Aydınlanma 2019’da şahlansın!

01 Ocak 2019 Salı

Yazı günümün 1 Ocak’a denk gelmesi, iyi mi oldu bilmiyorum. Yıla umutla başlamak istiyorum ama ülkede iyice sertleşen siyasi atmosfer pek de umut verici değil. En son değerli sanatçılar Metin Akpınar ile Müjdat Gezen’e yapılanlar, birçok insanı isyan ettirdi.
İktidarın toplumdaki kutuplaşmadan medet umduğu, yerel seçime kadar üç ay boyunca bunu bir yöntem olarak kullanacağı belli. Fakat ben yine de geleceğe umutla bakmak istiyorum. Biliyorum ki umudu kaybeden, mücadele azmini de kaybeder!
31 Mart’taki yerel seçim için ülkede asgari demokratik koşulların olmadığını biliyoruz. İktidar partisi, el koyduğu medya ve yasalara aykırı olarak kullandığı devlet olanakları ile adaletsiz bir seçim ortamı yaratıyor.
Ama ben, her şeye karşın umudumu korumak istiyorum! Çünkü 16 yıldır süren bu kâbusun artık sonlanmasını istiyorum.
İnsan ve hayvan hayatını hiçe sayanların değil, canı her şeyden üstün tutanların seçilmesini istiyorum. Türkiye’nin insana ve hayvana tecavüz edenlerin elini kolunu sallayarak gezemediği, tecavüzcülerin hak ettiği cezayı aldığı bir ülke haline gelmesini talep ediyorum!
Bir vatandaş olarak, anayasada yazdığı gibi, Türkiye Cumhuriyeti’nin demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti olmasını istiyorum.
Adaletin yalnızca iktidara yakın olanlar için değil, herkes için sağlanmasını istiyorum.
Aydınlanma ruhunun güç kazanmasını diliyorum.
Terörün bitmesini istiyorum.
Kültüre ve sanata darbe üstüne darbe vuran; sanatçıyı, aydını, yazarı hapseden; hayatımızı karartan yobazlığın gereken yanıtı almasını diliyorum.
Eğitimdeki gericiliğin durdurulmasını; üniversitelerin tarikat yuvası değil, bilim yuvası olmasını istiyorum.
Yaşadığım ülkenin sokaklarında kadınların özgürce ve güvenle yürümesini istiyorum.
İnsanların hayatlarını ay sonunu nasıl getireceklerini düşünerek geçirmemesini istiyorum.
Madencilerin göçük altında kalmamasını, kimsenin ihmal kaynaklı tren kazalarında yaşamını kaybetmemesini ve iktidarın bu cinayetleri “fıtrat” diyerek geçiştirememesini, sorumluların cezalandırılmasını istiyorum!
Geleceğe güvenle bakabilmek için asgari düzeyde bunların olması gerekiyor.
2018, yaşamdan daha değerli bir şeyin olmadığı gerçeğini, çok sarsıcı bir şekilde bir kez daha deneyimlediğim bir yıldı. Herkesin bu dünyada yaşayacak tek bir ömrü var. Hepimiz onu en iyi şekilde geçirmek istiyoruz.
Kimsenin halkın yarısını dışlayarak siyaset yapmaya, huzur arayan insanlara kin aşılamaya hakkı yok. Bu ülkenin buna hiç ihtiyacı yok!
Yerel seçim tüm bu dileklerimi yerine getirebilir mi? Hepsinin bir anda gerçekleşmesi olanaklı değil elbette. Ancak bu, bir başlangıç olabilir. 2019 da, 1919 gibi bir dönüm noktası olabilir. 31 Mart, tarihe şeriatçı bir ayaklanma ile geçti. O utancın yerine bir Aydınlanma şahlanışını geçirmek mümkün olabilir.
Demokrasinin işlediği bir ülkede yaşıyor olsak, yerel seçim olduğundan, adayları en ince ayrıntısına kadar gözden geçirip ona göre karar verebilirdik. Fakat Türkiye’de çok karanlık bir tablonun içindeyiz. 31 Mart’ta sandıkta bir çıkış yapmak şarttır. Bu ülke için umudunu korumak isteyen herkes, gelecek üç ay boyunca kendine düşen sorumluluğu, sağduyulu davranarak yerine getirmek zorunda.
Yılın ilk gününde tüm okuyucularımıza ve Cumhuriyet ailesinin emekçilerine iyi bir yıl diliyorum!
Aydınlık günler yakın olsun!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Istakoz 19 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları