Kovboylar yetmez, kotu da yasaklayın!

05 Eylül 2018 Çarşamba

Ege’de tatilde denizin ortasında geç haberdar oldum; e-postama “Acil” koduyla BBC World Service’ten gelen mektupla… Gazeteci Beth Timmins, TRT’de uzun yıllardır pazar sabahları yayımlanan “Western”, bizdeki yaygın adlandırma ile kovboy filmlerinin kaldırılması kararı üzerine konuşmak istiyordu önümüzdeki birkaç saat içinde ama ben mektubu okuduğumda çoktan gün dönmüştü. Dolayısıyla bu “fantastik” gelişme üzerine kelam etme fırsatını kaçırmış oldum.
Sonra İnternet’e göz attığımda kararın nedeni hakkında bir açıklamanın henüz yapılmadığını, ama beklendiğini öğrendim. Tahminler yok değildi tabii. Rahip Brunson meselesi sonrası Türkiye-ABD ilişkilerinde yükselen hararet ve karşılıklı restleşmelerle bağlantı kuruluyordu. Bazı gazete ve gazetecilere okur şikâyetleri geldiği de belirtiliyor, “Kaldırın şu Amerikan kovboylarını” diyenlerden dem vuruluyordu.
Dolayısıyla TRT bu hislere tercüman-mış! Böylece “Western”i gidermiş, Amerika’yı da iyice çökertmiş olduk!..

***

Şu doğru: “Western”, Amerika demektir; bir federal ulus-devlet olarak ABD’nin “kıt-kanaat” tarihi demektir. Dünya çapında yaygınlığı düşünüldüğünde de “Sam Amca”nın kültürel hegemonyasının en etkin hayata geçirildiği popüler “enstrüman” demektir.
Dünyanın gözünde “Sam Amca”, John Wayne ile ete kemiğe bürünmüştür.
Tabii daha sinema yokken “Western” vardır. Roman/öykü olarak ilk “Western” kurguları 1800’lerin ilk çeyreğine tarihlenir. Yani “Western” bir gerçek olarak yaşanırken kurgulanmaya da başlanmıştır. Ama esas Amerikan İç Savaşı (1861-65) sonrası “Batı” topraklarının (Mississippi Irmağı’nın batısından Pasifik Okyanusu’na kadar olan alan) yerleşime açılmasıyla patlar “Western”… Kıtanın yerli/otokton halklarıyla (“Kızılderililer”) kanlı mücadeleler sonrasında (ki tarihin gördüğü en büyük katliamdır) kanun-nizam hâkimiyetinin sağlanmasındaki zorluklar sebebiyle silahlı şiddetin hükmünü icra ettiği topraklarda sığır çobanları (“kovboy”lar), kanun kaçakları (“haydut”lar) ve kanun adamları (“şerif”ler) döngüsünde bir “vahşi” mücadeledir süregelen… İşte karşınızda “Vahşi Batı”!..

***

Kuşkusuz “Western”, 20’nci yüzyılda sinema ile yaygınlaştı. 1920, 30 ve 40’ların “Radyo Günleri”nde başlayan “Western” dizileri ise televizyonun başlangıç yılları olan 1950’lerden itibaren ekranlarda boy gösterdi. Bizde de bir döneme (1970’ler) damga vurmuştur (“Bonanza”, “Küçük Ev” unutulur mu?!).
ABD’nin kuruluş “mitos”u haline gelmiş “Western” popülerleşip evrenselleştikçe farklı ülkelerden katkılar da geldi (Yeşilçam bile kovboylara kayıtsız kalmadı). Özellikle hem çizgi romanda, hem sinemada İtalyan tarzı anlatılar, Amerikalı özgün örneklerden de büyük ilgi ve heyecanla takip edilir oldu. Sinemada bunlar arasından biri, benim favorimdir ve bugün bile nerede denk gelsem seyrine düşmeden duramam: “İyi, Kötü ve Çirkin” (“Il Buono, il bruto, il cattivo”, 1967). Amerikan İç Savaşı sırasında geçen film, müthiş epik ve fantastik bir akış içinde, bir “kaynak” için ortaya çıkan kişisel çatışmaları aynı kaynak uğruna kendini gösteren büyük ölçekli çatışma, savaş ve acılara ustalıkla bağlar. “Para”dır bu kaynak ve onun uğruna bireysel bazda kavga edenler haydut; kolektif bazda kavga edip ölenlerse “kahraman”dır!..

***

Western”, ideolojik anlamda “Amerikan Rüyası”nın tarihsel temele oturtulmasıdır. Amerikalılığın bir numaralı değeri olan bireyciliğin yüceltilmesidir. Geçmişi hepi topu 250 yıldan ibaret bir sosyopolitik varlık olarak ABD’nin kendine tarih ve kuruluş miti inşasında en verimli kaynaktır.
Nihayet, “WASP” (Beyaz, Anglo-Sakson, Protestan) ve “erkek”liğin “patlatıldığı” mecradır.
Ancak özeleştirel bakışla kotarılmış sayısız “Western” örneği de var. Bunlar arasında da “Kurtlarla Dans” (“Dances with the Wolves”) unutulmazdır benim için. Film, türün sayısız yerli-karşıtı (Kızılderili düşmanı) ürününü topyekûn silkeleyip atan yakıcı bir eleştirellikle “Western-kültü”nü darmadağın eder, içyüzünü ortaya serer.

***

Dolayısıyla “Western”de Beyaz Avrupalı’nın Amerika kıtasının kuzeyinde insanlık adına işlediği tüm suçları meşrulaştıran kurgular kadar, tüm bu suçları teşhir edip o Beyaz’ın yüzüne tüküren örnekleri bulmak da mümkündür.
TRT’nin “Western kuşağı” aslında bu bakımdan iyi bir laboratuvar, bu yapıtları analize tabi tutup “nesneleştirme”ye de imkân alanı olabilirdi (mesela, filmlerin başına uzmanların kısa eleştirel değerlendirmeleri konularak).
TRT bunu yapmak yerine “Western”i öylesine “özneleştirme”yi tercih etti ki o yüzden ta BBC’den peşimize düşüp bu “önemli” kaldırma kararının sebebini öğrenmeye çalıştılar bizden!..
Ne diyeyim, ilk aklıma gelen, Grup Vitamin’in bir dönem (1990’lar) ortalıkta kapı-baca yıkan şarkısı/klipi “Turkish Kovboylar” oldu:
Ooovv ooovv çekilin yoldan Vahşi Batı’dan geliyorlar//Amerikanlar eskidi bunlar Turkish kovboylar…
E, bir de ne deniyordu o şarkıda:
Kot kumaştan yapılmıştır kovboyun donu.
Belki bu “resmi” karar karşısında söylenecek söz buradan çıkabilir:
Kotu yasaklamadıklarına dua edin!..  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları