Ali İsmet Ural

Aykut Kocaman ve Ersun Yanal

17 Ağustos 2014 Pazar

Aykut Kocaman modeli daha derli toplu ve topa daha fazla sahip olan ile, hücum yollarında daha çabuk ve kanatları doğru kullanan Ersun Yanal modelini birleştirmiş bir F.Bahçe vardı sahada. Maçın hemen başı 23 pas yaptılar; bunun 19’u kendi yarı sahalarında oldu. Topal, Emre ve Meireles defansif orta saha oynayınca gereğinden fazla hazırlık pasları da normal oluyor. (Aykut Kocaman) Bu kez hücumda çoğalmak zorlaşıyor ama onu da topu Kuyt ve Caner ile kanatlara taşıyarak çözmeye çalışıyorlar. (Ersun Yanal) Bunu eleştirmek için yazmıyorum. Aykut Hoca’yı hücumsal eksiklik anlamında eleştirirken Ersun Hoca’ya da “Hiç bir maça beraberlik için çıkamaz çünkü öyle bir planı yok” diye gönderme yapardım. İsmail Hoca Amerika’yı yeniden keşfetmek yerine beraber çalıştığı iki teknik adamın sistemlerini harmanlamış. Buna ‘sıfır ego’ demek erken olur mu bilemedim ama beğendim.
Takımın da ona yardımcı olduğunu görmek normal. Ama bunda sahada doğru isimlerin yer almasının da katkısı yüksek. Çok net; Gökhan gelince Topuz kenara, Diego gelince Meireles kenara, al sana ideal 11. Bir de Alper, Webo ve sakatlıktan dönünce Egemen bu kadroya rekabet katar, al sana geçen sezonun şampiyonu.
Takımda gördüğüm sıkıntı Bekir- Alves ikilisinin ağır oluşları ve hala basit uyum hataları yapmaları. Onun dışında uyum sorunu pek yoktu. Caner ve Kuyt çok hazır izlenimi verdiler. Emenike 2-3 klas hareket yaptı ki, biri müthişti Sow dokunamadı. Sonuçta bu da hazırlık maçıydı. Ama bu daha bir hazırlık maçı oldu. Roma maçı da aynı rotada ilerlerse F.Bahçe Süper Kupa ve lige hazır demek lazım.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Fernandao çıkar mı? 28 Ağustos 2015
Volkan Demirel 24 Ağustos 2015
Sorumsuz Caner 21 Ağustos 2015

Günün Köşe Yazıları