ABD amaç değil, araç değiştiriyor!

09 Ocak 2019 Çarşamba

Başlığın kaynağı, Prof. Seha Meray diyor ki:
Emperyalist ülkeler hiçbir zaman amaç değiştirmezler, sadece gerektikçe amaca giden araçları değiştirirler.
Bugünün söylemiyle küresel aktörlerin kendi çıkarları doğrultusunda çizdikleri stratejiler dönemsel iktidarları da aşan bir süreci içerir.
Birkaç örnek verelim...
Rusya’nın sıcak denizlere inme hedefi...
Almanya’nın Hicaz’a ulaşma hedefi...
İngilizlerin denizlere hâkim olma stratejisi...
Amerika’nın 21. yüzyılı “Amerikan yüzyılı” yapma hedefi...
Yukarıdaki hedeflerin hemen tümü Türkiye’nin kapsama alanı içinde. Bir başka deyişle, küresel aktörler Türkiye’yi kendi kontrolleri altında tutmadan amaçlarına ulaşamazlar.

***

Tarihsel girişten günümüze gelelim...
ABD heyeti dün Ankara’da resmi temaslarda bulundu. Bu cümle deyim yerindeyse “resmi söylem”. Gerçek cümle şu:
ABD heyeti Ankara’ya istemlerini iletti!
Heyetin kurgusu, amacı da ortaya koyuyor. Başkan Trump’ın güvenlik danışmanı Bolton, Genelkurmay Başkanı Dunfort, Suriye özel temsilcisi Jeffrey.
Bu heyet Suriye’den çekilme heyeti değil; Suriye ve çevresinde bundan sonra yapılacakların bir kısmını Türkiye ile paylaşma amacını taşıyor.
Heyet İsrail’den Türkiye’ye geldi. Orada verilen mesajlar, amaçların ne olduğunu gösteriyordu. Heyetin, Suriye’de Kürtlerin, Türkiye’den korunacağını açıklaması, çok uçlu! Sadece Suriye ile ilgili değil, hem Türkiye’nin içini hem de çevredeki öteki ülkeleri ilgilendiriyor. ABD’nin yıllarca eğitip gerektikçe kullandığı YPG, şimdi olmuş “Kürt savaşçılar”.
Bir karşılaştırma yapmak gerekirse; PKK yıllarca 6-8 bin arasında silahlı güce sahipti. Bunun üçte biri Türkiye içinde, üçte ikisi Kuzey Irak’taydı. ABD’nin Suriye’de oluşturduğu YPG gücü 50- 60 bin kişilik.
Sorun bu kadar ciddi...
ABD, İsrail’den dedi ki:
Türkiye’yi Suriye’deki Kürtlerle karşı karşıya getirmek, istediğimiz en son şeydir...
Bu cümlenin Türkçesi şu:
Ey Türkiye, ben Kürtleri istediğim gibi kullanacağım... İran’ın Suriye’de etkin olmaması için kullanacağım... İsrail’in güvenliği için kullanacağım... Gerekirse sana karşı da kullacağım... Buna müdahale etmeyi aklından bile geçirme!

***

Biz bu filmi en son Irak’ta görmüştük. 2001 yılında ABD, Irak’ı işgal etme, Saddam’ı devirme planları yaptığında, Türkiye’yi kayıtsız şartsız yanında görmek istemişti.
Amaç Saddam adlı bir şeytanı devirmek...
Buna yardımcı olmayan da şeytanla beraber demektir!
1 Mart 2003 tezkeresi Türkiye’nin etraflarındaki gelişmelerle ilgili herkesin belleğindedir. Eğer Türkiye o tezkereye evet deseydi, bizim topraklarımızda 70 bin kadar Amerikan askeri olacaktı...
Sonra ne mi olacaktı?
Bu soruyu yanıtlamak için bugünkü Suriye’ye bakmak yeterlidir!  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

İYİ Parti çıkmazı! 18 Nisan 2024
Zafer sorumluluğu... 17 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları