‘Babazede’ Olarak İki Portre Apo ile RTE...

26 Ağustos 2014 Salı

İkisi de birbirinden talihli..
Doğdukları tarihten belli:
Ahmet Burak, Amerikan Bağımsızlık Günü olan 4 Temmuz’da (1979) doğdu.
Necmettin Bilal ise tam bir mucize!.. O da bizim Milli Egemenlik Günü’nde,
23 Nisan’da (1980)!
(Padişaha sultana yine takıldı Vatan..
Göklere uçamayız doğmuş Bilal Erdoğan)

***

Babası ona göbek adı diye hocası Erbakan’ın adını verdi.
Necmettin “dinin yıldızı” demekti.
Talihe bakar mısınız?
Erbakan da 29 Ekim günü (1926) doğmuş!
Onun hedefi de bu takdiri ilahiyi, takdiri siyasiye çevirip..
Cumhuriyetin başına geçmekti.
Ama kısmet ona değil..
Kendi eliyle siyasete soktuğu bir başka 29 Ekim doğumluya, Abdullah Gül’e nasip oldu.
Abd-Ullah zaten “Allah’ın Kulu” demekti.
Ama bu işler için Allah’ın kulu olmak yetmiyor..
Allah’ın sevdiği kul olmak da gerekiyordu.
Ya Kadir Gecesi doğmak ya da Tayyip Bey gibi Recep ayında!..
(CHP açısından muharrem ayı kurtarır mı, bunu da göreceğiz!)

Oğullar terfi ederken
Her neyse..
Meselemiz yıldız falı değil.
Baba - oğul ilişkisi..
Bu ilişkinin oğulların karakterini ve dolayısıyla kaderini belirlediğine ilişkin bilimsel olgular-bulgular!
Evet, karakter kader idi!..
Kaderi de büyük ölçüde babaların çocuklarına tavrı belirliyordu.
Burak ve Bilal kardeşler, iki gün sonra, 29 Ağustos’ta “Cumhurbaşkanı Çocuğu Rütbesi”ne terfi ediyorlar. (Kızların durumu muğlak. Evli oldukları için, dinen ve şer’en onlardan kocaları sorumlu, deniyor!)
Oğulların kaderini çocuk iken babalarından gördükleri muamele belirliyor.
Bu konuda binlerce kaynak var.
Ama TC’nin geleceği bakımından bize üç beş tane özgün kaynak yetiyor.
Gazeteci Ruşen Çakır ve Fehmi Çalmuk’un ortak araştırma kitabı “RTE - Bir Dönüşüm Öyküsü” bir tür temel kaynak.
Babadan ne görürsen, oğluna - çevrene de öyle davranırsın gerçeği, Erdoğan’ın özyaşamından örneklerle anlatılıyor. Kitaptan aynen:.
“(Baba) Reis Kaptan sinirliydi. Öfke anlarında evde kimse ona yaklaşamazdı.(..)
Recep Tayyip, babasını üzdüğü zaman ilginç bir yola başvururdu: Eğilir ayakkabılarını öperdi. Bunu gören Reis Kaptan sakinleşir, gözlerinden yaşlar süzülürdü. Çok otoriter bir adamdı. Denizcilik kurallarını evine de taşımıştı; örneğin cezalar bile deniz kurallarına göreydi. Bir gün Recep Tayyip’in ağzının bozuk olduğunu bilen kapı komşuları Müşerref Abla, ona yine küfür ettirmişti. (..) Bunu duyan Reis Kaptan, beş-altı yaşındaki oğlunu tavana asarak cezalandırdı. 15-20 dakika sonra dayısı küçük Tayyip’i indirdi...”

DNA’da deniz haritası
Çok şükür 17-25 Aralık Belgeleri’nde, babasından öğrendiği benzer bir işlemi Tayyip Bey’in dolar sıfırlama özürlüsü oğluna uyguladığına ilişkin bir bulgu yok. Ama Bilal’in titreyen “Babacım.. Babacım..” sedasındaki DNA izlerini, küçükken ayağından tavana asılan Tayyip’in feryatlarında aramak yanlış olmayacaktır. Benzer “gen haritası”nı Erdoğan ailesinin gemicilik tutkusunda da bulmak mümkün. Tüm bunları, günlerdir bir tür “korsan başbakanlık” da yapan Seçilmiş Cum- Başkanı Erdoğan’ın, halkın yüzde 48’inin katılmadığı, 29 Ağustos - Büyük Taarruz ve 30 Ağustos Çifte Zafer Bayramı nedeniyle kayda geçirmek gerek!.. Çünkü naçiz bir ifadeyle... Kayda geçmeyen gazete, kayda değmez! Gemicilik aile aşkı Babası Ahmet Kaptan’ın “gemicilik aşkı” hiç kuşkusuz misliyle oğlu Tayyip Bey’e de intikal etti. Ama “kuvveden fiile” dönüşmesi için bir kuşak atlaması gerektiriyordu.
O da birçok baba gibi mutluluğu, kendi geride kalmış hayallerini oğullarının gerçekleştirmesinde arayanlardan.
Gözbebeği iki oğulun çımacı veya miçoluktan armatörlüğe yükselmesini istemek, beklemek bir tür ayaklarından tavana asmak olurdu.
Nasıl olsa o intikamını hayattan aldı.
Belediyede işçi kadrosuyla futbol oynayarak, gofret-bisküvi satarak ticarette dolar balyaları yaratılabildiğini, siyasette ise devletin tepesine çıkılabildiğini dünya âleme kanıtladı.

Resimlik Resmi Gazete!
Resmi Gazete’de bugün - yarın YSK Mazbatası ile birlikte yeni Cumhurbaşkanı’nın mal beyanı da yayımlanacak:
Bu beyanda “elbiseci bursu” ile okuyan ve babası başbakan olduğunda 22 ve 23 yaşında olan iki oğulun gemileri de yer alacak mı?
Tıpış tıpış gitmeyenler dahil milletçe göreceğiz!..

İkinci ve asıl babazede
Stratejik Derinlikli Başbakan’a 2 konuda “devam” talimatı oldu:
“PKK ile Barış – Gülen ile Savaş sürecek!”
PKK demek, büyük ölçüde - ölçekte Öcalan demek.
Ve onu da Tayyip Bey gibi iyi anlamaktanımak gerek.
Çocukluğuna bakmak gerek.
O da bir nevi babazede ve aile mağduru!
Apo’nun kendi ağzından aynen:
“İpini koparmış bir çocuktum. Çocukları bir kuşun budu için dağa çıkarırdım. Babam sinmiş bir insandı. Yükselme hırsı yoktu. Onun en büyük eylemi dağa çıkıp küfretmekti.(...) Babam Ermenilerle dosttu. Türklere, faşistlere karşıydı. Babam bu çürümüşlükte herkesçe dışlanmıştı. Çocukluğumu anlatıyorum. Çünkü sonrası burada gizli. Ben Kürt halkı mücadelesine Kürt olduğum için değil, sosyalist olduğum için el attım.” (Kürt Bahçesi – Yalçın Küçük, Şahin Matb. Ank. 1993)

***

“Kendimi bildim bileli aile içinde kavgacıydık. Ailede şiddetli huzursuzluk vardı. Ailede çok dayak yedim. Annem iki eliyle gırtlağımı sıkar; üç defa öyle kaldırır indirirdi. Tövbe ettirirdi. Tabii kurtulur kurtulmaz, dışarı kaçar, evi taş yağmuruna tutardım!” (M. Ali Birand, Sabah-20 Ocak 1993)

***

İşte böyle..
Türkiye Cumhuriyeti’nin geleceği bu iki “babazede”nin elinde..
Allah evlatlarımıza acısın.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Erdoğannâme... 14 Nisan 2024
At binenin 7 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları