ABD’nin, hiç beklenmedik bir anda gelen “3 PKK’li terörist liderin kellesine ödül koyması adımı, bir dizi soruyu da gündeme getirdi:

1. Suriye topraklarında PYDYPG ile birlikte iş gören Washington, bir yandan da PKK’yi “bitirme” gösterisi ile Ankara’yı ne kadar ikna edebilecek?

2. Uzun süredir yapılan analizlerde “Zaten Kandil’den Irak topraklarına taşınma sürecini tamamladılar bile” denen PKK’nin geçekten bitirilmesi anlamına mı, “Evini taşıması” anlamına mı geiyor?

3. Suriye’de bir Kürt Bölgesi kurmayı amaçladığını artık gizlemeyen ABD, “Türkiye-İran-Rusya Ekseni”ni, karşısına alarak bunu gerçekleştirebilecek mi?

4. ABD’nin Esad’ı iyice hoşnutsuz etmeye aday bu “Kürt Bölgesi” adımına, Esad’ı koruyan ve Şam rejiminin ülkeyi büyük ölçüde kontrol altına almasına yardım eden Rusya’nın ve İran’ın tepkisi ne olacak?

5. Kandil’in bir şekilde “tasfiyesi” anlamına gelecek bu son adım, Türkiye’deki Kürt Siyasi Hareketini (HDP) nasıl etkiler? Daha bağımsız ve eli serbest bir niteliğe evrilebilirler mi?

6. Kandil liderlerinin “kellesi” karşılığında, Türkiye yeni bir “Çözüm/Açılım Süreci”ne zorlanabilir mi? Bunu, seçim döneminde özellikle MHPCumhur İttifakı tabanına nasıl hazmettirir? Kendi zararına çalışır mı?

7. ABD ile Rahip Brunson’ın bırakılması sonrası ılımlılaşmaya başlayan, piyasalara da yansıyan yeni iklimin ardından bu adım, AKP iktidarını Trump’a karşı “daha borçlu” hissettirir mi?

8. Türkiye’yi, İran’a ambargodan muaf tutan ABD, bir süre sonra bu attığı adımı ve Türkiye’ye verdiği havucu ambargoya katılması için bir sopa olarak kullanmak ister mi?

9. Ankara’nın, iki arada bir derede kalmasına yol açacak böyle bir “yeni duruş”, bugüne kadar yüksek sesle dile getirdiği “Fırat’ın doğusunu Kürt gruplara dar edeceğiz” yaklaşımından uzaklaştırır mı?

10. Ve tabii, başta iktidarın başı olmak üzere, iktidar sözcüleri ve yandaş medyanın, bu konudaki “çark süreci” ne kadar hızlı ve ne kadar eğlenceli olacak?