Operasyonlarda, şiddet, terörle otoriter ortaklığı..

13 Ekim 2018 Cumartesi

Suudi vatandaşı, Amerikalı gazetecinin, canlı canlı, görüntülü buharlaştırılması operasyonunun, gün gün, saat saat soruşturmaların, teknolojinin ürünü görüntüler, ses kayıtlarının ortaya çıkışının sıralanmasında... Puzzle’ları birleştirir gibi, dehşet içinde, yürekler ağızda vahşetin boyutlarının, görünmeyen, karanlıkta kalan anlarına ilişkin sonuçları çıkarıyoruz. “Hiç bu kadar göstere göstere yaşatılanı olmamıştı..” türünden cümleler kuran askeri, sivil, istihbaratçı, polis, terör uzmanlarının ses tonları, gözleri, yüz, vücut dillerinde kaygı, şaşkınlık ağır basıyor..
Merkezde Amerika, Türkiye, Suudiler, başka dünya uzmanlıklarından gelen bilgileri, uluslararası sözde geçerli tüm kuralların ayaklar altına alındığı, dehşet saçma, şiddet, kuralsızlık, meydan okuma, kitleleri korkutarak teslim almaya yönelik bilinenleri arttıkça, ortaya çıkan senaryonun yaşanış tablosu tamamlandıkça, hesap verilebilirlik, hesap sorulabilirlik ile ilgili boşluklar, suçluluk payları, izansızlık.. da katlanıyor. Suudilerin diktatoryal iktidarlarında aslında azıcık bağımsız gazetecilik, eleştiri yapma çabasının ötesinde bir uzmanlık çabası söz konusuysa “katli vaciptir” dersinin operasyonu, göstere göstere yapılıyor. Amerika’da yapılması halinin riskleri göze alınmamış gibi.
Türkiye bir taşla birkaç kuş vurabilme boyutlarıyla da seçilmiş olabilir. Sultan’ın ses kaydından söz eden Amerika’nın Trump’ın ülkesinde çalışan gazeteciyi savunma zorunluluğu Sultan’ı korumayabileceği tehdidine, “silahların parasını verdik” yanıtı gelince, sanki bir esneklik payı geliyor. Laf aramızda gazetecinin azıcık özgürlüğü, muhalefeti canıyla, vahşi bir katliamla ödediği yargısı kesin yakın gerçek gibi kabul görmüşken, Suudilerin iç iktidar savaşlarıyla da mazeretler üretiliyor. Üstüne üstük uzun ya da orta vadeli süreç içinde temel Ortadoğu çıkar ilişkileri, paylaşımlarında var olan dengelerin korunacağı sonuç yargısı ağır basıyor. Suudilerin suçu reddederek, ortada katliam kanıtı olmadığı tezleri ile istedikleri kıvamda toplumsal dehşet, güç gösterisi operasyonlarından kazançlı çıkabilecekleri yorumu ağır basıyor..

***

İsrail-Filistin-Hamas-Amerika’nın ödül olarak Kudüs’ü başkent ilan etmesinden bu yana, cuma günleri ağırlık kazanan Filistinliler, Hamaslılar protestoları bahane, İsrail’in şiddet operasyonlarının ardı arkası hiç kesilmedi. Balıkçıların tekneleri, yapılmaya çalışılan evlerin yıkılması, protesto operasyonlarına dönük sistematik, acımasız şiddet Filistinlilerin topraklarında yaşamlarını sürdürme haklarını hızlı adımlarla kaybetmeleri sonucuna gidiyor.
Güncel Ukrayna Ortodoks patrikhanesinin Moskova, Rusya güdümünden, İstanbul’daki patrikhaneye bağlanmasının ilk adımları, AB’nin Türkiye’ye ekümelik dayatması, Yuşçenko döneminde Soros perde arkasında Türkiye ziyaretinde el öpme sahnesi olarak yaşanmıştı. Araya Rusya Putin liderliğinin Kırım’ı Ukrayna’dan koparma operasyonu halkası, dalgası girdi. Sahnede bu kez Ukrayna Ruslarının önce bölgede eylemlerle güç kazanmaları, sonrasında Ukrayna iktidarlarıyla çatışmacılık, son süreç olarak da bağımsızlık istemi, seçim atağı girdi. Şimdi bu kez küçülmüşlük travmasında Ukrayna’ya yeniden Ukrayna Ortodokslarının Rusya’dan koparılması, İstanbul’a bağlanması moral atağında Batı dünyasının desteği girdi. Dünün haberlerinde ön almıştı.

***

İlginçtir dünyada emperyal çıkarların yeniden paylaşımı savaşlarında zengin kuzey, yoksul güney cephelerinde yaşatılan operasyonlar, biçilen roller üzerinden, günün medyatik güdüleme, giderek sınır tanımadan otoriterleşen liderler, yönetimlerle terörün iç içe geçişkenliğinde, gerek teknolojik, gerekse silahlı güçlerle, kitlelerin sandıkta da güdülenmeleri ayaklarında etkin hız, yöntem ortaklıkları var... Zıt çıkarlar bir yana otoriter güçten tüm kaynakların kullanılması, teröre uzanan araçların kullanılmasında giderek tırmanan bir hız, yöntem çakışmalarında, etkin teslimiyetleri sağlamaya dönük, nerede ise teşhircilik var.
Sonuç olarak insan hakları, insanlığın, tüm canlıların, dünyanın geleceğinin tehdit altına sokulduğu bir çıkarların kirliliği, karmaşıklığı, iç içeliği boyutları ile işin içinden çıkılmaz bir çelişkiler yumağında önümüzü göremez olduk. Pardon, günler öncesinden rahibi verip kurtulmayı seçme çıkarcılığında sloganlarla bizi sözde bağımsız yargı kararı ile Amerika ilişkilerinde yeni bir sürece geçişin Saray iradesinin verildiğini bilmiyor muyuduk? Dünün sabah öne çıkarılmış önceliğinde ise İdlip üzerinden yeni yol arayışı öne çıkmıştı bile..  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Bayram benim neyime? 9 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları