Yeni bir yıl... Yeni bir başlangıç...

01 Ocak 2019 Salı

Ne güzel sözdür:
Her sabah dünya yeniden kurulur, her sabah taze bir başlangıçtır.
Bu sabah sadece dünya değil, takvim de yeniden kuruldu.
2019’da ülkemizin tarihi açısından da bir başka takvimleme söz konusu; Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşuna giden yolda, asrı deviriyoruz. 2019, Atatürk’ün Samsun’a çıkışının, kurtuluş mücadelesini başlatışının, Amasya, Erzurum, Sivas kongrelerinin, devamında TBMM’yi kurmak üzere Ankara’ya gelişinin 100. yılı.
Şimdiden kutlu olsun...

***

2019’un nasıl bir olacağına kafa yormadan önce 2018’in gelişine ve gidişine kısaca göz atalım...
2018’in başında Suriye’ye düzenlenen Zeytin Dalı Harekâtı başlıca gündemdi. Bir önceki yılın Fırat Kalkanı Harekâtı’ndan sonra yeni bir sınır ötesi operasyon gerekmişti. Bu son hamleydi, artık Suriye’de duruma biz hâkimdik.
2019 başındayız... Yine Suriye’ye bir operasyon söz konusu. Bu kez işin rengi karışık. ABD çekilme kararı alırken... “Bizim yerimize başkaları savaşacak” derken...
2018 başından 4 Nisan’a dek, AKP Genel Başkanı’nın başlıca övüncü şuydu:
Artık siyasal belirsizlikler geride kaldı. Bütün seçimler zamanında yapılacak. Erken seçim yok...
4 Nisan 2018 vurgusu yapmamızın nedeni, Erdoğan’ın o gün partisinin üst organlarıyla yaptığı toplantıda, erken seçim olmayacağını vurgulaması; yayın organlarının da “Erdoğan son noktayı koydu” demesiydi.
15 gün sonra 24 Haziran’da erken seçim kararı alındı.
24 Haziran sürecinde de iktidar tarafından şu işlendi:
Bu seçimden sonra her şey istikrara girecek. Bütün belirsizlikler ortadan kalkacak. Güven gelecek...
Ne oldu?
Türk Lirası bir anda tarihin en ağır kayıplarından birini yaşadı...
İşte böyle bir yılı geride bırakıp 2019’a girdik.
Bu yıl da Türkiye’yi sürprizlerin beklemesi sürpriz olmaz!
Önümüzde 31 Mart yerel seçimleri var.
Özellikle 2011’den bu yana her seçim sonrası ülkenin durumu daha kötüye gitti. Çünkü AKP’nin Türkiye’ye verebileceği bir şey kalmadı.
Bütün gerçekler 31 Mart sonrasına süpürülüyor. Bugünden itibaren iktidar için 2019 yılı 12 ay değil, 3 ay. Her şey, mart sonuna kadar tozpembe göstermeye yönelik.
Bu ortamda gerçekleri duyurma, anlatma gücü, halkın sağduyusu ve vicdanı geleceği belirleyecek.

***

2019 yılında her şeye karşın korku ve öfkenin değil, umudun öne çıkmasını dileyelim.
Yazı aramızda bana “nasılsın” diye sorduklarında “iyiyim” yanıtını verince, suç işlemişim gibi yüzüme bakıyorlar.
Öyle ya, böyle bir durumda nasıl iyi olunabilir?
Soran gözlerle bakmaya devam edenlere diyorum ki, iyi olmak demek...
Umudu yitirmemek...
Hedefi kaybetmemek...
Mücadeleyi bırakmamak...
Yaşam sevincini tüketmemek...
Mutlu yıllar!  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

İYİ Parti çıkmazı! 18 Nisan 2024
Zafer sorumluluğu... 17 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları