FETÖ’cünün şahidi Adnancı, Adnancının şahidi FETÖ’cü!

02 Eylül 2018 Pazar

A9 ekranlarında her akşam Adnan Oktar’ın karşısına yarı çıplak dizilip ‘inşallah aşkım, maşallah aşkım’ diye mırıldanan sallabaş kedicikler yüzünden pek de ciddiye alınmayan Adnancı mafya; aslında yargıyı FETÖ’yle birlikte ele geçiren ve emniyette terör estirecek kapasiteye sahip çok tehlikeli bir suç örgütüdür!
1999’da örgüte yapılan operasyonun baş mimarı, zamanın İstanbul Organize Suçlar Şube Müdürü Adil Serdar Saçan; Adnancılarla uğraşmanın bedelini en ağır ödeyen, ağır iftiralarla hayatı karartılan emniyetçi oldu.
Başına gelenleri, Saçan’ın kendi kaleminden okuyalım:

***

1999 operasyonunda örgüt yöneticileritutuklandı. 9 ay kadar cezaevinde kaldılar. DGM’lerin kaldırılması üzerine İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanırken, mahkeme başkanı ve üyelere inanılmaz iftiralar attılar. Onlarca kez reddi hâkim yaptılar. Üye hâkim Nuray Yalınbaş, üzüntüsünden kanser oldu ve vefat etti.
Av. Uğur Poyraz, bu davada Adnancıların baş avukatıydı. Dava hilelerle uzatıldı, FETÖ’cü yargının yardımıyla zamanaşımına uğradı ve 2014 yılında düşürüldü.

Benim hakkımda önce şikâyetleri yoktu. Meslekten atılınca* harekete geçtiler. 2005 yılında tanık olarak ifade verdiğim Organize Suçlar Şubesi’nde usulsüz arama yapıldı, Savcılık adımı ‘kötü muamele gördük’ dosyalarına sanık olarak ekledi ve suç türü, birdenbire işkenceye çevrildi.
Örgüt, yargılama esnasında birçok hekimden para karşılığı, gerçeğe aykırı özel raporlar aldı. Adli Tıp Kurumu, özel raporların hiçbir adli değerinin olmadığını defalarca ve kurul kararıyla tespit etti. Örneğin ilk raporda bel fıtığından şikâyetçi olan bir Adnancı, daha sonra aldığı özel raporda omuzunun çıktığından şikâyetçiydi!
Sonuçta 2011 yılında 51 sayfa gerekçeli kararla beraat ettim. Ama bu süre içerisinde hakkımda ‘işkenceci’ diye binlerce yayın yaptılar, hedef gösterdiler. Beraat kararına muhalif kalan hâkimin şerhini, sanki mahkûmiyet kararıymış gibi TV’lerde, sosyal medyada paylaştılar.
Mahkemedeki savunmalarıma dair 10’dan fazla suç duyurusunda bulundular. Tazminat davaları açtılar.
Polisken DGM Başsavcısının hakkımda yazdığı ‘Çok Gizli’ damgalı bir yazıyı FETÖ’cüler aracılığıyla ele geçirip, basına dağıttılar. Hatta savunmamın altına Av. Dr. unvanlarını koydum diye ‘Mahkemeyi etki altına alıyor’ gerekçesiyle suç duyurusunda bulundular!
Sonuçta 2011’deki Beraat Kararını, esastan değil de usulden bozdurdular.
Bu usuli işlem, bugüne kadar tamamlanamadı ve yasal zaman aşımı süresi 2014 yılında dolmasına rağmen halen yargılanmaya devam ediyorum.
Usulden bozulan kararı veren 7. Ağır Ceza Mahkemesini, 3 yıldır reddi hâkim talepleriyle çalıştırmıyorlar. Bu davanın da baş avukatı Uğur Poyraz’dır.
2013 yılında FETÖ’cü polis, Adalet Bakanlığı mensupları ve yargıçlar aracılığıyla avukatlık mesleğinden men edilmem için şikâyette bulunarak ‘yürütmeyi durdurma’ kararı çıkardılar. Anayasa Mahkemesi’nin karşı kararına rağmen 1 yıl avukatlık yapamadım. Yeditepe Üniversitesi’nde ders vermemem için inanılmaz baskılar yaptılar.
Beraat kararına rağmen, sahte raporları İşkence Atlası’nda yayımladılar!
Ergenekon davasına hepsinden aklandığım suçlamalarla ilgili dosyalar koydular ve Adnancılara 99 operasyonunu Ergenekon örgütünün yaptığını, benim Ergenekon örgütü adına operasyonlar yaptığımı iddia eden dilekçeler verdiler.
FETÖ’cü savcılarla işbirliği içinde, Adnancı Emre Çalıkoğlu’na aleyhime tanıklık yaptırdılar. Tanık ifadesi sırasında beni mahkemeye çağırmadılar. FETÖ’cü Emniyet Müdürü Ali Fuat Yılmazer’le işbirliği içinde, Ergenekon’la hiç ilgisi olmayan özel bir telefon konuşmamı dava dosyasına koydurup hakkımda şantaj davası açtırdılar.
Mahkemenin verdiği iki beraat kararının Yargıtay tarafından bozulduğu bu dava, halen devam ediyor.
Ayrıca, Gümüşsuyu askeri hastanesi Başhekimine emir (!) vererek sahte rapor yazdırmaya azmettirmekten de yargılanıyorum.
Av. Dr. ADİL SERDAR SAÇAN”
*Ayrıntılı bilgi: https://www.sozcu.com.tr/2012/ yazarlar/saygi-ozturk/sanki-engizisyon-mahkemesiydi- 85374/

***

Adnancıların yargıyı bir taciz aracı olarak kullandıklarını bizzat yaşamış biri olarak, bu yazı dizisi boynumun borcudur, dostlarım.
Devamı haftaya…  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Kıyamete hazırlık 14 Nisan 2024
Kibir ve kir 7 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları