Sanat denen bu meret, alayına isyan hep

07 Aralık 2018 Cuma

Bugüne kadar yazılmış tüm tiyatro oyunlarını kitapçılardan, matbaalardan, evlerden, okullardan, kütüphanelerden toplayın. Taksim Meydanı’nda dev bir ateşte, iştahla yakın. Oyuncuları, yönetmenleri, yazarları sabahlara karşı evlerinden alın.
Size biat etmeyenini katrana ve tüye bulayın. Şehrin sokaklarında ite kaka dolaştırın. Halk anlasın, tiyatro nedir, sanat nedir, düşünmek ve sorgulamak ve itiraz etmek neden tehlikelidir.
Dionysos’u çekip çıkarın bin yılların içinden. O meydanda o ahlaksızı da haklayın.
Oklarla vurun çılgın tekeyi, taşlayarak gebertin o rezili. Aşktan ve şaraptan ve hazdan ve haytalıktan bahsedemez hale getirin vatan hainini.
Aristophanes’i canlı canlı yakın. Onunla birlikte yüzlerce yıllık bilinç de yansın gitsin. Barış oyunları hiç yazılmamış olsun; Lysistrata isyana hiç kalkışmamış, kadınlar
İşin gücün böyle saçma fermanlar çıkarmak. Kafanı koparmadıkça da çıkarmakta devam edeceksin” diye bir cümle hiç kuramamış olsun.
Getirin Brecht’i mezarından Taksim Meydanı’na yaka paça, asın. Defalarca asın. Boynundan asın. Kolundan asın. Bacağından asın. Öyle bir asın ki, “Ey mutsuzlar!” diyemesin bir daha.
Kardeşlerinizi boğazlıyorlar, göz yumuyorsunuz” lafını edemesin. “Çığlıklar duyuluyor ama siz susuyorsunuz” cümlesi tarihten silinsin.
Aramızda dolaşıp kurbanını seçiyor zorbanın teki, sessiz kalırsak bize dokunmaz diyorsunuz. Bok yiyorsunuz!” diye haykıramasın.
Ne tuhaf yer burası, sizler nasıl insanlarsınız! Haksızlık varsa bir yerde eğer ayaklanmalı insan. Ayaklanma olmuyorsa batsın o şehir yerin dibine.
Yansın bitsin, kül olsun karanlıklar basmadan” cümleleri bir daha sittin sene duyulamasın hiçbir yerde.
Sezuan’ın iyi insanı” hiç yazılmamış, hiç okunmamış, hiç oynanmamış gibi yaşayalım gidelim hep birlikte.
Ionesco’yu o meydanda defalarca ama defalarca parça pinçik edin. Anlatamasın insanların nasıl gergedanlaştığını.
Herkese karşı kendimi savunacağım, herkese karşı, kendimi savunacağım! Son insanım ben, sonuna kadar da insan kalacağım! Teslim olmuyorum!” diye haykıramasın kahramanı.
Tiyatroyla da bitmez işiniz.
Halkı isyana teşvik eden ve bu düzen değişmeli diyen, kafaları karıştıran kim varsa tarihten tek tek arayıp bulun ve hepsini sabırla yok edin.
Nâzım’ı öldürün, Sabahattin Ali’yi bir daha öldürün, Neruda’yı, Kafka’yı, Borges’i ve daha bir sürüsünü gebertin.
Ne şiir kalsın ortada, ne roman, ne hikâye...
İlkçağlardan bugünlere gelmiş geçmiş tüm felsefecileri de sırayla gönderin cehennemin dibine. Aristo, Platon, Kant, Hegel falan kim varsa hak getire.
Anca o zaman...
Yeni yapılan camiyle yeni yıkılan AKM arasında, Atatürk anıtının biraz uzağında, metro çıkışında insanlar etraflarına baktıklarında...
Bahar gelmez, ağaçlar gelmez, kardeşlik gelmez, dayanışma gelmez, isyan gelmez akıllara.
Yoksa... Sanat denen bu meret, alayına isyan hep. 



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Yanık saraylar 4 Ağustos 2021
Patron çıldırdı 30 Temmuz 2021

Günün Köşe Yazıları