Gülengül Altınsay

Süperiz biz

20 Eylül 2018 Perşembe

Futbolun Süperleri’ seçildi, 12 Eylül’de TFF ve Digitürk ortaklığıyla verilen davette.
Aslına bakarsanız verilen ödüller öyle pek sürprizli olmadı. Futbolun işleyişini güç dengelerini bilenler için tabii.
Mesela Şampiyonlar Ligi’nde gruptan namağlup lider çıkan ilk takımımız Beşiktaş’ın antrenörü yerine Türkiye Lig şampiyonunun antrenörünün tercih edilmesi gibi.
Ama Emre Belözoğlu’na atfedilen ‘süperlik’ yine de düşündürücü. İki gün önce disiplin cezası almış bir futbolcunun iki gün sonra böyle bir ödüle layık görülmesi karşısında söylenecek söz yok.
Zaten pek çıkmasa da yeni yetişecek genç futbolcular da ödül verdiğiniz ‘süper futbolcu’ tipini örnek alırlar kendilerine artık. Süperlik böyle oluyorsa bir futbolcu sahada zaman geçirmek için her türlü yola başvurduktan sonra kalkıp “Profesyonelce vakit harcadık” der ve övünür. Bir hakem böyle futbolculara bolca göz yumar. Bir yorumcu TV’de anti futbolu ‘akıllılık’ olarak değerlendirir.
Yani her şey birbirine uygun bir biçimde yürüyor bizim ‘süper’ futbol ortamımızda.

‘Süper’ derbi
Şimdi sırada Süper Lig’imizin süper derbisi var.
Vukuatlı Fenerbahçe-Beşiktaş kupa maçının ardından ilk kez Saracoğlu’na gidiyor Beşiktaş. Ve tabii hemen o yaşanan nahoş olaylar ısıtılıyor bazılarınca. Amaç kendilerine reyting sağlamak. Ortam gerilirmiş hiç umurlarında değil. Yenilen pehlivan yenilmeye doymaz, “bir daha bir daha” dermiş ya o misal bazıları hıncını alamamış belli ki. Hâlâ mağdur edilen taraf olmasına rağmen Beşiktaş’ı o maça çıkmadığı için suçlamaya devam ediyorlar. Hâlâ Şenol Güneş’i kafasına aldığı darbeyi büyütüp tiyatro oynamakla itham ediyorlar.
İşte bu yüzden bizim bu vahşilikten kurtulmamız çok zor. Olaylara olağan insani boyutlarda bakamadığımız sürece bu işler hep sürer. Yine misafir takım futbolcuları küfür yer, sahaya atılan yabancı maddelere maruz kalır, yine misafir takım antrenörüne çakmak, su şişesi atmak normal karşılanır. Ve hatta savunulur.
Defalarca söyledim ama Güneş’in başı ister gelen yabancı maddeyle yarılmış olsun ister yarılmamış olsun, ister beş dikiş atılmış olsun ister atılmamış olsun ne fark eder ki? Bu nasıl garip bir tartışma. Sen o maddeleri hiçbir insanın ne kafasına ne hiçbir yerine atabilirsin. Böyle bir hakkın yok. İllaki bir insanın ağır yaralanması ya da ölmesi mi gerekiyor sizin de tribün terörüne karşı çıkmanız için. Ondan sonraki pişmanlık ne işe yarar?

Olumsuzluklar dengesi
Takımın sürekli değişmesi, transferlerin bir türlü bitmemesi Güneş’i zor durumda bırakıyor. Ama biz koşullara bakmadan Beşiktaş’ın oyununu neden paslı akışkan oyuna geçemediği için eleştiriyoruz. Kadronda Quaresma gibi Caner gibi topu sürekli kaldıran, isabetli pas ortalaması çok düşük oyuncularınız varsa, forvetler paslı oyuna katılamıyorsa, savunma oyunu geriden başlatamıyorsa tüm suçu orta alan oyuncularına yıkmak hiç de gerçekçi değil.
Fenerbahçe de yeni başkanıyla yeniden yapılanma sürecinde. Bu yüzden pazartesi oynanacak Fenerbahçe-Beşiktaş derbisi iki hazır olmayan takımın maçı olacak. Buna bir de Beşiktaş’ın Medel’den yoksun olacağı eklenirse, olumsuzlukları dengeli bir maç olacak.
Neyse ki bu akşam Sarpsborg’a karşı Medel takımdaki yerini alabilecek.
Neyse ki bizim hakemlerin derbi önceleri Beşiktaş’a verdikleri kırmızı kartlar Avrupa kupalarında karşılaştığı takımlara karşı geçerli değil.
Çünkü orada başka burada başka hakemlik anlayışları geçerli.
Bizim ligdeki hakemlik mi? Tabii ki süper!  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Suç getirende? 17 Mart 2024

Günün Köşe Yazıları