Mescitli Atatürkçülük eğitimi!

08 Eylül 2018 Cumartesi

Milli Eğitim Bakanlığı, “Atatürkçülük” temasının yeniden ders kitaplarına gireceğini duyurdu.
Ancak…
Atatürkçülüğü ve kurtuluş savaşını, evrim kura­mını ders kitaplarından çıkaran, ulusal bayramları okullarda yok sayan, cihadı müfredata sokan, çocuk istismarının odağı olmuş Ensar Vakfı adına kitaplar çıkarmış, toplantılara katılmış AKP’nin “sakallı bürokrat” ı halen görevinde...
O sakallı bürokrat, 1923 devriminden sonra Cumhuriyetçi eğitimin kökleşmesi için kurulmuş Talim Terbiye Kurulu’nun başına AKP döneminde kondurulan Talim Terbiye Kurulu Başkanı Alpas­lan Durmuş ’tur.
Bugün her okulda mescit vardır, ortaokul ve li­selerde başörtüsü serbesttir, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin tersine kararlarına karşın ilkokul 1, 2 ve 3. sınıflar ve anaokullarında din dersi ve­rilmektedir, birçok okulda kız ve erkek öğrenciler ayrılmıştır.
Danıştay’ın yürütmeyi durdurma kararı ortaday­ken Ensar Vakfı ve diğer tarikat vakıflarının okul­lardaki “değerler eğitimi” adı altında din-mezhep eğitimi sürmektedir.
Kamu kreşlerinin çoğunluğu kapatılmış, yerine Diyanet’in açtığı kreşlerde 4-6 yaş arası çocuklara dini eğitim verilmektedir.
Sübyan mektebi adı altında dini eğitim veren Kuran kursu kreşleri açılmıştır.
Böylesi bir eğitim-öğretim ortamında Atatürkçü­lüğün nesinin öğretileceği kuşkuludur.
Meslek büyüğümüz Ali Sirmen ’in yazdığı gibi, kimin Atatürkçülüğüdür öğretilecek olan?
Tarikatlara kapılanmış halife sultan özentisinin Atatürkçülüğünden söz edilebilir mi hiç?


Aloeveralı dalavere
Saray’da, ejder meyveli smoothie ve aloevera kokteyli içilirken bir kamu bankasında alavere dalavere ile milyonlarca Avro ve dolar iç ediliyordu ki…
AKP’nin eski AB Bakanı Volkan Bozkır , iktida­rın AB yolculuğunun sonuçlarını açıkladı:
“Demokrasi ve insan hakları değil sadece, insa­nımız soluduğu havanın, içtiği suyun daha temiz olduğunu görüyor.”
Öyle bir temiz havadayız ki, şarbonlu et yüzün­den yüzlerce kişi hastanelere taşınıyor.
Demokrasi öyle bir işliyor ki, imam kökenli Yük­sek Seçim Kurulu Başkanı’nın hukuk dışı verdirdiği kararla uygun görülen bir halkoylaması sonucu ülkede rejim değişti.
İnsan hakları öyle bir işliyor ki, İçişleri Bakanı, “370 dernek kapattık. Vurduk kilidi, gitti” diyebili­yor.
Öyle bir hava soluyoruz ki, Almanya’nın eski Dışişleri Bakanı Joschka Fischer , ülkemizi “hasta adam” diye nitelendiriyor.
Haydi beyler, için “liçi meyveli efuli” yi, yiyin “su­samlı levrek simidi” ni.
Bize de yeni istibdat döneminde Tevfik Fikret okumak düşsün:
“Bu sofracık efendiler, -ki bekler yutulmayı
Önünüzde titriyor- şu ulusun hayatıdır;
Ulusun ki şu acılı, ulusun ki eşiğinde ölümün!
Ama sakın çekinmeyin, yiyin, yutun hapır ha­pır…” ( Türkçeleştirme: Ceyhun Atuf Kansu )


Ya hu
4 kişilik bir ailenin aylık elektrik faturası bir ayda 116 liradan 126 liraya çıktı. Benzine, motorine, gaza bir kez daha zam geldi.
Pencereleri açıp hep birlikte bağırma zama­nıdır:
“Onların doları varsa, bizim de Allahımız var. Bu da geçer yahu!”
 



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Aman, Beni Bırakma... 23 Mart 2024

Günün Köşe Yazıları