Meriç Velidedeoğlu

Berin Nadi

09 Kasım 2018 Cuma

Geride kalan hafta içinde, Saray’ın basın sözcüsü Ömer Çelik, TV’de inanılmaz yoğunlukta “nefret” içeren bir konuşma yaptı; öyleki son gönlerde, gittikçe çoğalan bu tür konuşmaları adlandıran “Nefret söylemi” kavramının sınırlarını aştı, taştı.
Dahası, iktidarı eleştirenlere karşılık veren konuşmasının içerdiği bu nefreti, gözleriyle bakışlarıyla da destekleyerek ortaya döktü; dolaysıyla bu haftakı yazının başlığı “Nefret Söylemi” olacak ve ülkemiz insanlarını ayıran, bölen bu kini anlatmaya çalışacaktım.
Oysa değerli dostlar, haftanın başında, gazetemiz “Cumhuriyet”in yönetim kadrosu, görevlileri, yazarları, muhabirleriyle birlikte, aramızdan ayrılışının “17. yılı”nda Berin Nadi ile buluştuk. (05.11.2018)
Cumhuriyet ile bağlantılı kurumların ve Yayın Kurulu’nun Başkanı Alev Coşkun yaptığı konuşmada, “94” yaşındaki gazetemizin, Kurucusu Yunus Nadi’yi, oğlu Nadir Nadi’yi andı; Nadir Nadi’nin aramızdan ayrılmasından (1991) sonra da, “eşi Berin Nadi’nin, İlhan Selçuk’un da birlikte hareket etmesiyle çok akılcı, rasyonel biçimde Cumhuriyet Gazetesi yönetilmeye başlandığını ve Berin Nadi’nin ‘Cumhuriyet Vakfı’nı kurduğunu (...) bütün amacının, vakfı sonsuza dek sürdürmek olduğunu” söyledi.
Kuşkusuz “Vakıf” yönetimindeki gazetemiz Cumhuriyet’in, “1923 Atatürk Devrimi” doğrultusunda bir içerikle yayımlanacağı bilinir, bu doğrultu “Vakıf Senedi”nin de temelidir.
Bu doğrultu dışındaki bir yayının, Cumhuriyet okurlarınca nasıl tepkiyle karşılandığı bir önceki yönetim döneminde yaşandı; anımsanacağı gibi Cumhuriyet’te günlerce “tarikatlar”ı anlatan, bir tarikatın da (Nakşibendi) neredeyse propagandasını yaparcasına sürdürülen yayınlara, Cumhuriyet okurlarının tepkisi çok ağır olmuş, tiraj düştükçe düşmüştü...
Pazartesi günü kabristandaki törende, Berin Nadi, eşi Nadir Nadi, Hıfzı Veldet Velidedeoğlu ile birlikte olduğumuz dörtlü bir buluşmada, Berin Hanım’ın kadın-erkek eşitliğine ne denli bağlı olduğunu ortaya koyan bir anıyı anımsadım; Velidedeoğlu ile Nadir Nadi birlikte yaşadıkları olayları uzun uzun anlatmaya dalınca, Berin Hanım dayanamamış, “Bu üstadlara biz de varlığımızı anımsatacak bir hamleye girişelim!” diyerek bana seslendiğinde hem Velidedeoğlu, hem Nadir Nadi, “Biz de sizinle beraberiz” diyerek, yine dörtlü oluşumuzu sürdürmüştük...
Ne ki değerli dostlar anma törenine katılanlara söyle bir bakınca, Berin Nadi’nin haklı olduğunu gördüm; o, “üçte bir, üçte iki” oranının hâlâ sürdüğünü de... Bu durumu, ertesi günkü Cumhuriyet’te yayımlanan fotoğraf ortaya koydu sanırım; üç genç muhabir kızımız, Berin Hanım’ın gelini Betül Erozan, yazarımız Şükran Soner ve benden oluşan altı ile birlikte, on sekiz kişilik bir grup. “Yayın Kurulu”na baktığımızda da öyle; oran pek değişmiyor...
Yazıyı noktalamadan önce, gazetemiz “Cumhuriyet”in adının hemen alt sırasında, yaşını belirten (94) sayıdan sonra, Kurucusu Yunus Nadi (1924-1945), Başyazarları Nadir Nadi (1945-1991), İlhan Selçuk (1992-2001) yazar; İlhan Selçuk’un aramızdan ayrılmasından bu yana sekiz yıldır başka bir ad yer almadı, haklı olarak.
Ne var ki, Berin Nadi’nin “Cumhuriyet Vakfı”nı kurmasıyla, gazetemizin yönetimine yeni bir düzen getirildiğine göre, yeni bir ad eklenir diye düşünmekten insan kendini alamıyor...
Ve Cumhuriyet okuyucularının “imece cağrısı”na bu denli yoğunlukla katılmaları da, benim gibi yaşlı ya da genç pek çok okuyucunun gözünü yaşartıyor.
Ayrıca başta ikinci sayfa olmak üzere, yapılan düzenlemelerden de ne denli memnuniyet duyduklarını da, Kadıköy’de yapılan “Cumhuriyet Yürüyüşü”nde, Cumhuriyet okurlarının akın akın bunu belirtmekten sevinç duymaları da görülmeğe değerdi...
Cuma günü buluşmak üzere! 



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Erasmus 19 Mart 2021
‘12 Mart 1921’ 12 Mart 2021
‘Manifesto!’ 5 Mart 2021

Günün Köşe Yazıları