Barbaros Talı

Organize Korkusu

20 Kasım 2013 Çarşamba

Aralarında olimpiyat ve Avrupa şampiyonu atletlerimizin de yer aldığı çok sayıda sporcumuzun yasaklı madde ya da yasaklı yöntem kullandıklarının tespit edilmesi ve çoğunun ceza alması, Atletizm Federasyonu’nun önceki hafta sonu düzenlediği çalıştayda da değerlendirildi. Prof. Dr. Emin Ergen ile Prof. Dr. Rüştü Güner’in moderatörlüğünde düzenlenen bölümde; sporcu sağlığı, dopingle mücadele, ergojenik yardım ve sporcu beslenmesi konuları tartışıldı.
Atletlerimizin ve antrenörlerinin en çok rağbet ettikleri yasaklı maddelerin Stanozolol ile Turinabol olduğu belirtildi. Bu iki anabolik steroidin, tespitlerinin pek kolay olmaması nedeniyle tercih edildiği söylendi. Sporcularımız ve antrenörlerinin laboratuvarlar arasındaki hassasiyet farklarından da haberdar oldukları, Köln yerine Atina’yı tercih ettikleri, numune alımı sırasında görevlilere bu türde soruların geldiği anlatıldı. Ancak her iki maddenin de yeni uygulanmaya başlanan analiz yöntemi ile artık çok düşük değerlerde bile belirlenebildiği açıklandı. Köln laboratuvarının analizlerinde uygulanmaya başladığı yeni yöntemin WADA’ya akredite bütün laboratuvarlarda kullanıldığı ve farklı yerlerde yapılan testlerin de artık birbirlerine yakın hassasiyette sonuçlar vermeye başladığı bildirildi.
Atletlerimiz ve antrenörlerinin, yasaklı maddelerin çeşitleri, kullanım özellikleri, bedenden temizlenme sürelerinin yanı sıra yasaklı yöntemler konusunda oldukça ilgili ve bilgili olmalarına karşın; Türkiye Dopingle Mücadele Talimatı’nın içeriğinden yeterince haberdar olmadıkları anlaşıldı. Katılımcıların anlattıklarından ve sordukları sorulardan, yasaklı madde veya yasaklı yöntem kullandığı tespit edilen her sporcunun iki sene ceza alacağı şeklinde yaygın bir kanının varlığı fark edildi. Ancak bunun gerçeği tümüyle yansıtmadığı vurgulandı.
Talimatın 10’uncu maddesinin altıncı bendinde yazılı hak mahrumiyeti cezasını artırabilecek ağırlaştırıcı sebepler hatırlatıldı. Sporcunun, dopingle mücadele kuralı ihlalini bilerek işlemediğini, sorgulama makamını ikna edecek şekilde kanıtlayamaması durumunda dört yıl ceza alabileceği belirtildi. Ayrıca dopingle mücadele kuralı ihlalinin bireysel ya da ortak girişimle bir planın parçası olarak işlenmiş olması, birden fazla yasaklı madde veya yasaklı yöntemin birden çok kez kullanılması, kural ihlali tespitini ya da sorgulamaya konu olmasını engellemeye yönelik aldatıcı veya engelleyici fiillerde bulunulması gibi durumlarda da uzun süreli hak mahrumiyeti cezası verilebileceği konuşuldu.
Buna karşılık, sporcunun hakkındaki doping kuralı ihlali iddiasını, komisyon tarafından öne sürüldükten sonra kabul etmesi, aldığı yasaklı maddeyi ya da yöntemi açıklaması, işbirliği yaptığı kişi ya da kişileri ifşa etmesi durumunda cezasında indirime gidilebileceği de bildirildi.
Bugüne kadar, dopingle mücadele kuralını ihlal ettiği öne sürülen hiçbir sporcumuzun suçlamayı kabul etmediği, B numunesinin test edilmesini talep ettiği belirtildi. Antrenörlüğünü yaptığı kızının doping cezası almış olması nedeniyle hayli üzgün ve şaşkın bir katılımcı, sporcuların organize suçlamasıyla karşı karşıya kalacakları ve tutuklanacakları korkusuyla kabullenmekten ve olan biteni açıklamaktan kaçındıkları bilgisini verdi.
Bu bilgi, sadece eğitimsizleri değil eğitimlileri de eğitmemiz gerektiğini gözler önüne serdi. İşimizin zor, hem de çok zor olduğunu anladık.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Gazozuna Yarışma 14 Mart 2014
Merak Konusu 8 Mart 2014
Soçi’nin Ardından 2 Mart 2014

Günün Köşe Yazıları