Bağış Erten

Asparagas dönemi bitiyor mu?

25 Temmuz 2018 Çarşamba

Gazeteler ve web siteleri bunu hep yapardı, doğru. Ama eskiden bir mesnedi olurdu. En azından yüzde bir bile olsa gerçeklik oranı yakalarlardı. Yüz atarlardı, bir tutardı. Bu bile etrafında bir dünya yaratmaya yeterdi. Oysa o dönem bitti. Son bir aydır, aralarında en çok tıklananlar da dahil olmak üzere, bir dolu siteye bakıyorum. Yine mutlaka bir dolu transfer haberi manşette duruyor. Gün boyu güncellenen versiyonları var. Bir sürü fotogaleri de ekliyorlar. Yok Fenerbahçe’nin listesi, Beşiktaş’ın gözdesi, Galatasaray’ın müjdesi... Ama o ‘atmasyon’ listedeki isimler bile abartılı değil ve daha önemlisi içerik olarak feciler. Atamıyorlar bile! Yılın futbolcusu olduğu dönemde bile “Biz de inanmakta zorlandık ama Fenerbahçe Ronaldinho’yu kiralıyor” diye ‘haber’ yaratanlar artık nasıl makuller, nasıl ayakları yere basıyor, insan şaşırıyor. Bakmayın o hiçbir şey değişmemiş gibi devam etme havalarına. Çok şey değişti. Artık ne bilgi akışı bu kadar yalana izin veriyor, ne de kulüplerin bütçeleri. Hatta o söylenti yaymaya bayılan yöneticiler bile pek kalmadı ortalıkta. Düşünün ağustos ayına girmek üzereyiz, ligin ve Avrupa kupaları elemelerinin başlamasına şunun şurası 15 günden az var. Henüz serbest uçuşa uygun bir asparagas haber göremedik.
Tabii bunun asıl nedeni artık ayakları yere basmaya zorlanan üç büyüklerin değişen politikası. Bol keseden atma/ alma dönemi bitti. Bir yöneticinin verdiği parayla boylarından büyük transferlere kalkışamıyorlar. Saçma paralar dönmüyor. Bu tabloyu gayet netleştiren bir veri var elimizde. Bu yazının yazıldığı tarih itibarıyla İstanbul’un üç havalı takımının bu sezon aldığı toplam yabancı oyuncu sayısı birdi. Rakamla 1! O da Galatasaray’ın Onyekuru’su. “Onye kim?” diyecek on binler var aramızda.
Tamam, son güne daha var, hareket gelecektir. Hiç kimseleri almadan kapatmayacaklar sezonu. Son güne sıkıştırma da bir Türk geleneği ne de olsa. Adaylar her gün çoğalacak. Her gün yeni birileri yamanmaya devam edecek. Ama o listeler bile artık ayakları yere basan isimlerden oluşuyor. Bundan birkaç yıl önce olsa, “ala ala bunu mu alıyorlar” diyeceğiniz isimler, sanki büyük yıldızlarmış gibi pazarlanıyor. Şöhreti kendinden fazla, abartılı hedefler yok, ihtiyaç listesi söz konusu sanki.
Sadece bu da değil. Geçtik transferi, bu sezonun en büyük becerisi oyuncu almak değil de kaybetmemek gibi duruyor. Parlayan kim varsa talibi çıkıyor. Yetmiyor, maaşların ödenmez yükü yüzünden elden çıkarmaya çalışılanlar var. Bir sezon öncesinin fiyakalı isimleri artık transfer listesine konuyor. Çünkü finansal fairplay kuralları öyle bir bastırıyor ki, ihtiyaç listesi kadar, eldekinin hesabı da önem taşıyor. Bu yüzden, eldeki yıldız oyuncuları takımda tutabilmek artık transfer döneminin en önemli meziyetlerinden.
Bir de bunların üstüne bilginin akıl almaz hızını düşünün. Sosyal medyanın gücünü düşünün. Kimin elinde kim var? Transfer ne kadar mümkün? Hangi futbolcu kimle görüşüyor? Bütün bunların bilinmesi için birkaç saat internet gezginliği yetiyor. Üstelik artık herkes kendi adıyla veriyor haberi. Yani yalansa bile kimin söylediğini görüyoruz. Öyle ‘öğrenildi’, ‘kulübe yakın kaynaklar’, ‘duyumlar’ gibi klişeler sökmüyor. Hal böyle olunca o havalı başlıklar, o pembe yalanlar artık ofsayta düşüyor. Bakmayın gazetelerin ya da web sitelerinin gazlarına. Transfer dedikodusu, (yeni argosuyla) transfer goygoyunun artık sonuna geliyoruz.
Herkesin her şeyi herkesten önce öğrendiği bir zamanda artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Her işte bir hayır var dedikleri bu olsa gerek.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Bu sezon o sezon değil 2 Eylül 2018
Herkes biliyor 29 Ağustos 2018

Günün Köşe Yazıları