Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Ustaların Uyarıları
Bazen sivil toplum örgütlerinden ‘boykot’ çağrıları gelir:
‘Şu gazeteyi okumayın, evinize sokmayın’ diye…
Ya da:
‘Şu kanalı seyretmeyin, televizyonunuzu kapatın’ diye.
Bunlar bile yadırganır.
Elbette sivil vatandaşların bu hakkı vardır.
Kendi aralarında istedikleri biçimde dayanışma gösterebilirler. Ama, sivil toplum örgütleri de olsalar, meslek, vatandaş grupları da olsalar, basına boykot, medyaya ambargo çağrıları, demokratik toplumlarda hoş karşılanmaz.
Çünkü insanlığın gelişim yönü, özgürlükçülüğe, çoksesliliğe doğrudur. Bu gelişime aykırı tavır ve tutumlara sıcak bakılmaz.
Yazılı ve görsel medya, sivil toplumun da sesidir. Kaldı ki, boykot, ambargo çağrılarını resmi makamlar, hükümetler yapsın…
Türkiye’de bu da oldu.
Hem de tarihte ilk kez.
İçerde ve dışarda, ‘Avrupa Birliği’nin, Kopenhag kriterlerinin şampiyonu’ ilan edilen bir hükümetin Başbakanı tarafından… Basının bir bölümü için ‘Almayın, evlerinize sokmayın’ çağrısı yaptı.
Yüz elli yıla yaklaşan Türk basın tarihinde, basına baskı hep olmuş ama böyle bir çağrı olmamıştı. Demokrasi, ifade özgürlüğü, basın özgürlüğü, Avrupa Birliği üyeliği bakımından vahim bir durum…
***
Tarihe dönüp baktığınızda, basına baskıya karşı çıkan gazetecilerin uyarılarıyla karşılaşırsınız. Abdülhamit döneminde de, İkinci Meşrutiyet döneminde de, Cumhuriyet döneminde de sayısız örnekleri vardır.
Hele hele, basının, sinek gibi ezilmek istendiği Demokrat Parti döneminde… Hatta o dönemde, gazetecilikte elli yılını aşmış gazetecilerin uyarıları, hâlâ tarihsel metinler olarak akıllardadır. Çünkü her zaman geçerli olan uyarılardır. İktidarların baskısına uğrasalar da, o ‘bilge gazeteciler’ haklı çıktılar
***
Şimdi, yine aynı durumla karşı karşıyayız. Resmi ağızlardan yapılan basına boykot çağrıları hak ettiği tepkiyi çekmekte gecikmedi.
Yurtiçi ve yurtdışından, bu girişimin basın özgürlüğüne bir darbe olduğu yolundaki açıklamalar yağıyor. Ülkenin her köşesinden, gazeteciler, basın meslek örgütleri, bu görülmemiş girişime karşı bildiriler yayımlıyorlar. Biz, iki meslek büyüğünün, görmüş-geçirmiş iki gazetecinin, sık kullanılan deyimiyle ‘iki duayen’in sözlerini tekrar ederek tarihe not düşmekle yetinelim:
Orhan Erinç (Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı): ‘…Boykot çağrısını demokrasi ve hukukla bağdaştırma olanağı yoktur. Benzer çağrıların geçmişte askeri yönetimler döneminde yapılmış olması, tedirginliğimizi daha da arttırmaktadır.
Gerçek, çok partili dönemde ve Türkiye Büyük Millet Meclisi açıkken yapılmış, bugüne kadar benzeri olmayan bir basın düşmanlığıdır.’
Oktay Ekşi (Basın Konseyi Başkanı): ‘Başbakan’ın bu çağrısının demokratik hiçbir toplumda örneğini göstermek mümkün değildir. ...Eşi az bulunur bir antidemokratik zihniyet örneğidir. Bu örneği, Başbakan Erdoğan’ın ülkemizde demokrasiyi genişletmeye çalıştığını ileri süren iç ve dış destekçilerinin görmesini isteriz.’
\t\t
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Meclis'te gerilim
- Tarım Bakanlığı'nda 'Suriyelilere kadro' iddiası
- Özel, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ne zaman görüşecek?
- Davutoğlu'ndan yanıt
- Kırmızı ete yüzde 40 zam! Yurttaş isyan etti
- Erdoğan ıstakoz sevdalısı AKP'lileri unuttu
- Sancaktepe Belediyesi'nin lüks makam katı pes dedirtti!
- Başarır'dan tutuklanan Kepez Belediye Başkanına ziyaret
- Bahçeli önce 'yeni anayasa' için çağrı yaptı
- KULLANMAYA MECBUR BIRAKILDIK
En Çok Okunan Haberler
- 'Restoranlara gitmeyelim'
- Depremden bir saat önce '6-7.2 arası' diyerek uyarmıştı
- ‘Yok artık öyle beleşten hayat’ dedi: Mirasını açıkladı!
- 'Yarı finale çıkma şansları yok'
- ‘B.kunu çıkardılar ama’
- 'Yüzbinlerce kişi tespit ettik'
- Yatırımcılar dikkat! Gram altında yeni zirve
- AFAD: 231 ihbar geldi
- CHP'nin yeni grup başkanvekili belli oldu!
- ‘Artık şatafata son!’