Barış Terkoğlu

Erdoğan’ın tehdit edildiği toplantıdan çıkan 'ortak'

04 Ekim 2018 Perşembe

Bir insan yüzüne dalıp gittiğiniz oluyor mu?
Uzun uzun bakarsınız, ama bir türlü çıkaramazsınız.
“Konuyu nereye getiriyorsun” diyeceksiniz.
FETÖ’nün işadamları örgütü TUSKON’un 17-25 Aralık sonrasındaki olaylı toplantısını hatırlarsınız. 1 Mart 2014’te Erdoğan kürsüden açıkça tehdit edilmişti.
“İnlerine gireceğiz” diyen Erdoğan’a, TUSKON Başkanı Rızanur Meral, “yakın gelecekte, kimlerin inlerde yaşadığını, kimlerin saklanacak in arayacağını, kimlerin müsvedde, kimlerin asıl olduğunu herkes görecek” ifadeleriyle yanıt vermiş, salondakiler tarafından çılgınca alkışlanmıştı.
O görüntülere mutlaka siz de denk geldiniz. Birçok işadamı o toplantının merkezinde olduğu operasyonla gözaltına alındı ya da tutuklandı. Kimisi de firar etti.
En akılda kalan eski İstanbul Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ın damadı Ömer Faruk Kavurmacı’ydı. Kayınpederi, Türkiye’nin en büyük şehrini yönetiyordu. O ise iktidarı devirmeye çalışan örgüte üye olmakla suçlanıyordu. Bir ara hapisten “sağlık sorunları” gerekçesiyle çıktı, sonra yeniden tutuklandı.
Yıllar sonra o görüntülere baktığımda benim dikkatimi bu kez Kavurmacı değil, yanındaki koltukta oturan işadamı çekti.

Elleri birbirine kavuşmuş, sürekli kararsızlık halindeydi. Kameranın kendisine bakmasından rahatsız gibiydi.
Dedim ya “kim acaba” diye merak ettim.
İddianamedeki 86 kişilik sanık listesinde onu bulamadım.
İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nün raporuna baktım. Polis, görüntüleri incelemiş, toplantıdaki işadamlarının isimlerini tek tek yazmıştı. Ancak orada da en ön sıradaki bu işadamının adı yoktu.
Tek yol delegeler arasında onu bulmaktı.
1042 kişilik bu uzun listede, 573. sıradaki isme bakınca “işte bu” dedim.

Erdoğanların ortağı çıktı
Kavurmacı’nın yanında oturan işadamı, Mehmet Gür’dü. TUSKON’un Marmara İş Hayatı Dernekleri Federasyonu (MARİFED) üyesi olarak toplantıya katılıyordu. İsminin karşısında katıldığını gösteren imza da vardı. Federasyon belgelerinde Marmara Bahar İşadamları Derneği (MABİAD)’nde Denetim Kurulu Üyeliği de yaptığı görülüyordu.
Peki kimdi bu Mehmet Gür?
İnşaattan sağlığa, turizmden enerjiye birçok alanda faaliyet yürüten Ortadoğu Grup’un İcra Kurulu Başkanı’ndan başkası değil.
Ne polis raporunda tespit edilmiş ne de adı iddianameye girmişti.
Ticaret Odası belgelerinde birçok şirkette ortaklığı görülüyordu. Ancak biri meseleyi daha da ilginç kılıyor!
Ortadoğu Proje Geliştirme İnşaat Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi’nde Yönetim Kurulu Başkanı tabii ki Mehmet Gür.
Başkan yardımcısı ve imza yetkisine sahip olan diğer yönetim kurulu üyesi kim dersiniz?
Ziya İlgen.
Yani Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 15 Temmuz günü darbeyi kendisine haber veren eniştesi.
Şirket ortakları arasında BMZ Grup dikkat çekiyor. Zira BMZ Grup; Cumhurbaşkanı’nın oğlu Bilal Erdoğan, kardeşi Mustafa Erdoğan, eniştesi Ziya İlgen’e ait.
Yani Cumhurbaşkanı’nın ailesi ile Mehmet Gür ortak.

Bilmediğimiz mahkemeler mi var
Burada bir ayrıntı daha var.
O da internette arama motoruna “Mehmet Gür” yazdığınızda göreceğiniz bilgi. Deneyin, karşınıza ilk olarak, Erdoğan’ın malvarlığını beyan ettiği haber ve “Erdoğan’ın Mehmet Gür isimli işadamına da 2 milyon lira borcu var” satırları çıkacak. Üstelik hükümet medyasında bile böyle anlatılıyor.
Evet; Erdoğan, Mehmet Gür’e 2 milyon borcu olduğunu beyan etti. Ancak bu haberlerde, alacaklının, Erdoğan ailesinin ortağı ve TUSKON katılımcısı Mehmet Gür olduğunun kanıtına rastlayamadık.
Bir fotoğraftan başlayıp Saray’a uzanan hikâyenin teyidi için, Ortadoğu Grup İcra Kurulu Başkanı Mehmet Gür’ü aradım. Gür’ün avukatı Burak Boz, sorduğum sorulara açık yanıtlar verdi. Mehmet Gür’ün TUSKON üyesi olduğunu, Erdoğan’ın tehdit edildiği toplantıda en önde, Ömer Faruk Kavurmacı’nın yanında oturan isim olduğunu doğruladı. Müvekkilinin Erdoğan’ın ailesiyle iş ilişkisini kabul etti. Erdoğan’ın borçlandığı Mehmet Gür’ün ise başka bir şahıs olduğunu, haberlere yansıyan olayın bir isim benzerliğinden ibaret olduğunu söyledi. En önemlisi, Mehmet Gür’ün 86 kişilik TUSKON davasında sanık olmadığının, hatta ifadeye bile çağrılmadığının altını çizdi.
Gür’ün avukatının yalanladığı borç meselesini sormak için Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Prof. Fahrettin Altun’u aradım. Altun, borcun hangi Mehmet Gür’e olduğunu doğal olarak ezbere bilmiyordu. Sorumuzu not etti, yanıta ulaşması halinde bize ileteceğini söyledi. Gelecek cevabı bu köşeden mutlaka aktaracağız.
Hikâyemiz bitti.
Vardığımız nokta şu:
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın tehdit edildiği toplantıda, en önde, yan yana oturan işadamlarından biri içerde. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın oğluyla, kardeşiyle ve eniştesiyle iş ilişkisi olan diğer işadamı tanık olarak dahi ifadeye çağrılmıyor.
Sakın yanlış anlaşılmasın. Biz tetikçi gazetecilerden değiliz. “Yakalayın”, “tutuklayın”, “yargılayın” demiyoruz. Sadece gözümüze batan bir çifte standarda dikkat çekiyoruz.
Haliyle düşünmeden de edemiyoruz.
Cumhurbaşkanı Erdoğan başta olmak üzere herkes mi kandırıldı?
Yoksa bizim bilmediğimiz, görmediğimiz, şahit olmadığımız mahkemelerde bazıları yargılanıyor, beraat ediyor ya da adalet saraylarına bile uğramadan cezasını mı çekiyor?
Sizce?



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları