Sağduyu da kayıplara mı karıştı?..

03 Eylül 2018 Pazartesi

Sağduyu. Karmaşık olaylar yaşanırken akılcı çözüm arayışı.
Öfkeli duygusal çatışmaların içinde sakin soğukkanlılık.
Duygular merkezinin kızgın sıcaklığına karşı,
Akıl merkezinden gelen soğutucu uyarı.
Sağduyu.
Artık kayıplara mı karıştı?
Eskiden aklıselim dediğimiz özellik.
Yani, bir işin sonunu da düşünmek.
Yani, yaptıklarımızı ve yapmadıklarımızı sorgulamak.
İstediklerimizin neden olamadığını düşünmek.
İstemediklerimizin neden olduğuna akıl erdirmek.
Bunları neden şimdi yazıyorum?
Çünkü acil gereksinmemiz bu da ondan.
Sağduyuya acil gereksinmemiz var.

***

CHP’ye oy vermeyelim” sesleri yükseliyor.
Oy vermeyelim, akılları başlarına gelsin.
CHP iç kavgalarıyla uğraşıyor, artık işlevini yitirdi.
CHP’nin bir çok yanlışı vardır. Olabilir de.
Ama en kötü CHP, en iyi AKP’den daha iyidir.
Çünkü, CHP her zaman uygarlığı savunuyor.
Parlamenter demokrasiyi savunuyor.
İnsan haklarını savunuyor.
Bağımsız adaleti savunuyor.
Laik eğitimi savunuyor.
İyi savunamıyorsa eleştirelim, daha iyi savunsun.
Ama “oy vermeyelim, akıllansın” demek başka bir şeydir.
Şimdi sağduyu devreye girmeli.
Ne yapalım, AKP’ye mi dolaylı destek olalım?
AKP’de kavga yok, karşı çıkma yok, farklı söylem yok.
Tek adam rejimi var, ayak bağı yok, zaman kaybı yok.
Böyle iyi mi oluyor?
Bu sistem iyi bir rejim demek midir?
Değildir diyorsanız ne yapacaksınız?
Örgütlü mücadeleden başka bir yolunuz var mı?
Sağduyu bu. Düşünelim karar verelim.
Öfkemizin gözümüzü karartmasına izin vermeyelim.

***

Cumartesi Anneleri 701 haftadır kayıplarını arıyor.
Devletin suçu, milletin utancıdır.
İktidar şimdi engellemeye kalkıyor.
Nedeni, terör örgütünün istismarı imiş.
Sen iktidar olarak görevini yapacaksın, kimse istismar edemeyecek.
Ama iktidar artık toplumsal dengesini kaybetti. Bu denge kaybını şiddete başvurarak örtmeye çalışıyor.
İktidarına karşı gördüğü her hareketi suçlayarak ortadan kaldırma yolu engelsiz bir yönteme dönüştü.
Ekonominin günlük hayata yansıyan krizi bu şiddetin daha da artmasının nedenleri arasına girdi.
İktidardan sağduyu beklemek boşunadır.
Bizim sağduyu ile hareket etmemiz ilk koşuldur.
Uygarlık yolunda hepimiz birleşeceğiz.
Parlamenter demokrasinin güçler ayrılığı.
Karar organı olarak hilesiz seçimlerle seçilmiş Meclis.
Her yönüyle denetime açık yönetim.
Bağımsız organlarıyla adaletin emrindeki hukuk.
Baskılardan uzak tutulan laik eğitim.
Devletin görevi olarak herkese sağlanan sağlık ve eğitim.
Herkesin güvenle yaşayacağı eşitlikçi toplum.
Bu ilkelerde birleşen herkesle buluşan birliktelik.
Sağduyunun bize gösterdiği yol bu.
Birbirimize kızarak ayrışmanın kaybımızın temeli olduğunu bilelim.
Amacımız 29 Ekim 1923’te kurulan Türkiye Cumhuriyeti’ni 2023 yılında uygar dünyanın yıldızı yapmaktır.
Atatürk Cumhuriyeti bu ülkenin geçmişi değil, geleceğidir.
O zaman, hep beraber, işbaşına...  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Istakozun intikamı! 22 Nisan 2024
Özeleştiri?... 8 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları