Arif Kızılyalın

Dargınları Barıştıran Başkan

16 Ağustos 2014 Cumartesi

Bir cenaze töreni düşünün, herkesin gözü yaşlı, kimi güneş gözlüğü takmış ağladığı görülmesin diye, kimi başını önünden kaldırmıyor. Kimi acısını, yanındakine sarılıp dindiriyor, kimi ağıtını içine akıtıyor.
Evet, Süleyman Seba’yı dün tüm Türkiye uğurladı Beşiktaş semtinden; belki 1000’dik, belki 10 bin, belki 50 bin, ama emin olun milyonların canı yandı dün “Süleyman Seba” adının yankılandığı her yerde. Ve matemin göbeği de doğduğu, büyüdüğü, gençlik rüzgârını tattığı, ilk golünü attığı, ilk şampiyonluğunu yaşadığı, kimi zaman gülüp, belki de için için ağladığı Dolmabahçe’ydi.
Hele, Süleyman Seba Caddesi’yle Akaretler’deki kulüp binasına son kez uğrayıp eski adıyla İnönü, yeni adıyla Vodafone Arena Stadı’na getirilişi var ya yürek dayanmadı o dakikalara. Kalabalık çareyi, “alkışta” aramış ama yine de acısını bastıramamıştı cenaze aracı inşaat molozlarının arasından stat zeminine inerken.
İlk golünü attığı deniz tarafındaki kale önüne gelindiğindeyse artık gözyaşlarının rengi tamamen koyulaşacak, kapalı tribüne canlarını tehlikeye atarak giren binlerce kişi, beyazı lugattan çıkarıp “Siyah-Siyah...” sloganlarını haykıracaktı.
Yine tribünlerdeki “Süleyman Seba’nın evlatlarıyız” tezahüratı, hepimizin tüylerini diken diken ederken siyasilerin stadyumda boy göstermeye başlamasına aktivist Çarşı grubu üyeleri, “Kimsenin adamı olmayacağız” söylemleri ile yanıt verecekti. Beşiktaşlıların ortak isteği ise Süleyman Seba’nın Türk ve Beşiktaş bayraklarına sarılı tabutu, inşa halindeki stattan ayrılırken ses buluyordu: “Stadın adı Seba olacak, stadın adı Seba olacak...” Mütevazı evi, kulüp binası ve stat derken Dolmabahçe Bezmiâlem Valide Sultan Camii ise sözün bittiği yerdi. Taraftar cenaze aracından aldığı tabutu deniz kenarına kurulan musalla taşına kadar getirecek ancak çelik bariyerler kalabalığın tören alanına girmesine engel olacaktı. Bu kargaşada adları Beşiktaş ile özdeşleşen Mehmet Özdilek, Rıza Çalımbay, Metin Tekin ve Ali Gültiken bile zorlukla camiye ulaşırken çevik kuvvet polisi ile taraftar her zamanki gibi karşı karşıya geldi. Polis, “Güvenlik nedeniyle taraftar alınmayacak”, amigolar ise “Seba bizim babamız, cenazede protokol mu olur” diyordu. Tansiyon yükselmiş, yumruklar sıkılmıştı ki araya giren hatırlı Beşiktaşlılar, “Süleyman Abi bizi görse üzülür” diyerek ortalığı yatıştırıp olası bir biber gazı krizinin önüne geçtiler. Biber gazı demişken malum Bezmiâlem Valide Sultan Camii, Gezi Parkı eylemleri sırasında polis şiddetine hedef olan yüzlerce gence kapılarını açmış bir inanç alanı. Üstelik, bu olay sonrası dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından, “İçinde bira içildi, ayakkabı ile dolaşıldı, kızlı-erkekli oturuldu” diye yaftalanmaktan da kurtulamamıştı tarihi cami.

CAMİDE SİYASET MANEVRALARI
Ve o cami dün Türk siyasetinin önemli karakterlerini konuk etti. Camiye ilk gelen Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç ile Gençlik Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç’tı. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, milletvekilleri Akif Hamza Çebi, eski Genel Başkan Deniz Baykal, eski Bakanlardan Hüsamettin Özkan camiye gelip müftünün odasına çıktılar. Valide Sultan’ın en ağır konuğu ise deniz yoluyla camiye ulaşan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’dü. İstanbul Valisi H. Avni Mutlu ve Emniyet Müdürü Selami Altınok ile tekneden inen Gül’ü, Arınç ile birlikte AKP’nin yeni gözdesi İBB Başkanvekili ve R. Tayyip Erdoğan’ın aile yakını Göksel Gümüşdağ karşıladı. TMOK 2. Başkanı Hasan Arat, Gül’ü ağırlayan heyet içinde yer aldı. AKP’den ayrılan Milletvekili Hakan Şükür ile tokalaşan Gül, cenazenin bulunduğu alana gelirken Beşiktaşlı taraftarlarca alkışlandı. CHP’de parti içi muhalefet başlatan Muharrem İnce’nin, önce Deniz Baykal ile sohbet etmesi, sonra da Kılıçdaroğlu ile beraber saf tutmaya gelmesi gözden kaçmadı. Beşiktaş Belediye Başkanı Murat Hazinedar ise Bakan Akif Çağatay Kılıç ve Bülent Arınç’ı kameriyede ağırladı. Törende Kılıç’ın, Arınç’a yer vermemesi ilgi çekti. İlçe belediye başkanları Şükrü Genç, Aykurt Nuhoğlu ve Ekrem İmamoğlu ise Kılıçdaroğlu ile müftünün odasında cenaze namazını beklediler. Protokolün saf tutması sonrası namazı kıldıran hocanın, Süleyman Seba için helallik istediği anda Abdullah Gül’ün gözlerinin dolması, cenaze çıkışı bazı grupların Bülent Arınç’a, “Bu camide bira içildi diyordunuz, gelip namaz kılıyorsun” diye laf atması da dünün önemli enstantanelerindendi.
Evet, Dolmabahçe’deki törenin ardından Seba, ebedi ikametgâhı Feriköy’deki aile mezarlığına uğurlandı. Ancak, gördük ki sadece Beşiktaşlıların değil, F.Bahçe, G.Saray başta olmak üzere tüm spor bileşenlerinin “ağabeyi”ymiş Süleyman Seba. Çünkü dünkü tören, “Asla yan yana gelmez” denen kulüp başkanlarını, sporcu ve siyasetçileri buluşturdu. Özlenen görüntü ise F.Bahçe Başkanı Aziz Yıldırım, eski G.Saray Başkanı Adnan Polat ve eski Beşiktaş Başkanı Serdar Bilgili’nin aynı tekneye binip camiden ayrılmasıydı.    



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Ekmek yoksa ıstakoz ye! 17 Nisan 2024
Kimin bayramı? 10 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları