Gazetecinin İşi

06 Ağustos 2018 Pazartesi

Geçtiğimiz haftalarda gazetecilerin gündemlerinde fazla yer tutmasa da tartıştıkları konulardan birisi “çözüm odaklı gazetecilik” oldu. Cumhuriyet’te sevgili Melis Alphan ABD’de katıldığı bir meslek gezisinde gündeme gelen konuyu aktardı. Bu konuda çalışan Solution Journalism adlı girişimin çabalarını özetledi. Birgün’de de sevgili meslektaşımız Ümit Alan konuyu bir köşe yazısında gündeme taşıdı.
Bu tür gazeteciliğin övgüsüne girişenlerin örneğin Melis’in aktardığı Solution Journalism grubunun gerekçesi şöyle: “2008’de AP’nin yaptığı bir çalışmaya göre, ‘kan varsa reyting / tık alır’ zihniyeti sorunlara, felaketlere ve krizlere o kadar odaklandı ki, okurlar –özellikle de gençler- haber okumaz, izlemez oldular. 7’den 70’e herkes haber yorgunu. Bu ‘haber yorgunluğu’ insanları öğrenilmiş çaresizliğe itiyor. Bunu fark eden ABD’li üç gazeteci (Pulitzer ödüllü Tina Rosenberg, David Bornstein ve Courtney E. Martin) insanların üstüne karabasan gibi çöken bu haber yorgunluğunu beslemek yerine, dünyada iyi giden şeyleri yazmaya karar verdiler. 2013 yılında bir araya gelerek Çözüm Odaklı Gazetecilik Ağı’nı (The Solutions Journalism Network) kurdular.”
Çarpıcı, iyi niyetli, çekici görünüyor. Savunanların niyetlerinden bağımsız olarak söylemeliyim ki, bana gazetecilik açısından büyük bir tuzak gibi geliyor. Böyle bir gazetecilik anlayışının büyük tehlikeler içerdiğini, gazeteciliğin gerçek görevlerinden uzaklaşmasına yol açacağını düşünüyorum.
Önce ilkeyi saptayalım, gazetecinin işi iyi gitmeyeni göstermek, durumu eleştirmek, halkı da durumdan haberdar etmektir. Çözüm önerisi, önerileri, çözüme zorlayıcı baskı yapma hakkı, duruma itiraz edenlerin, doğrudan ya da dolaylı zarar görenlerin, kitle örgütlerinin, sivil toplum kuruluşlarının, çözüm ise en küçük birimden, haydi mahalle diyelim, ya da eleştirilen özne, kişi, kurum, yukarıya kadar, parti, bakan, hükümet her kimse sorunun kaynağına, sorumlusuna aittir. Gazeteci haberinde neyin iyi gitmediğini aktarırken, muhtemel çözüm önerilerini dile getirenlerin açıklamalarına kuşkusuz öncelikle yer verecektir. Ama çözümün odağı olan sorumlularla birlikte sorunu çözmeye kalkışmayacaktır.
Tuzak nerede? Tuzak işte tam bu noktadadır. “Çözüm odaklı gazetecilik” sorunun kaynağı ile gazeteciyi birlikte çalışmaya, doğal olarak birlikte çözüm aramaya gerçekte sorunun üstünü örtmeye zorlar. Dünya Bankası kaynaklı ve yaygınlaşması için yoğun çaba harcanmış, DB literatüründe baş köseye oturtulmuş “yönetişim” kavramına çok benziyor. İtiraz edeni plazadaki donatılmış lüks masaya oturtmaya ve sanki çözüm önerileri ondan geliyormuş izlenimi vererek, istenen sonucu elde etmeye dayanan sistemdir.
Melis Alphan, haberinde konunun risklerine de değiniyor: “Dikkatli olmak gerek tabii. Zira çözüm odaklı gazetecilik ‘temize çekme’ riski de taşıyor. Siyasetçiler, şirketler ve STK’ler ‘olumlu’ haberlere ‘yardım etmekten’ hep memnundurlar. Burada biz gazeteciler uyanık olmalı ve kandırılmamalıyız.”
Bu türden iyi niyetli bir itirazın yani “çözüm odaklı gazetecilik” diye bir gazetecilik türünün olabileceği fikrine destek çıkarak risklerinden söz etmenin de yanıltıcı olacağı kanısındayım. Gazeteciler haber yaparken doğal olarak yapacakları işlerin esasının değil bir bölümünün sistematikleştirilerek bir gazetecilik türü olarak piyasaya sürülmesi karşısında gerçekten dikkatli olmak zorundadırlar.
Gazetecinin işi, işinin odağı, nesnel olmaya, gerçekleri yazmaya, aktarmaya özen göstererek eleştirmektir.

KISA KISA
Arttırdı değil artırdı
İyi günler dilerim. Dün gazetemin ekonomi okuntusunda “Nef Sermaye Arttırdı” denmiş. Kaç kez anlattım, doğrusu “artırdı”dır... Tek seslemli (hece) bir sözcükte, sonda iki ünsüz varsa (art, üst, ast gibi), bu sözcüklere getirilecek ek, o sözcüğün son ünsüzüyle özdeşse, sözcükteki son ünsüz düşer.
Yazarın arttırdı biçiminde yanlış yazdığı sözcüğün kökü “art”; alacağı ek -tır ekidir. Ses düşmesi kuralı gereği sözcüğümüz “ar-tır” biçimine girer.
Bir yazar da “meşhur zeytinyağı kadar ünlü” demiş, ben ona ne diyeyim? Tarık Konal

Daha yararlı olabilirdi
03 Ağustos 2018 Cuma, 21.25 tarih ve saatinde yayımladığınız “YÖK’ten son dakika baraj kararı” başlıklı haberinizin sonunda başarı sıralaması sınırları tablosu bulunmamaktadır. Haberiniz: <http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/egitim/1045426/YOK_ten_ son_dakika_baraj_karari.html>
Baraj sınırları tablosunun haberinize eklenmesi veya <http://yok.gov.tr/barajlarda-genisletilme> linkinin verilmesi iyi olurdu diye düşünüyorum. İyi çalışmalar. Mehmet Altay

Bermuda Şeytan Üçgeni haberiniz
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/yasam/1045101/_Bermuda_Seytan_Ucgeni_nin_ sirri_aciklandi.html
Haberinizde sırrın çözüldüğünü ancak uçakların neden kaybolduğuna dair bir bilgi yazmamışsınız, haber yetersiz geldi bana, okurlarınızı biraz daha ciddiye almanızı rica ediyorum teşekkürler kolay gelsin. Ahmet Ahmet

Android’de sorun var
Merhabalar, Cumhuriyet’in android uygulamasında aynı haber bildirimi birkaç kez geliyor ve bildirimler kapatılamıyor. Bunun yanı sıra eski tasarım çok daha kullanışlıydı. Şu anki tasarımda aksaklıklar var. Fazla yavaş ve uygulamadan çıkmak bile fazlasıyla zor. Güvenerek okuduğumuz gazetenin android uygulamasındaki bu eksiklik ve aksaklıkların bir an önce düzeltilip uygulamanın güncellenmesini rica ediyorum. İyi günler dilerim. Gökberk Yalçıner  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Sondan Bir Önceki 7 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları