Erdoğan Zorluyor...

15 Ağustos 2014 Cuma

Bugüne kadar çatışmacı ve kavgacı bir strateji izleyen Erdoğan, bu tavrını Çankaya’da anayasa ve yasalar konusunda da sürdürecek gibi görünüyor...
Hiç kuşkusuz bu tutum ve davranış, sanki yeterli sorunumuz yokmuş gibi, Türkiye’yi beklenmedik yeni sorunlar ve krizlerle karşı karşıya bırakacak!

***

Henüz Çankaya’ya çıkmadan bile, seçildiği halde, anayasanın açık hükmüne aykırı olarak, partisi ile ilişkisini kesmiyor, milletvekilliğine devam ediyor...
Çünkü kendisinden boşalacak Genel Başkanlık ve Başbakanlık koltuğuna oturacak kişinin saptanacağı parti kongresine Genel Başkan ve Başbakan olarak katılmak istiyor...
Böylece kendi seçtiği adayın tartışmasız bir biçimde Genel Başkan ve Başbakan olmasını sağlamayı hedefliyor.
Demek ki “manevi gücüne”, “karizmasına”, kısacası parti içindeki arkadaşlarının kendisine “sadakatine” güvenemiyor!

***

Çok yazıldı ama, anayasa hükmünü bir kez daha belirtelim:
“Cumhurbaşkanı seçilenin, varsa partisi ile ilişiği kesilir ve Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeliği sona erer.”
Anayasa, “Cumhurbaşkanı’nın” demiyor...
“Cumhurbaşkanı olanın” da demiyor...
“Seçilenin” diyor...
Demek ki parti ile ilişiğin kesilmesini ve milletvekilliğinin düşmesini “seçilme” olayına bağlıyor.

***

Peki, çatışma nerden, nasıl çıkıyor?
Yüksek Seçim Kurulu’nun açıkladığı takvime göre Cumhurbaşkanlığı kesin seçim sonuçları 15 Ağustos’ta ilan ediliyor.
Yani Erdoğan 15 Ağustos’ta resmen Cumhurbaşkanı seçilmiş oluyor...
Seçildiğine göre, anayasa, parti ile ilişkisinin kesilmesini ve milletvekilliğinin düşmesini öngörüyor.
Fakat mevcut Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün süresi 28 Ağustos’ta doluyor.
Dolayısıyla Erdoğan’ın yemin etmesi ve fiilen Çankaya’ya çıkması, seçildikten 13 gün sonra gerçekleşecek.
İşte bu durumdan dolayı Erdoğan ve yandaşları, “seçilmiş” olmanın, kesin sonuçlar ilan edildiğinde değil, 28 Ağustos’ta gerçekleşeceğini iddia ederek,durumu kurtarmaya çalışıyorlar.

***

AKP kongresinin, Çankaya’ya fiili çıkıştan bir gün önce, 27 Ağustos’a planlanması, hem Erdoğan’ın gücünü artırıyor, hem de Gül henüz Cumhurbaşkanlığı’ndan ayrılmadığı için, genel başkanlıkta onun önünü kesiyor.

***

Henüz seçimin meşruiyet tartışmaları bile bitmeden yeni bir kriz daha yaşıyoruz...
Demokratik rejim bu olmasa gerek!  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Yeni anayasa tuzağı 19 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları