Adnan Dinçer

Şarktan batıya geçiş özlemi!

12 Aralık 2018 Çarşamba

Cumhuriyetin kuruluşunda küçük bir dükkan ile ticari hayata atılan ve dünya devleri arasına giren, son nefesine dek prensiplerinden ödün vermeyen ülkemizin unutulmaz büyük iş insanı, değerimiz Vehbi Koç’un torunu ve Rahmi Koç’un oğlu başarılı, çağdaş, dürüst, akıllı bir iş insanı olan Ali Koç, Fenerbahçe Başkanlğı’na gelirken hedefleri vardı ve hâlâ var. Öncelikle iş yaşamındaki başarıyı kulüp bazında kurumsal yapıya dönüştürmenin zorluğunu bildiği halde sahada onu temsil edecek kadronun nasıl oluştuğu bilgisini uzmanlara vermeyi tercih etmesi çok doğruydu. Ama ne yazık ki ülkemizin gerçeği olan sabırsızlık ve günlük başarı oltasına takılan bir duruma düşen kadronun yerden yere vurulması, gereken oyuncu yapısı yetersizliği ve onun oluşumunu sağlayan aktörler boş çıktı! Sosyolojik yapısı hiçbir futbol düzenine uymayan futbolumuzun günlük sahipleri ve onların uzantısı olan bir kısım medya mensupları işin içinde olduklarından gerçeği daima kendi doğrularıyla zamanı kısarak, adamcılık yaparak zorlaştırdılar. Bizim “Her şeyi en iyi ben bilirim” gazeli atma huyumuz, Fenerbahçe’yi ve sabırlı taraftarını gaza getirip baskı unsuru olarak yönlendirmeye çalıştı. Gelinen süreç ise tam bir felaket! Ligin başından bugüne dek tam bir futbol felaketi çizgisine sokulan yönetim, teknik kadronun ve yetersiz futbol kadrosunun kurbanı oldu! Akhisar’a da farklı yenilen kadro düşme sıralamasına girdi. Hemen her şeyden vazgeçip acil tedbirlere dönülürken şark kafası ile oluşturulan teknik adam kulisleri yapanlar toplumsal baskı sonucu Ersun Yanal’ı takımın başına getirdiler. Ancak yetkiler nedir? Ne yapılır? Kimse bakmayacak! Sadece birkaç hafta sonra ve ara transferde alınacak futbolcularla Fenerbahçe yukarılara çıkınca yapılması gereken kurumsal yapı ve belki de Başkan Ali Koç yara almış olacak. En azından düşündüklerini gerçekleştirmek için projesini bir süreliğine rafa kaldıracak!
Bu, Türk futbolu adına sadece Fenerbahçe değil diğer büyüklerin de bulundukları yer ve oynadıkları futbolları adına önemsenecek bir gerçektir! Mali yapıları nedeniyle sürekli futbolcu alan zihniyet endüstriyel yapıya uymayanların elinde kulüpleri UEFA karşısında zora soktu. Kulüpler yasası ihtiyacı gün geçtikçe arttı. Futbol kültürünün sportif yanı ve kendi gencimizin futbol atılımı eğitimsizlik veya şans yetersizliği nedeniyle üretici olarak dikkat çekmez oldu!
Üç büyüklerimizin lokomotif olma yerini alan takımların taraftar sayısı ile puan cetveline bakın oynanan futbolumuzun uluslararası yeriyle doğru orantılı olduğunu göreceksiniz! Kısacası Avrupa’da olmak için kendi ekolümüzü kurmanın önemini ve eğitim gerçeğini hep uzun vadede olduğu için erteleyen zihniyetin futbol yapısı karşısında Vakıfbank’ın voleyboldaki kadınlar Dünya Şampiyonluğunu örnek almak dahi aklımıza gelmez! Onları, yaratıcılarını ve eğiticilerini sporcularımızla candan kutlarım. Devlet olarak büyük bir sahiplenme gereklidir.
Özetlersek meslektaşım, hatta onlar için savaş veren aynı zamanda bir akademisyen olarak ortaya koyduğum, sahip çıktığım gerçeğini Ersun Yanal ile dönüşüm yapacağını umduğumuz Fenerbahçe’nin başarısı ligde kalmak olarak değil; uzun vadede kurumsal yapıya dönük bir çalışma ortamına gidecek yolun yapılanması için Ali Koç başkana sahip çıkılması gereklidir.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Beşiktaş’a benzemek! 14 Nisan 2024
Bilen yönetsin! 13 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları