Karnında sıpa sırtında sopa

07 Kasım 2018 Çarşamba

Bu dayak olayının kahramanı Sıla aslen Sıla değildir.
Herhangi bir kadındır.
İçeride mutfakta patlıcan kızartan bir kadındır. Gece yarısı sokakta müşteri bekleyen bir kadındır. Sevdiğiyle evlenme düşleri kuran bir kadındır. Evden kaçıp uyuşturucu kullanan bir kadındır.Üniversiteye giden bir kadındır. Sahnelere çıkan bir kadındır. Tarlada çalışan bir kadındır. Akıl hastası bir kadındır. Toplumda saygın bir kadındır. Toplum-dışı bir kadındır.
Bu dayak olayının diğer kahramanı Ahmet Kural da aslen Ahmet Kural değildir.
İçeride koltuğunda gazete okuyan adamdır. Bakkaldan eve ekmek alıp dönen adamdır. İşinde başarılı bir adamdır. İşinde başarısız bir adamdır. Üniversiteye giden bir adamdır. Sahnelere çıkan bir adamdır. Başı önünde gezen bir adamdır. Saygın bir adamdır. İpsiz sapsız bir adamdır.
Olay genelde evde geçer. Yatak odasında. Mutfakta. Salonda. Koridorda. Bazen de sokakta.
Kimi zaman baş başayken. Kimi zaman çocukların yanında. Büyüklerin yanında. Komşuların yanında. Yabancıların yanında.
En hafifinden erkek kadına hakaret eder.
Daha ağırından onu döver.
En ağırından öldürür.
Kadının bu meseledeki suçunun üst başlığı erkeği şiddete tahrik etmektir.
Alt başlık kadının yemeğin tuzunu az ya da çok koyması olabilir.
Evin temizliğini az ya da çok yapması olabilir.
Eve geç gelmesi, gittiği yeri söylememesi olabilir.
Telefonuna bir tanıdıktan ya da tanımadık birinden mesaj gelmesi olabilir.
Dırdırcı olması olabilir.
Yalancı olması olabilir.
Çok para harcaması olabilir.
Başkasıyla sevişmiş olması olabilir.
Başkasıyla sevişme ihtimali olabilir.
Olabilir de olabilir.
Erkeğin zaafı tahammülsüzlüğüdür.
Yaradılışında vardır. Erkek tahammül etmez. Sinirlendi mi gözü döner. Ne yaptığını bilmez. Erkek kışkırtılmaya gelmez. Erkeğin üstüne fazla gidilmez. Erkeğin siniri bozulmaz. Erkeğe karşı çıkılmaz. Erkek aldatılmaz. Erkeğin haysiyetiyle oynanmaz.
Onun sinirini bozarsanız, ona karşı çıkarsanız, onun namusuna zeval getirirseniz, onu tahrik ederseniz...
Elinden bir kaza çıkar, ölürsünüz.
Ölmez sağ kalırsanız, susmalısınız.
Çünkü başınıza geleni başkalarına anlatmaya kalkar, o erkekten yakınmaya başlar, hukuka başvuracak kadar kendi hayatınıza sahip çıkmaya yeltenirseniz erkekten önce siz hesap vermek zorunda kalırsınız.
Kim bilir ne yaptınız da erkek o kadar sinirlendi?
Hadi konuşun bakalım.
Deyin ki başkasıyla seviştim o yüzden dövdü, öldürdü.
Deyin ki ev işi sevmiyorum.
Deyin ki çok geziyorum.
Deyin ki ölçüsüz para harcıyorum
Deyin ki sevişmesini beğenmiyorum.
Deyin ki aklım bir karış havada.
Deyin ki hoppayım.
Deyin bunları bir de toplumdan dayak yiyin. Bir de kamuoyu kırsın kolunuzu bacağınızı. Bir de eş dost patlatsın gözünüzü kaşınızı. Bir de devlet gömsün ibret-i âlem için cesedinizi.
Yani Sıla’nın ve Ahmet Kural’ın yaşadıkları aslen onların yaşadıkları değildir.
Sizin yaşadıklarınız ve sizin yaşattıklarınızdır.
İşte bu yüzden bu coğrafyada kadının hep karnında sıpa, sırtında sopa var.
Dövülen, tecavüze uğrayan kadınlar işte bu yüzden çoğu kez konuşamaz, susar, ölene, öldürülene kadar.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Yanık saraylar 4 Ağustos 2021
Patron çıldırdı 30 Temmuz 2021

Günün Köşe Yazıları