Yazıcı’nın triosunu; çellist Dorukhan Doruk ve piyanist Gülru Ensari’nin ikilisini dinleyeceğiz. Dünyanın önde gelen Wieniawski yarışmasını kazandıktan sonra kapışılan kemancımız Veriko Çumburidze, Camille Thomas ve Gülru Ensari ile bir trio dinletisi sunacaklar.
Son birkaç yıldır bir de gün doğuşu konserleri eklendi festivalin heyecanına. 5-6 Ağustos 07.00’de Şevket Sabancı Parkı’nda, Gümüşlük Festival Akademisi’nin ustalık sınıflarından başarılı gençler güneşin ilk ışıklarında çalacaklar.
Açılış konserinde büyük sahnede Rengim Gömen yönetimindeki CSO var. Topluluk, dünya sahnelerinden iki operacıya eşlik edecek: Avusturalyalı soprano Lauren Fagon ve yurtdışında başarılı bir kariyer yapan tenorumuz Murat Karahan. Açılışta değerli piyanistimiz Gülsin Onay’a da festivalin onur ödülü verilecek.
İkinci gece, D-Marin Turgutreis Turkcell Sahnesi’nde Fazıl Say’ın resitali yer alacak. Christina Pluhar ve topluluğu L’Arpeggiata, 6 Ağustos Pazartesi günü İtalya, İspanya, Yunanistan, Türkiye ve Makedonya’dan ezgiler sunacak. LUDWIG Orkestrası, bu konserde Ariel Zuckermann yönetiminde, Alina Pogostkina’ya eşlik edecek. Mendelssohn’un güzelim keman konçertosu seslendirilecek. 23.15’te başlayacak olan “Gece Konserleri” bu yıl The Marmara otelinde yer alacak. 8 Ağustos’taki Vikingur Olafsson’un resitali Philip Glass’a adanmış. Bodrum Müzik Festivali’ne destek olan sponsorlara, katılan sanatçılara, dinleyicilere ve basın mensuplarına bir hatırlatma: Bu festival Bodrum Kalesi kadar değerli.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Eski bayramlar 10 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları