Kayıtlı cemaatin cesareti

01 Aralık 2018 Cumartesi

Yıl 1987: Casusluk cemaatinin başı Fethullah, Türkiye’de İslami bir devrimin olması için, halkın yüzde 40’ının desteğinin elde edilmesi, dış devletlerin cemaatlerinden (örgütleri diye de anlamak gerek) yardım sağlanması gerektiğinin şart olduğunu söylemiş.
Söyledikleri, devletin kayıtlarına geçmiş...
Yıl 1989: Fethullah, ülkenin kaderiyle oynayan kurumların (orduyu kastediyor) içlerine adam sokarak fethedilmesi, ardından adli ve idari makamlara nüfuz edilmesi, son olarak da eğitim kurumlarının ele geçirilmesi gerektiğini söylemiş.
Bu söylediklerinin tümü de, devletin kayıtlarına geçmiş...
Zaman, Fethullah’ın hedeflerinin gerçekleştiğini gösteriyor. Yüzde 40’lık bir gerici iktidar başımızda, cemaat CIA’nın da desteğini alarak ordu, yargı ve eğitim kurumlarını, özetle devleti fethetmiş...
Arkadaşımız Alican Uludağ’ın, Rus Büyükelçisi Karlov’un öldürülmesi ile ilgili yaptığı haber, devletin içten içe nasıl çürütüldüğü, en hassas kurumlarına nasıl sızıldığı açısından ders vericiydi.
Büyükelçinin öldürülmesi talimatının polis memuru olan cemaatçi katile verilmesinde MİT’teki bir başka cemaatçi rol oynamış.
Devlet içinde devlet kurmuş olanlar, iki devlet arasında savaş çıkarmayı amaçlayacak kadar güce ve cesarete sahip olmuşlar.
Casusluk cemaatine çalışan katil polis ile MİT’teki cemaat ağabeyini kim devlete sokmuş?
Hiç kuşkusuz, uzun süre cemaat ile laik, demokratik Cumhuriyet yerine piyasa sever, tam bağımlı, etnikçi, ümmetçi bir rejim oturtmak amacıyla ortaklık kurmuş olan AKP iktidarı...
Bugün, AKP’nin reisine doğrudan bağlanmış olan MİT Müsteşarı hâlâ görevde, cemaatçi darbeye neden olmuş ordunun başı Milli Savunma Bakanı, cemaatçi katili yetiştiren emniyetçiler de yine baş köşelerde.
Sözüm ona FETÖ mücadelesi yürütülüyor.
Geçiniz...
 
Kredi
Saraydaki, burs isteyen öğrencilere çıkıştı:
“Be kardeşim neden kredi istemiyorsunuz?”
Dikkatinizi çekerim:
Çocuklarını işadamlarının verdiği burslarla yurtdışında okutan birisi soruyor bu soruyu.
 
Kaymaklı pasta
Haydi diyelim, Çankaya, Kadıköy, Şişli ve Beşiktaş’taki seçmen,
Türkiye pastasının kaymağını yiyor...
Koskoca pastayı götüren kim peki?
 
Batık sektör halkın sırtına
AKP sıkıştı. Kötü sıkıştı. Yerel seçimlere doğru daha fazla sıkışacak.
Çünkü, ekonomi tepe taklak.
Güvendikleri dağlara karlar yağmaya başladıbile. Örneğin, konut sektörü batakta.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Aykut Erdoğdu, o batağın içine halkın itileceği konusunda şimdiden uyarılarda bulunuyor:
“İnşaat şirketleri batınca banka kredilerini ödeyemeyecekler. Ödenmeyen krediler artınca da, finans sektörü de yıkılacak. Planları şu: Devlet, makul fiyattan konutları alacak. Bunun yüzde 70’ini bankaya, yüzde 30’unu da müteahhide verecekler. Devletin üstlendiği borç nasıl finanse edilecek? Hazine, kâğıt çıkaracak. Hazine dediğin, halk. Halk, bu borçları üzerine alacak. Yani bu konutlar halkın üzerine yığılacak.” 



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Aman, Beni Bırakma... 23 Mart 2024

Günün Köşe Yazıları