Şiddeti besleme kılavuzu

06 Ocak 2019 Pazar

Ceren Damar. Ankara Çankaya Üniversitesi Hukuk Fakültesi araştırma görevlisi. 27 yaşında. Kopya çeken öğrencisi tarafından öldürüldü. Önce iki kurşun sonra 18 bıçak darbesi...
Katil Hasan İsmail, 23 yaşında. Savunması şöyle: “Sınavdan geçmek için kopya çekmem gerekiyordu.” Yakalanınca, kopya çektiği tutanağa geçirilince, kendini tutamamış, sinirlenmiş, önce 2 el ateş sonra 18 bıçak darbesi...
Yaşadığımız, yıllardır içinde yaşadığımız, her daim kışkırtılan, çare aranmayan şiddet sarmalının son tezahürü... Hepimiz derinden etkilendik. Hiç kuşkunuz olmasın, bir süre daha konuşup sonra yine herkes bildiğini okur...

Şiddetin sıradanlaşması
Bu şiddet gökten zembille inmedi, inmiyor. Bu şiddet adım adım beslendi, topluma adeta enjekte edildi. Sıradanlaştırıldı. Olağandır diye benimsendi. Cezasız bırakıldı. Cezalandırılanlar bile iyi halden, mazeret ve bahanelerden “yırttı”...
Bu şiddet, bileşik kaplar teorisine uygun olarak, yaşamakta olduğumuz politik, ekonomik, toplumsal ve kültürel tercihlerin, seçimlerin bir sonucudur.
İşte adım adım şiddeti besleme kılavuzu:
- Yasaları yok say. Anayasaya karşı gel. Adalete güveni yok et ki, herkes kendi raconunu kessin!
- Sokaktan Meclis’e, önceliği kaba güce ver.
- Kaba güç karşısında aklı, bilimi, ilimi gerilet.
- En çok bağıran, en çok haykıran, en çok korkutan, en çok tehdit eden, en çok manipüle edebilen, hep haklıdır algısını yerleştir.
- Erkek, zaten kadına karşı her zaman üstündür, hep haklıdır.
- Kadınları asla birey olarak görme. Öğretim üyesi ya da sağlık görevlisi olması fark etmiyor. Ancak anne, eş, ev işlerini yapan hizmetçi olarak değerlendir. (149 ülkeyi kapsayan Dünya Ekonomi Forumu’nun Cinsiyet Eşitsizliği Raporu’nda işgücüne katılımda en sonlarda 133. sırada; ama ücretsiz ev işlerinde birinci olduğumuzu bilmelisiniz!)
- Aydın olma, işini iyi yapma, sorumluluğunu yerine getirme, emeğe saygı... Bunları değer olmaktan çıkar.
- Yalan söylemek, çalıp çırpmak, kopya, ahlaksızlık, riya ve sahtekârlık... Bunları millete genel doğrular olarak tanıt.
- Nefesine güveneni borazan başı kıl. Muhalefet edeni, işinden et, süründür, hapset, yok et!
- Cehaleti yücelt. Sakın eleştirel bakışa, hesap sorulmasına izin verme.
- Barış istemeyi, eşitlik istemeyi, düşünceni açıklamayı yasakla!
- Bireysel silahlanmayı teşvik et! (Ülkemizde her yıl ortalama 4500 kişi bireysel silahlarla ölmekte: Umut Vakfı Raporu)
- Devletin suç işlemesine göz yum... Ama bunu açıklayanın canına oku. (Bakınız: Bülent Şık’ın durumu: öğretim üyesi. Gıda mühendisi. Akdaniz Üniversitesi’nde görevliyken Sağlık Bakanlığı için rapor hazırlanması isteniyor. Görevi yerine getiriyor... Sonuç: ‘Türkiye’yi kanser eden ürünler’ ortaya çıkıyor. Vay sen misin açıklayan... 12 yıl hapis cezası isteniyor.)
Ve bir ders:
2018 yılında erkekler tarafından; 440 kadın öldürüldü; 317 kadına cinsel şiddet uygulandı.
2018 yılında 1217 çocuk istismarı basına yansıdı, 26 çocuk öldürüldü.
2018 yılında kadına karşı cinayetlerin yüzde 40’ı bireysel ateşli silahlarla işlendi. Yüzde 27’si evli olduğu erkek tarafından işlendi...
Bu sayılar, bütün bu söylediklerim Türkiye’yi yönetenlerin umurunda değil...
Bunları umursayacakları seçimleri yapmak, vatandaşa düşüyor...
Olaydan alınacak dersi veren ise öldürülen öğretim görevlisi Ceren Damar Şenel’in eşi Levent Şenel oldu. Görevini hakkıyla yapmaya çalışırken öldürüldüğünü vurgulayarak, şöyle dedi:
“İyi bir hukukçu, iyi bir mühendis, iyi bir doktor değil iyi bir insan olmaya çalışın. En önemlisi bu. İnsanları sevin ve hiçbir zaman kötülüğe kötülükle cevap vermeyin.”
İşimiz zor, çok zor...  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları