Çağdaş Bayraktar

Pusudaki tehlike: Federasyon modeli - Çağdaş BAYRAKTAR

02 Ocak 2019 Çarşamba

Bazen birbiri ile alakasız gözüken gelişmeler, bir bütünün tamamlayıcı parçalarıdır. Tıpkı birbirine karşı(t) görülen kişi ve oluşumların büyük hedeflerinde beraber yürümeleri gibi...
Siyasi iktidar toplumu birçok unsur üzerinden yönlendiriyor. Bazen yapacaklarına hazırlamak, bazen de yapamayacaklarını yapmış gibi algılatmak için. Televizyonlarda yayımlanan diziler de bu “operasyon”a dahil. Fakat diziler üzerinden operasyon, sadece tarih dizileri üzerinden olmayabilir.
Son yıllarda birçok kanalda asker dizileri başladı. Bu dizileri dikkatlice gözlemleyenler, farklı motifler üzerinden aynı konuların işlendiğini görür: Kimisinde din kardeşliği kimisinde soydaşlık vurgusu üzerinden Irak ve Suriye’deki Türklere yardım edilmesi gerektiği. Suriye ve Irak’taki Türklerin Türkiye’ye olan yaşamsal ihtiyacı. Türkiye’nin Irak ve Suriye’deki soydaşlarına yardım etmesinden doğal hiçbir şey olamaz. Etmeli de. Hele de o ülkelerdeki gelişmeler ortadayken. Kürt kartının birçok “el”de yaptırım elde ettiği Ortadoğu’da “Türk kartı” neden masada olmasın ki?

Niyet başkaysa?
Geçen hafta bir haber düştü haber sitelerine. Kerkük ve Cerablus’ta yüksekokul kurduğumuza dair. Aynı zaman diliminde Almanya’ya ziyaret gerçekleştiren bir heyetin başında bulunan AKP İstanbul Milletvekili Ravza Kavakçı’nın sözlerini anımsayalım: “Federal sistem hakkında bilgi alışverişinde bulunduk.” Bu açıklamanın, kendisini milliyetçi olarak tanımlayan ama AKP ya da MHP’ye oy veren seçmende bile rahatsızlık yaratması muhtemel.
Tam bu aşamada soralım: Nasıl bir gelişme, federasyon modeline karşı olan kesimin önemli bir kısmını federasyon modeline razı eder ve federasyon modeline geçişi “zorunlu” ve “normal” algılatabilir? Birçok yabancı makalede karşımıza çıkan bu tablonun ilk üç parçası yukarıdaki sorunun yanıtı. Dördüncü “aşama” ise hedefin gizlenen amacı. Bu çizimin Pentagon danışmanı George Friedman’ın tezlerinden sonra ortaya çıktığını belirtmekte de fayda var. Basında pek fazla yer bulmayan bir gelişmeyi de, federasyon planında önemli yer tutan Barzani’nin AKP ile ilişkisini görmek açısından paylaşalım. Mersin Limanı son yıllarda Barzani’ye adeta tahsis edilmiş durumda. Öyle ki Barzani’ye ait gemilerin işlemlerinin öncelikli yapılması için başka firmalara ait gemiler haftalarca, aylarca bekletiliyor.
Bir zamanlar Özal da “bir koyup üç almak” istiyordu. Sonrası malum... AKP, bir koyup üç alabileceğini sanıyorken ya da buna inandırılıyorken Türkiye bir alıp üç verme tehdidi ile karşı karşıya.

Saflar netleşirken...
Kemalist kurucu felsefe, dini, dili, etnisitesi ne olursa olsun tüm yurttaşları “eşit” gören “yurttaşların eşitliği”ni benimser. Ulusçuluk anlayışının özü budur. Bu anlayışa açıktan karşı olamayanlar da, kültürel kimlikleri siyasi kimliklere dönüştürmek suretiyle yurttaşlık bağını kimliksel parçalara ayıran tezlerini, mantığı felaket olsa da kulağa hoş geldiğinden “eşit yurttaşlık” olarak ifade eder, savunurlar.
Siyasal İslamcı anlayışın federasyon meselesi ile uyumu ortada. Ve Federasyon meselesindeki doğal müttefiklerinin HDP olduğu da. Yerel yönetimlere özerklik, yeni anayasa, eşit yurttaşlık diyenlerin federasyon modeline “yetmez ama evet” diyecekleri de aşikâr.
Anadolu’da bir deyim vardır: “Ölümü gösterip, sıtmaya razı etmek.” Oysa Türkiye için federasyon demek, sıtmadan çok daha tehlikeli ve ölümcül.

Gizlenen gerçek gündem
Tehlike bu kadar kapımızdayken yerel seçim arefesinde desteklemeyi düşündüğünüz ve güvendiğiniz tüm siyasilere -partisi ne olursa olsun- sorun, “Federasyon modeline karşı mısın, değil misin” diye. Federasyon modeline geçen bir Türkiye Cumhuriyeti, parçalara ayrılır ve yıkılır. Tarih de federasyona doğrudan karşı olmayan herkesi, Türkiye’nin yıkımında yıkıcıların tarafına yazacaktır.
Bazen birbiri ile alakasız gözüken gelişmeler, bir bütünün tamamlayıcı parçalarıdır. Tıpkı birbirine karşı(t) görülen kişi ve oluşumların büyük hedeflerinde beraber yürümeleri gibi... Belki de esas tehlike; alakasız görülen parçaların, karşıt gözüken tarafların öncülüğünde birleşmesidir.
O birleşmenin sonu bölünme...  

ÇAĞDAŞ BAYRAKTAR



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları