Can Çakmur’a Birincilik

28 Kasım 2018 Çarşamba

Can Çakmur entelektüel, zarif, ve çok başarılı bir piyanistimiz. 1997 Ankara doğumlu. Girdiği her yarışmadan üst düzey ödüllerle dönüyor. Geçen hafta Japonya’da onuncu Hamamatsu Uluslararası Piyano Yarışması’nda birinci oldu. 400 başvuru arasından finale kadar gelip finalde beş kişiyle yarıştı. Şimdi ona dünyanın piyanist avcılarından teklifler yağacaktır. Ayrıca 2012 Roma yarışması, 2014 Pianale Gençler Yarışması, 4. Franz Liszt Gençler Yarışması ve geçen yıl da İskoçya’daki Piyano Yarışması’nda birinci olmuştu. Ankara’da Emre Şen’in öğrencisiydi. Paris’teki Schola Cantorum’da ünlü eğitimci Marcella Crudeli’nin sınıfından mezun oldu. Avrupa’nın çeşitli salonlarında konserler verdi. Konser öncesi konuşmalarıyla, yazdığı köşe yazılarıyla bir müzik filozofu olarak da seçkinleşiyor. Tuşların ardında yatan felsefeyi dinleyicisiyle paylaşıyor. Yıllardır Güher- Süher Pekinel’in “Dünya Sahnelerinde Genç Müzisyenler” projesine dahil olmanın ayrıcalığını yaşıyor. Can Çakmur’u kişiliği, bilgisi ve yeteneğiyle parlak yarınlar bekliyor.
İş Sanat konserlerinde geçen hafta Basel Oda Orkestrası’nı ve İsviçreli piyanist Lucas Debargue’ı dinledik. Birinci kemancıları Daniel Bard yönetiminde bir Mozart ve Stravinski programıydı. Mozart’ın iki piyano konçertosu birden alınmıştı dinletiye. 1990 doğumlu piyanist Debargue piyano eğitimine oldukça geç başlamış. Paris Cortot konservatuvarında eğitim görmüş. İyi bir tekniğe sahip. Her iki Mozart konçertosunda da toplulukla güzel bir denge kurdu. Ama Mozart deyişinde biraz daha sıcaklık, biraz daha içtenlik yaratabilirdi. Stravinski’nin Konçertant Dansları ise dinletiye ayrı bir tat sundu.

İDSO ve Pelin Halkacı
İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası’nı bugüne kadar olması gereken bir mekânda, Cemal Reşit Rey Salonu’nda dinledik. Bir zamanlar nice dünya çapında sanatçıyı ağırlayan, Filiz Ali, Aydın Gün gibi sanat yönetmenlerine sahip olan Cemal Reşit Rey Salonu güzel akustiği, büyük sahnesi, merkezi konumuyla en seçkin konser mekânlarımızdan birisidir. Geçen hafta yıllardır evsiz kalan İDSO’yu ağırladı. Bundan sonra da kimi İDSO programlarını orada dinleyebileceğiz. Topluluğun Tel Aviv doğumlu şefi Lior Shambadal, Berlin Filarmoni’de, Avrupa’nın nice ülkesinde, Uzakdoğu’da Kolombiya’da konserler, operalar yönetmiş ve sanat yönetmenliği yapmış değerli bir müzikçi. Birlikte çalıştığı şeflerin her biri müzik tarihinin köşebaşı ismi: Swarowski, Giulini, Markevitch, Celibidache ve Ferrara. Tarihi operalardan elektronik müziğe kadar uzanan bir dağarcığı var. Açık vuruşları, üstün müzikalitesi ve soliste eşliğindeki titizliğiyle dikkat çeken bu şefi İDSO’nun birkaç kez daha konuk etmesini dileriz.
Konserin solisti kemancı Pelin Halkacı Akın, İstanbullu müzikseverlerin yakından tanıdığı bir sanatçı. Daha Cemal Reşit Rey Orkestrası’nın ilk kurulduğu zamandan beri birinci kemancılığını üstlenmiş, ardından BİFO’nun birinci kemancısı olmuştu. Hem konsertmeister, hem solist, hem oda müzikçisi, hem de hoca olarak zengin bir kariyer yaptı. Bu kez Lalo’nun keman konçertosuyla parlak kemancılığını bir kez daha ortaya koydu.
Bu konserin en güzel yönü CRR salonunu tıka basa dolduran dinleyicilerin yanı sıra öğrencilerin de yer almasıydı.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Eski bayramlar 10 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları