Kaşıkçı cinayetinin sonuçları!

15 Kasım 2018 Perşembe

Suudi muhalif gazeteci Cemal Kaşıkçı cinayeti çözüldükçe düğümlenen bir sürece girdi.
Suudi Arabistan’daki saray oyuncularının yanı sıra ABD, Almanya, Rusya, İngiltere, Fransa, Kanada ve cinayet mahalli olarak da Türkiye olayın takipçileri konumunda bakış açısı üretiyor.
Temel kaygı, cinayeti aydınlatmak olmaktan çıktı. Her ülke kendi çıkarına uygun bir perde üretip “Bu korkunç olay bir an önce çözümlenmeli” diyor.
Türkiye’nin durumunu özetleyelim...
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarından anlıyoruz ki, son dönemde ülkeler arası resmi görüşmelerin programı şöyle:
1- Konuk cumhurbaşkanına Kaşıkçı cinayetinin ses kayıtlarının dinletilmesi.
2- Vahşi, insanlık dışı olarak nitelenen cinayetin işleniş şekli üzerinde görüş alışverişinde bulunulması.
3- Vahşeti tekrar dinlemek isteyenlere ikinci seansın düzenlenmesi.
4- Korkunç cinayet üzerine yorumların yapılması.
5- Cinayette Suudi Kralı’nın rolünün olmadığının özenle vurgulamasından sonra cinayetin bir an önce aydınlatılmasının istenmesi.
Bu protokolden vazgeçilmeli.
Cinayeti kimlerin, hangi makamların soruşturacağı bellidir.

***

Kaşıkçı cinayetinin üzerinden bir buçuk ay geçti. Suudi Arabistan’ın durumu ise şu:
Bir an önce bu cinayetin üstünü örtmek, ses çıkarabilecek ülkelere yeni ihaleler verip tatmin etmek.
Suudi yönetimi bunun kendine göre olumlu sonuçlarını almış görünüyor. ABD 110 milyar dolarlık ihaleden sonra 50 milyar dolar daha gelirse, aklına “Kaşıkçı” deyince cinayet değil, “kaşıkçı elması” gelecek.
Cinayetin ses kayıtlarını resmi görüşmeler sırasında dinleyen öteki ülkeler için de benzer dengeler söz konusu. Suudi gizli servisinin başı cinayet kayıtlarını dinleyince şu yorumu yapmış:
“Bunu ancak eroin almış kişi yapabilir.”
Cinayeti işlemeye Suudi Arabistan’dan 15 kişi geldi. Onlar arasında eroin alan olabilir mi? Suudi gizli servisinin başındaki kişide böyle bir yorum yapmaya götüren deneyim mi var?
Çengelli sorular...

***

Cinayetin sonuçlarına gelince...
Başkent Ankara’da olayı bütün yönleriyle anlamaya, yorumlamaya çalışanların kimi çıkarımları şöyle:
Cinayet yerinin İstanbul olarak seçilmesi; Suudi yönetimine muhalif olanların son yıllarda bu şehri merkez olarak kullanmaya başlamasından kaynaklanıyor. Onlara, “Sizi en güvende hissettiğiniz şehirde de yok ederiz” mesajı verildi.
Bu mesaj bir ölçüde “alınmış” görünüyor. Kimi Suudi muhaliflerinin İstanbul’u terk ettiği dikkati çekiyor.
Cinayetin işleniş şekli korkunç. Bunun bir mesajı var mı? Konuyla ilgili uzmanlar, Kaşıkçı’nın öldürüldükten sonra bacaklarının kesilmesinin “herkes ayağını denk alsın” anlamına geldiğini söyleyip, öteki vahşi işlemlerin her birine bir mesaj imal ettiler. Dinlerken aklımıza, 2000 yılında dönemin İçişleri Bakanı Sadettin Tantan’ın bizlere filmini izlettirdiği Hizbullah vahşetleri geldi. Orada da kan akıtmadan öldürme esastı.
İnsandan aklı ve vicdanı aldığınız an neler olur sorusunun yanıtlarını yaşıyoruz.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

ABD üçgeni! 14 Mart 2024

Günün Köşe Yazıları