Bebekleri silahtan koruyan melekler uçuşmuyor üzerimizde

03 Ağustos 2018 Cuma

Ne sanıyorsunuz?
Silahların üzerinde çocuk, kadın ya da masumları diğerlerinden ayıran bir sensör olduğunu mu?
Savaş denilen kâbusun sadece yetişkinlerin, erkeklerin ya da kötülerin öldürüldüğü kanlı bir arenada geçtiğini mi?
Korunaklı bir şiddet mi var yeryüzünde?
Bebekleri ve kadınları silahlardan koruyan muhteşem melekler mi uçuşuyor insanlığın üzerinde?
Savaş, kâh anayasalarla, kâh direniş masalıyla meşrulaştırılmış bir cinayet hakkıdır.
Her savaşta envai çeşit silah kullanılır. O silahlar için gizlice kurulmuş fabrikalar yoktur. Hepsi açık seçik bir şiddet pornografisiyle üretilir. Modelleri, güçleri, etkileri, kapasiteleri, becerileri, hedefleri sanki bir marifetmiş gibi...
Silah fabrikalarını devletler resmen kurarlar. Silahları devletler resmen satın alırlar. Tüm devletler silah ekonomilerine dayanan bütçeler yaparlar.
Silah üretenler bu işten zengin olurlar, silah satın alanlar bu işten fakir olurlar.
Silah satın alanların çoğu devamlı savaşırlar. Silah satanlar onlara daha çok silah satarlar. O silahların bir piyasası olsun diye çıkar tüm dış ve iç savaşlar.
Silah denen şey insan öldürmek için üretilir. Silah denen şey insan öldürmek için tüketilir.
Bu silah satışları üzerinden devletler hem açık hem de gizli politik anlaşmalar yaparlar. Legal olarak üretilen silahların bir kısmı o yüzden yeraltına kayarlar.
Tüm devletler silah kaçakçılığına kör ve sağırdırlar.
Yeraltında dönenen illegal ekonomi aynı zamanda yeryüzünü de besler. Cumhurbaşkanları, başkanlar, krallar, kraliçeler ve diktatörler bu ekonomilerden semirirler.
Dağa çıkanlar ve kışlaya girenler ellerindeki silahın kimi öldüreceğiyle aslen ilgilenmezler. Gözlerini kapar ve vatan için ve direniş için ve bayrak için ve kurtuluş için ve toprak için... tetiği çekerler. O vatan da, direniş de, bayrak da, kurtuluş da, toprak da ortak bir vahşeti büyük küçük demeden insan kanıyla beslerler.
Ölenin çocuk ya da yetişkin, kadın ya da erkek, masum ya da suçlu olması durumu değiştirir zannedenler hiç düşünmezler;
Silah nedir, ne işe yarar, neden üretilir, neden üretimi desteklenir, devletler ne yüzle silah ürettikleri için böbürlenir, silah aldıkları için horozlanır, kendini korumakla saldırmak arasında bir fark olduğuna ikna olan insanlık, bu hatalı farkındalığın bedelini neyle ödediğini nasıl olur da görmezden gelir?

***

Bu ülkede savaş ve direniş adına dün de bebekler öldürüldü, yarın da öldürülecek.
Ve her bebek ölümünde ortaya çıkan şu çok sert ve net gerçeklik hiç kayda geçmeyecek.
Silah insan öldürmek için üretilir.
Ordu insan öldürmek için kurulur.
Dağa insan öldürmek için çıkılır.
Silah bir namlu ve bir tetikten oluşur.
Tetiğin karşısında bazen düşman, bazen dost, bazen de bir masum olur.
Siz kamplaşırsınız ve karşılıklı kimin öldürülüp kimin öldürülemeyeceği konusunda zıt ya da ortak bir fikre varırsınız.
Halkların kardeşliğiyle halkların kalleşliği arasında bir taraf tutmayı marifet sanırsınız.
Oysa...
Silahlı mücadele postuna bürünen tüm illegal ordular ve ülke güvenliği postuna bürünen tüm legal ordular aynı kalibrede günahkârdırlar.
Ve maalesef bebekleri silahtan koruyan melekler uçuşmuyor üzerimizde.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Yanık saraylar 4 Ağustos 2021
Patron çıldırdı 30 Temmuz 2021

Günün Köşe Yazıları