Okul kütüphanelerimizin durumu vahim

15 Ağustos 2018 Çarşamba

Kütüphanelerimizin durumunu yılda en az bir kez, Kütüphaneler Haftası vesilesiyle konuşuruz. TÜİK 2017 Kütüphane İstatistikleri’ni yayımlayarak ikinci bir vesile yarattı. Değerlendirme ve sayım yönteminden başlayarak çeşitli eleştiriler getirildi sosyal medyada. Kütüphanecilik dernekleri de ciddi eleştiriler yaptılar yayımladıkları bildirilerle.
En temel soru; kütüphane deyince ne anlıyoruz? TÜİK’in kütüphane olarak kabul edip kayıtlara geçirdiği her mekânı kütüphane olarak nitelendirebilir miyiz? Okul Kütüphanecileri Derneği (OKD) Başkanı Aydın İleri yaptığı açıklamada,“TÜİK ve MEB dört duvar arasında gördüğü kitabımsı kâğıt topluluklarını kütüphane olarak değerlendiriyor ve bunu topluma bilimsel istatistik verisi olarak sunuyor” diyor. Kütüphane “kitapların evi”, “kitapların saklandığı yer” anlamına gelse de günümüzde kütüphanelerin “her türlü kayıtlı bilgi kaynağını bilgi gereksinimi olan kullanıcıya etkin biçimde sunulduğu yer” olduğunu biliyoruz.
Örneğin övülecek bir çabadır ama Çankaya Belediyesi temizlik işçilerinin çöpten topladıkları kitaplarla kurdukları yer kütüphane değil, ancak kitaplıktır. Okulların, özellikle dershanelerin bünyesindekilerin çoğunun da kitaplık olduğunu öngörebiliriz.
TÜİK’e göre resmi okul, özel okul ve özel kurs kütüphanelerini kapsayan örgün ve yaygın eğitim kütüphanelerinin sayısı 26.415. TÜİK bu rakamla 2016’ya göre yüzde 3.2 azalma tespit ediyor. 2016-17 verilerine göre Türkiye’de resmi ve özel 62 bin 250 okul bulunuyor. Yani okulların yüzde 42.4’ünde kütüphane var. 3 bin civarında oldukları söyleniyor ama bir veri olmadığı için özel kurs sayısını, hangilerinde kütüphane olduğunu bilemiyoruz. TÜİK verdiği rakama özel kurslardaki kütüphanelerin de dahil olduğunu söylüyor ki o zaman okullardaki kütüphane sayısı daha da düşecektir. Aydın İleri, “MEB’in resmi okullarında kütüphaneci kadrosu ile çalışan personeli yok” diyor. Özel okul kütüphanelerinin de çok azında kütüphaneci istihdam ediliyormuş.
Daha da ilginci okul kütüphanelerinde, okul kütüphanelerindeki kitap sayısının da artması gerekirken azalması. 2015’te 32.300 olan kütüphane sayısı 2016’da 27.400’e, 2017’de 26.415’e düşüyor. 5600 okul kütüphanesi kapatılmış. Okul kütüphanelerindeki kitap sayısı da 2017 yılında 2016 yılına göre yüzde 2.6 azalmış. Okul kütüphanelerinde 2015’te 32.300.000 kitap varken 2016’da 27.400.000’e, 2017’de ise 26.707.000’e düşmüş. İki yılda 5.600.000 adet azalma var.Azalmanın nedeninin FETÖ bağlantılı yayınevlerinin kitaplarının kütüphanelerden çıkartılması olduğunu öngörebiliriz. Ama yılda ortalama 60 bin çeşit yeni kitap yayımlandığını göz önüne alırsak kütüphanelere yeni kitap konmamasının nedeninin cevabını da Sayın Bakan Ziya Selçuk’tan bekleriz. Tabii yeni okul kütüphanesi açılmayıp binlercesinin kapatılması da merak konusu.
“Okul kütüphanesi eğitim sürecinin ayrılmaz bir parçasıdır” diyen kütüphanecilerin uluslararası örgütü IFLA ile UNESCO’nun birlikte yayımladıkları “Okul Kütüphanesi Bildirgesi”ni kıstas alırsak kütüphanesiz okullarda okuyan öğrencilerin tam anlamıyla eğitim alamadığı bir gerçek. Mevcut okul kütüphanelerinin ise “mesleki uzmanlık niteliklerine sahip” çalışanları olmadığı için daha başlangıçta kütüphane niteliği kazanamadığını biliyoruz. Koleksiyonlarında bulunan milyonlarca kitabın niteliği, öğrenci için nasıl bir yararı olabileceği de merak konusu. Kaçının sürekli açık olduğu da bilinmiyor.
26.415 okul kütüphanesinde 26 milyon 707 kitap olduğunu göz önüne alırsak, kütüphane başına ortalama 1000 kitap düşüyor ki, hepsi nitelikli kitaplar da olsa bu sayının çok az olduğuda ortada. TÜİK’in verileri okul kütüphanelerimizin durumunun vahim olduğunu gösteriyor.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Ara Güler Müzesi 5 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları