Korkuyorum... Korkmuyorum... Korkuyorum... Korkmuyorum...

20 Aralık 2018 Perşembe

Şu başlığa bakıp, bu yağmur, kar ve sel günlerinde papatya falı açtığımı sanmayın... Bu yalnız benim değil, bu ülkede yaşayan milyonlarca insanın ruh hali.
Eğer okumayan, yazmayan, ülkede, dünyada neler olup bittiğini izlemeyen biriyseniz, elbet böyle bir sorununuz olamaz... Zaten korkmazsınız!
Bir meslektaşınızın yalnızca birkaç kişinin gördüğü bir “tweet” nedeniyle aylar süren duruşmalarını izleyip, kararın “beraat” çıkacağına emin olduğunuzda, “şiddete teşvikten” suçlu bulunduğunu... Davaya koskoca İçişleri Bakanlığı’nın müdahil olduğunu bilirseniz... E, korkarsınız elbet...
Televizyonda, ülkenin anlı şanlı devlet başkanının bir gazetecinin adını diline dolayıp “Portakal mıdır mandalina mı” diye başlayıp “patlatırlar enseni” diye bitirdiği söylevini dinleyip bu “subliminal” (bilinçaltı) bile olmayan tehdidi duyunca korkarsınız elbet...
Son 11 ayda 74 gazeteciye toplam 400 yıl hapis cezası verildiğini bilirseniz...
Çevreciyseniz ve nefes alma alanlarınızın gaspını önlemek için karşı çıkma hakkınızı kullandıysanız...
Akademisyenseniz, barışa inandığınız, barış bildirisine imza attığınız için, şu son bir ayda “örgüt propagandasından” ceza alan 18 akademisyenden biri olun ya da olmayın... Yine de korkarsınız!
Gazeteci, çevreci, barış eylemcisi, hak arayıcısı olmanız gerekmez...
Hâkim, savcı, yargıç avukatsanız; mesleğinizi hak hukukla ilgisi olmayan bir ortamda icra etmeye çalışıyorsanız, en çok, en çok elbet siz korkarsınız. Çünkü bilirsiniz ki, adaletin değil, tepedekilerin dilediğinin aksine bir karar verecek olursanız her şeyinizi kaybedecek, en hafif cezanız sürülmek olacaktır...
Vatandaş olmak bile şu sıralar riskli... Ağzınızdan kaçan bir sözcük... Kazaen sırtınıza geçiriverdiğiniz bir sarı yelek... Bir yan bakış... Bir şikâyet... Kolunuzun altındaki bir kitap, bir dergi, başınıza ne işler açabilir...
Ey vatandaş aslında sen de korkmakta haklısın! Kendini anında şüpheli olarak hakkında işlem yapılan 12 milyon kişi arasında bulabilirsin!
“Cumhurbaşkanı’na hakaret”ten 2014-2017 arasında 68 bin 827 kişi hakkında soruşturma açıldığını bilirsen elbet korkarsın... (10 Aralık İnsan Hakları raporlarından).
Türkçemizdeki “cahil cesareti” deyimini çok sevsem de, kimseye “Korkma, sakın korkma...” demeye dilim varmıyor.
Biat etmiyorsan, yandaş değilsen, yalakacılıktan uzaksan, eh biraz korkuyorsun!
Bugün söylenenin tam tersi yarın söylendiğinde... Yalanlar, komplolar, kumpaslar tek tek ortaya çıkıp, sanki çıkmamış gibi yapıldığında... Hesap soranın hesabının dürüldüğünde... Muhalefet etmeyi “terör çatısına” sokma çabası egemen olduğunda... Korkmayıp da ne yapacaksın...
“Korkma, korkma, ben varım” diyenlerin giderek azaldığı bir ortamda... “Höt” diyene “höst” deme lüksümüz de yok...
“Korkuyorum... Korkmuyorum...” Bu ruh hali elbet bir gün sona erecek.
Nâzım Hikmet’in “Akrep gibisin kardeşim” şiirini düşünmeden edemiyorum.
“Gocuklu celep kaldırınca sopasını” sürüye katılanların çoğalıp, adeta mağrur, salhaneye koşma durumu, sanki geriliyor gibi...
Yani “Koyun gibiliğe” direniş mi desem... Demesem mi... Artık siz karar verin...
Ama korkmamak için hepimizin bir nedeni var: Biliyoruz ki, bu korkutma telaşı ve çabaları sadece seçimler için bir taktiktir.

‘Şampiyon’
Yerim bitti. Kısadan söylüyorum: Ahmet Katıksız’ın “Şampiyon” filmini kaçırmayın! (senaryo: Katıksız ve Serkan Yörük) Gerçek yaşamdan yola çıkan öyküde etkili anlatım, enfes çekimler... Farah Zeynep Abdullah, Ekin Koç, Fikret Kuşkan’lı muhteşem oyunculuk... Kalabalık sahnelerin, yarış sahnelerinin çarpıcılığı... Hele hele, insanla hayvan arasında olağanüstü, o büyülü iletişim için de kaçırmayın...
Filmi görmeden ya da gördüyseniz bile, geçen pazar gazetemizdeki Arif Kızılyalın’ın “Ölümsüz Aşka Koştu” başlıklı yazısını okumayı ihmal etmeyin. Filmin arka planıyla, o muhteşem atların öyküleriyle sarsılacaksınız. (http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/turkiye/1164340/Olumsuz_aska_kostu.html) 



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları