Seçim güvenliği

10 Ocak 2019 Perşembe

Sevgili okurlarım, Türkiye o hale geldi ki, seçim dönemlerinde siyasal partilerin çalışmalarından çok seçim güvenliği sorunu ön plana çıktı.
Bu çarpıklıkta elbette Anayasa’nın ruhuna ve yasaların hem ruhuna hem de lafzına aykırı kararlarla seçim güvenliğini yok eden Yüksek Seçim Kurulu’nun rolü çok büyük.

İstanbul CHP adayı İmamoğlu da sorunun farkında ve Pazar günü geldiğinde uzun uzun bu konuyu konuştuk.
Bugün bir okurumun bu konuda çok kapsamlı olarak yolladığı bir mektubu (kısaltarak) kullanıyorum.
Sayın A. Kökçe, sandık güvenliği için şu maddeleri sıralamış:
1) Parmak boyası yeniden kullanılmalıdır.
2) Oy pusulalarına sandık numarası basılmalıdır.
3) Seçmen listeleri adrese göre düzenlenmelidir.

4) Seçmen portalı sorgusunda binada oy kullanan herkes görülebilmelidir.
5) Seçmen kütükleri ve mernis listeleri partilere de verilmelidir.
6) Aynı binada oturan seçmenlerin ayrı sandıklarda oy kullanmaları önlenmeli, eskiden olduğu gibi aynı yerde oturanlar aynı sandıkta oy kullanmalıdır.
7) Görevli kartı ile mükerrer oy kullanılması önlenmelidir.

8) Seçim bölgesi sınırlarının değiştirilmesinden vazgeçilmelidir.
9) Seçim döneminde, Adalet, İçişleri ve Ulaştırma Bakanları, eskiden olduğu gibi istifa etmelidirler.

***

Görüldüğü gibi değerli okurum, basım sırasında oy pusulalarına sandık numarasının da konulması gibi uygulanması olanaklı ama çok zor olan önerileri de olmakla birlikte, gayet gerekli noktalara değinmiş.
Ayrıca 2010 yılında başlayan elçiliklerde ve gümrük kapılarında oy kullanılmasının da hem seçim güvenliğine hem de seçmenler genellikle bu ülkede yaşamadıkları için seçimin mantığına aykırı olduğunu belirtiyor.
Değerli okurumun seçimle ilgili tüm işlemlerin görüntülü ve sesli olarak kaydedilmesi konusunda da bir önerisi var. Herkesin her an dinlendiği ve kaydedildiği bir sistemde bunun olanaklı olduğunu düşünüyorum:
“Başkası adına oy kullanma, toplu oy kullanımı, oy sandığının değiştirilmesi vb. oy kullanımında yapılan hileleri önlemek için ‘seçmen kabini dışındaki tüm işlemler’ sesli ve görüntülü olarak kaydedilip belirlenecek internet adresleri üzerinden canlı yayımlanabilir. Bu kayıt ilçe, il ve merkez seçim kurullarındaki işlemler için de yapılmalıdır.”
Değerli okurum son söz olarak da şöyle diyor:
“Son yıllarda seçimle ilgili yapılan
‘parmak boyasının kaldırılması, seçmen listelerinin soyada göre düzenlenmesi, YSK portalında yapılan sorguda binadaki seçmenlerin görülmemesi, aynı binada oturan seçmenlerin farklı sandıklara yönlendirilmesi, elçilik ve gümrük kapılarında oy kullanılması, seçim döneminde seçimle ilgili bakanların istifa etmemesi, sandık taşıması’ gibi değişiklikler hileyi kolaylaştıran uygulamalardır.

Sağlıklı bir seçim için seçimde hileyi kolaylaştıran uygulamalardan vazgeçilip, hileyi önlemeye yönelik uygulamalara geçilmelidir.
‘Seçimlerde hile yok’ diyenler bu önlemlere karşı çıkıyorsa seçimlerde hile var demektir.”

***

Bu okur mektubuyla seçim ve sandık güvenliği tartışmasını başlatıyorum.
Daha devam edeceğim.
EŞİT, ADİL VE ŞEFFAF SEÇİMLER,
DEMOKRASİNİN OLMAZSA OLMAZ ÖNKOŞULUDUR!  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Yeni anayasa tuzağı 19 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları