Meriç Velidedeoğlu

Merkel’in Almanyası

12 Ekim 2018 Cuma

1940’lı yıllarda “İkinci Dünya Savaşı” süresince ülkemizde, ilkokul çağındaki çocuklar arasında “tekerleme” söylemek pek yaygındı, en çok dile getirilenler sayılarla yapılandı; “1” ile başlanır, her üç sayıda bir, uygun bir söz söylenirdi; ne ki tüm tekerlemelerde, “yedi, sekiz, dokuz, Alman domuz!” demek hiç değişmezdi.
Bu ünlü tekerlemeyi, Erdoğan’ın geçen ay yaptığı Almanya ziyaretinin ayrıntılarını, Cumhuriyet’te okurken anımsadım. (28.9.2018)
Ayrıca bu ziyareti, “TV”de de izledim; Merkel ve Erdoğan karşılıklı koltuklara oturmuşlardı, bu görünümlerinden de, kısa süre önce, Merkel’in yaptığı Türkiye ziyaretini düşündüm çünkü Erdoğan, Saray’ında, göz kamaştıran altın yaldızlı oymalarla bezenmiş bir koltuğa buyur etmişti, şaşkınlıkla oymalara bakan Şansölye Merkel’i...
Ve değerli dostlar o gün de, bugün de Erdoğan’ın -bu denli abartılı- görünüm, görüntü düşkünlüğü ortalara döküldükçe, ünlü sarayı anımsandıkça, gençliğinin “kıdemli” döneminde, “Mücahid” dediği Afganlı Hikmetyar’ın ülkemizi ziyaretinde, ayakları dibinde oturup çektirdiği, o ünlü resmi anımsarım...
Üstelik kendisinin de çok kullandığı bir deyişle, “Nereden nereye!..” diyerek.
“Altın koltuklar”, Merkel’i şaşırtırken ülkede olup bitenin, hiç de bu gösterişe uygun olmadığı açıkça ortaya dökülüyor...
Eylül ayında, “45 kadın öldürülmüş”, sayı gittikçe artıyor...
Ve değerli dostlar, borçlarının vadesi geldiği halde ödeyemeyen “kişi”ye de, “konkordato” ilan etme hakkı uygulaması başlamış...
Beştepe’deki “Saray”ın, “2017” yılına ait harcamalarının tutarı, “Sayıştay”ın denetimine göre, “658 milyon 240 bin TL” olarak bildirilmiş; demek ki “Saray”, günde “1.8 milyon TL” harcamış...
Erdoğan’ın, “İtibardan tasarruf olmaz!” vurgulamasına uygun olmaktan da öte bir durum...
“AİHMden üçüncü ret!” başlıklı bir haberde de, “Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), görev süresi dolan Türk Yargıç Işıl Karakaş’ın yerine seçilmek üzere, Türkiye’nin gönderdiği -üç yargıçtan oluşan- aday listesini üçüncü kez geri çevirmiş; Mülakat”ta, adayların aynı ölçüde yeterli olmadığı gerekçesiyle; adayların üçü de “Prof. Dr.”...
“Yeni (dördüncü) listeyi de kabul etmeyeceklerdir!” deniyor...
Erdoğan’ın ziyareti sırasında, “Alman Cumhurbaşkanı Steinmer”: “Hukuk devleti ilkeleri yaklaşımına dönülmesi beklentisi içindeyiz! Medya ve yargı üzerindeki baskıyı da kabul etmeyiz!” demiş!.. (Cumhuriyet, 28.9.2018)
Steinmer’in ortaya koyduğu bu olumsuzluklar sürse de, “AİHM”nin bu tutumu onaylanamaz.
Ne var ki, ülkemizin yönetiminin tepesinde olanın, son tutumu Steinmer’i “fersah fersah aştı”...
“TC Devleti”nin Kurucu Başkanı Atatürk’e ve Atatürk’le hep birlikte olan ikinci Cumhurbaşkanı İnönü’ye, “iki ayyaş” demesi -ne yazık ki- unutulduğundan, rahatça İnönü’ye -bir bakıma- saldırması sürdürüyor...
Geçen hafta, partisi ve Başkanı olduğu “AKP”nin toplantısında, elinde ABD bayrağı olan İnönü resmi gösterip, İnönü’nün ne denli “Amerikancı” olduğunu sergilemek istemiş..
İnönü’nün elinde biri Türk, öteki Amerikan bayrağı bulunduğunu, kimi karşıladığını yeniden anımsatmaya gerek yok...
Ne var ki, ne yaparlarsa yapsınlar, “ABD”nin en üst düzeydeki yetkililerinden, “Erdoğan”dan “vazgeçilmemesini” açıkça isteyen o dönemdeki danışmanı “Zapsu”nun, bunun için ne önerdiği, tarihte yerini aldı...
Bilmem ki katılır mısınız?



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Erasmus 19 Mart 2021
‘12 Mart 1921’ 12 Mart 2021
‘Manifesto!’ 5 Mart 2021

Günün Köşe Yazıları