Öner Yağcı

TÜYAP İstanbul Kitap Fuarı’ndan

24 Kasım 2018 Cumartesi

Ne büyük coşkuydu benim için,hiç unutmam...
İlk romanım Kardelen 1987 Nisanı’nda Cem Yayınevi’nce yayımlanmıştı. 12 Eylül’ün darbesini yiyen insanlar müthiş bir dayanışmayla romanı sahiplenmişti. Gazetelerde, dergilerde hakkında çokça yazı çıkmıştı. Anadolu’nun dört bir yanındaki kitapçılara imzadan imzaya koşuyordum ve ilk kitabımla birlikte Cem Yayınevi’nde çalışmaya başlamıştım.
TÜYAP İstanbul Kitap Fuarı’ndan hemen önce ikinci romanım Turnalar yayımlanmıştı ve iki kitabımla fuarda görücüye çıkacaktım. Büyük bir heves ve coşkuyla ve mahcup olmayayım duygusuyla eşe dosta, konuya komşuya haber vermiştim. Kardeşlerim ve o zaman yeni geldiğim İstanbul’da az sayıda olan arkadaşlarım da seferber olmuştu kendi çevrelerine duyurmaya. Çok heyecanlıydım ve imza günümü iple çektim. Öyle bir dostluk ve dayanışma ağı örülmüştü ki birkaç saat içinde kitaplar eriyip bitmişti.
O gün yaşanan bir olayı bir süre sonra öğrenmiştim. Benim önümde uzayan kuyrukları gören bir yazar, yanındaki Salâh Birsel’e, “Görüyor musun parayla tutulmuş adamlar kuyruğa girmişler” deyince, o şöyle karşılık vermiş: “Ne parayla tutulması yahu!.. Bu insanların gözlerindeki ışıltıya, giyimlerine, davranışlarına baksana... Bu, müthiş bir dayanışma ve sahiplenme örneğidir, göğsümüz kabarmalı!..”
İlk kitap fuarı deneyimimden aklımda bunlar kaldı. Sonraki 30 yılda sürdürdüğüm yazarlık ve yayıncılık yaşamımda giderek yaygınlaşan onlarca kitap fuarına katıldım.
TÜYAP’ın Türkiye Yayıncılar Birliği işbirliğiyle düzenlediği, okullarıyla gelen 183 bin 755 öğrencinin, toplam 611 bin 444 kişinin ziyaret ettiği 37. Uluslararası İstanbul Kitap Fuarı ve Artist 2018 28. İstanbul Sanat Fuarı 10-18 Kasım günleri arasında gerçekleşti. Ülkemizin ilk ve en büyük kitap fuarı olarak okurlarla kitapları, yayıncıları, yazarları, kültürel kitle örgütlerini buluşturan fuarda gerçekleştirilen toplantılar da kitaplar kadar ilgi çekmeye devam etti.
Birçok usta yazarın yanı sıra ilk kitabının coşkusunu yaşayan yazarlar okurlarıyla buluşmanın keyfini yaşadı. İmza standında bazı yazarların önünde (örneğin Yılmaz Özdil’in Mustafa Kemal kitabı) imza kuyrukları oluştu.
Cumhuriyet Kitapları’ndaki yapıtlarıma ilgi sürerken Akıl çelen Kitaplar’da çıkan Nazi Kampları çok kısa sürede tükendi, yeni basımı yapılıyor, okurlarıma teşekkür ediyorum.
Fuarın son günü Tevfik Fikret kitabım için Telgrafhane Yayınları’nda düzenlenen imza gününde gençlerin çoğunlukta olması beni mutlu kıldı.
Bilgi Yayınevi’nce yayımlanan Büyük Oğul Efsanesi-Tonguç’un Romanı fuarın son günlerine yetişti ve gösterilen ilgi, insana olan umudun asla tükenmeyeceğini bir kez daha kanıtladı. Yakın tarihimizin efsane kişiliklerinden İsmail Hakkı Tonguç’un yaşamını ve yaptıklarını genç kuşaklara aktarmak amacıyla yıllardır üzerinde çalıştığım bu romanımın geçmişi anlayarak bugün doğru adımlar atılması yolunda ışık tutacağına inanıyorum.
Her şey değişiyor. Anadolu’daki birçok kültür kitapçısı kapanırken özellikle büyük kentlerde oturup dinlenilecek, çay kahve içilecek yerlerinin de olduğu büyük kitabevleri açılıyor. İnternetten kitap satışı yaygınlaşırken TV’lerde, gazetelerde toplu kitap pazarlama yöntemi yeni bir arayış ve çıkışın habercisi oluyor. Birçok il ve ilçede yerel yönetimler düzenledikleri kitap fuarlarıyla kitapla okuru buluşturma çabasına destek oluyorlar.Örneğin benim yaşadığım bölgede Edremit Kitap Fuarı ikinci kez başarıyla gerçekleşti.
Sözün kısası, her şeye karşın direnmek zorunda olan kitap direniyor, insan gibi...



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Eğitim ve kitap 20 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları