Cüneyt Arcayürek

Beklenti...

19 Ağustos 2014 Salı

Hafta sonu bir ziyaret, bir demeç dikkatleri çekti.
Her demeç ve hareketi parti içinde dışında yorumlara yol açan eski Genel Başkan Deniz Baykal ... Bolu’da verdiği demeçte; “Kurultayda yeni bir yönetim işbaşına gelmeli” dedi.
Bu temenni yalnız Baykal’ın tekelinde değil.
Partinin bu yönetim kadrosuyla yakın gelecekte beklenen başarıya ulaşamayacağı genel bir istek.
Ne ki Baykal’ın demeci beklenen içerikte değil.
Bugünkü genel başkanı almıyor.
Oysa başarısızlık, herhangi bir konuda her kafadan değişik seslerin çıktığı bu yönetim kadrosunun, o kadroyu oluşturan bugünkü genel başkanın eseri.
Her kurultay yeni bir nefes olmalı diye düşünenlerin önüne çıkacak olası tablo eskiyi pek aratmayacak.
Genel başkan yine aynı genel başkan. Fakat Parti Meclisi’nde ufak tefek kimi değişikliklerle al sana yeni yönetim.
Olası bu sonuç karşısında acaba Baykal eski deneyimlerine dayanarak CHP’de yeni bir yönetimin işbaşına geldiğini söyleyebilecek mi?
Kısacası beklenen değişim, benzetmek gerekirse; CHP hamamında Parti Meclisi’nde yalnız bazı tellakların, birkaç PM üyesinin değişiminden ibaret kalacağa benziyor.

***

Şişli Belediye Başkanı iken CHP’ye döneceği söylentileri sürekli partinin genel başkanlığına oynamak amacını içerdiği söylenen Mustafa Sarıgül, geçen hafta Genel Başkan Kılıçdaroğlu’na ani bir ziyaret yaptı.
Kulislere yayıldığına göre Sarıgül, kurultayda genel başkanı destekleyeceğini bildirdi.
Bu, CHP Genel Başkanlığı’na pek hevesli eski belediye başkanının şimdilik bu sevdadan vazgeçmesi demek ama...
... bu amacından vazgeçmek değil, ertelediği anlamına geliyor.
Bugün bu kurultayda bu görevi savunsa parti örgütünü arkasına alamayacağını hesapladığının bir göstergesi.
Ne var ki Sarıgül, yeni PM’de yer alacak.
Herhalde bu üyelik ve yönetimde alacağı yeni görevlerle örgütle kaynaşmak olanağını bulacak ve gelecek kurultaya genel başkan adayı olarak girecek!
Kuluçka dönemi!

***

Tabii aslında gözler AKP’de.
RTE Cumhurbaşkanı seçildikten sonra kimin başbakan olacağı sorusu da artık fazla değer ve önem taşımıyor.
Zira A. Gül’ün başbakanlık olasılığı artık gündemde bile değil.
Ama RTE’nin sözünden çıkmayacak bir başbakan kim olabilir sorusuna genelde Dışişleri Bakanı Davutoğlu yanıtı veriliyor.
RTE yukarıdan iç siyaseti dizayn edebilir. Lakin onun üzerinde durduğu dış politika.
Ortadoğu cehennemine girmeyi başardığı politikalara ancak bu konuda ortak olduğu Davutoğlu ile devam etmeyi zorunlu görüyor.

***

Bu nedenle Dışişleri Bakanı’nı Başbakan ataması elbette olası.
İç politikada AKP’nin 2015 seçimlerinde en az 330 milletvekili çıkarmasını, geleceği için tek koşul görüyor.
Cumhurbaşbakan, önümüzdeki genel seçimlerde, tabii bir neden, gerekçe uydurarak meydanlara iner ve AKP’nin istediği çoğunlukla Meclis’e gelmesi için propaganda yaparsa şaşıracak mıyız?

***

RTE tek adamlığını pekiştirmek için mutlaka başkanlık sistemine geçmeyi yıllardır amaç edindi.
Nitekim Yardımcısı Bülent Arınç; AKP’nin tek hedefinin Meclis’te gerekli çoğunluğu yakalayarak ülkeye uygun başkanlık ya da yarı başkanlık getireceklerini açıkladı.
Yeni Türkiye bir yandan cumhurbaşbakanın görülmedik uygulamaları, diğer yandan ana muhalefette görülmesi olası yeni çalkantıların beklentisi içinde geliyor.
Bütün bu olasılıkların ülke yararına ne kadar hayırlara vesile olacağını önümüzdeki iki üç yılda göreceğiz.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Viraj ustası 10 Mayıs 2015
Ya sen nesin? 9 Mayıs 2015
Anlamaz 8 Mayıs 2015

Günün Köşe Yazıları